16 Eylül 2008 Salı

Hakan Üzeltürk Korunma Önlemleri Konusunda Hatalı

Tanınmış bir vergi hukuku uzmanı olan Hakan Üzeltürk Dünya gazetesindeki köşesinde Ağustos ayında iki yazı yayınladı: "İplik ithalatında hukuka aykırı uygulama" ve "Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın cevabı". Üzeltürk Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın korunma önlemleri çerçevesinde ithalata ilişkin olarak ek mali yükümlülük getiremeyeceğini dile getiriyor, bu durumun Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia ediyordu. İlk yazısını Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın bağlı olduğu Bakanlık'tan yanıt isteyerek kapatıyor Üzeltürk. Gelen yanıta istinaden kaleme aldığı ikinci yazısında ise Müsteşarlık'ın dikkatine sunduğu Anayasa Mahkemesi kararı karşısında bile ikna olmadığını aşağıdaki sözlerle dile getiriyor:

"Anayasa Mahkemesi kararları da mahkeme kararıdır. Her mahkeme kararında olabileceği gibi verilen her kararın kanuna uygun olsa bile hukuka uygun olduğu söylenemez. Bir yetkinin kanun olan Anayasa'da yer alması hukuka uygun olmasını gerektirmediğinden Anayasa Mahkemesi kararına rağmen bu yetki hukuka aykırıdır."

Üzeltürk'ün kendi yorumunu Anayasa Mahkemesi'nin kararından üstün görmesine bir diyeceğimiz yok. Ancak hukuka uygunluk ve kanunu uygunluk seklinde yaptığı ayrım havada kaldığı gibi "kanun olan Anayasa" gibi bir ifade kaleme almış olması bu tip konularda yazma selahiyeti konusunda soru işaretleri yaratıyor.

Gelgelelim Üzeltürk'ün temel iddiası da yanlış zaten. Zira atıfta bulunduğu hukuksal belgeleri okumaya tenezzül etmemiş. Bakın neler yazıyor:

"Ek mali yükümlülük yoluyla yapılan korumacılık sektör açısından doğru olabilir. Fakat vergi, resim harç ve benzeri mali yükümlülükler koyma yetkisi bakımından hukuken problem vardır. Dış ticaretin düzenlenmesi kapsamında vergiler konusunda Bakanlar Kurulu'na Anayasamızın 167. maddesinin 2. fıkrası ile yetki verilmiştir. Buna göre, "Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek mali yükümlülükler koymaya ve bunları kaldırmaya kanunla Bakanlar Kurulu'na yetki verilebilir."

11 Ağustos 2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2008/7 sayılı "İthalatta Korunma Önlemlerine İlişkin Tebliğ" ile getirilen ek mali yükümlülük düzenlemesinde 15.7.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2008/13857 sayılı Bakanlar Kurulu kararının eki İthalatta Geçici Korunma Önlemi Uygulanmasına İlişkin Karar'a atıf yapmaktadır.

Anayasamızın vergilerle ilgili 73. maddesinde yer alan kanunilik ilkesi sözkonusu iken Dış Ticaret Müsteşarlığı yapmış olduğu düzenlemelerle vergilerin sınırlarını çizmekte, kapsamını daraltıp genişletmekte ve dolayısıyla Bakanlar Kurulu'na verilen yetkinin bile hukuka aykırı olduğu bir ortamda yasama organı olan TBMM'ye ait olan bir yetkiyi kullanmaktadır."

Oysa 2008/7 sayılı Tebliğ'de 2008/13857 sayılı Bakanlar Kurulu kararına atıfta bulunulmuyor. Tebliğ aynen şöyle diyor:

"Bu Tebliğin amacı, 23/5/2008 tarihli ve 26884 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Korunma Önlemlerine İlişkin 2008/5 sayılı Tebliğ ile başlatılan ve 10/5/2004 tarihli ve 2004/7305 sayılı Kararnamenin eki İthalatta Korunma Önlemleri Hakkında Karar ve İthalatta Korunma Önlemleri Yönetmeliği çerçevesinde yürütülen korunma önlemi soruşturması sonucunda İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulunca alınan kararın ilgili taraflara duyurulmasıdır."

Söz konusu Bakanlar Kurulu kararı ile bu soruşturma çerçevesinde geçici önlem alınmış durumda. Bu tebliğ ise kesin önleme ilişkin. Ve bu belgelerin incelenmesi Üzeltürk'ün iddiasını çökertiyor. Nasıl mı?

1. DTM yetki gaspı yapmış durumda değil. Zira ek mali yükümlülük getirmiyor. Açıkça yazdığı gibi "Bakanlar Kurulu’na öneride bulunulmasına karar vermiştir." Üstelik bu kararı veren de DTM değil, İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulu.

2. Bakanlar Kurulu'nun da ek mali yükümlülük getirmesi hukuka aykırı değil. Zira Anayasa'nın hükme bağladığı gibi TBMM tarafından kanunlarla kendisine tanınmış bir yetki. Bu husus da Bakanlar Kurulu kararlarında gayet net bir şekilde yer alıyor. Örneğin Üzeltürk'ün atıfta bulunduğu kararda:

"Ekli “İthalatta Geçici Korunma Önlemi Uygulanmasına İlişkin Karar”ın yürürlüğe konulması; Devlet Bakanlığının 18/6/2008 tarihli ve 24602 sayılı yazısı üzerine, 20/2/1930 tarihli ve 1567 sayılı Kanunun 1 inci, 14/5/1964 tarihli ve 474 sayılı Kanunun 2 nci, 6/5/1986 tarihli ve 3283 sayılı Kanunun 2 nci, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Kanunun 55 inci maddeleri ile 2/2/1984 tarihli ve 2976 sayılı Kanun hükümlerine göre, Bakanlar Kurulu’nca 23/6/2008 tarihinde kararlaştırılmıştır."

Görüldüğü üzere Üzeltürk internette ulaşılabilen yasal belgeleri okumadan hukuka aykırılık iddialarında bulunuyor. Üzücü bir durum.

Üzeltürk'ün yazıları: http://antidamping.blogspot.com/2008/09/hakan-zeltrkten-hatal-bir-yorum-iplik.html,

2 yorum:

Unknown dedi ki...

büyük bir çekememezlik seziyorum, üzeltürk gereken cevabı vermiş zaten.
"meyve veren ağacı taşlarlar"

Evren GÜLDOĞAN dedi ki...

Bir vergi hukukçusu olan Sn. Üzeltürk'ü neden çekemeyeceğimi pek anlamadım. Ne hukukçuyum ne de mali müşavir; Üzeltürk'le aynı kulvarda değiliz ki çekemeyeyim.

Üstelik bir kimsenin düşüncelerini veya eylemlerini eleştirmenin "çekememezlik" gibi basit davranış kalıplarından ötesinde entellektüel kökenleri bulunabiliyor.

Tabi kim olduğunu açıklayacak medeni cesarete sahip olmayan "Güncel Muhasebe Mevzuatı"ndan bu derinlikte bir yaklaşım beklemeye gerek yok. Ancak kendisinin Sn. Üzeltürk'le aynı kulvardan birisi olduğu belli. Zannedersem aklı sıra meslektaşını koruyor. Keşke bunu hukuk ve mantık kurallarına dayanarak yapabilse!