korunma önlemleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
korunma önlemleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Mart 2010 Pazar

Dikkat! Ukrayna Korunmaya Başladı

Ukrayna Bakanlıklararası Uluslararası Ticaret Komisyonu 3 Şubat’ta suni gübreler (http://antidamping.blogspot.com/2010/03/suni-gubreler-ukrayna-korunma-onlemi.html), 17 Şubat’ta belirli ferro alaşımlara (http://antidamping.blogspot.com/2010/03/ferro-alasmlar-ukraynadan-korunma.html) ilişkin korunma önlemi soruşturmaları başlattı.

Dünya Ticaret Örgütü’nün kurulduğu 1995 yılından beri toplam altı korunma önlemi soruşturması açan kuzey komşumuzun ard arda iki soruşturma açması dikkate değer bir gelişme. Ukrayna ilk anti-damping soruşturmasını da 2007 yılında açmıştı. Anlaşılan Türk ihracatçıların ticari savunma araçlarını keşfeden Ukrayna’ya karşı artık daha dikkatli olması gerekiyor.

Ferro Alaşımlar: Ukrayna'dan Korunma Önlemi Soruşturması

Ukrayna Bakanlıklararası Uluslararası Ticaret Komisyonu 17 Şubat 2010 tarihli bir ilan aracılığıyla ferro alaşımlara ilişkin olarak bir korunma önlemi soruşturması başlattı.

Soruşturmaya tabi ferro alaşımlar Ukrayna tarafından 7202.11.80.00 ve 7202.30.00.00 GTİP kodları kapsamında değerlendiriliyor. Türkiye'nin Ukrayna'ya bu ürünlerde ciddi bir ihracatı bulunmuyor.

Suni Gübreler: Ukrayna Korunma Önlemi Soruşturması Başlattı

Ukrayna Bakanlıklararası Uluslararası Ticaret Komisyonu 3 Şubat 2010 tarihli bir ilan aracılığıyla suni gübrelere ilişkin olarak bir korunma önlemi soruşturması başlattı.

Soruşturmaya tabi gübreler nitrojen, fosfor ve potasyum içeriyor ve kuru maddede nitrojen içeriği ağırlık cinsinden % 10'dan daha fazla. Bu ürünler Ukrayna tarafından 3105.20.10.00 GTİP kapsamında kabul ediliyor.

31 Ocak 2010 Pazar

Sıvı Klor: Ukrayna Önlem Almadı

Ukrayna Hükümeti Dünya Ticaret Örgütü Korunma Önlemleri Komitesi'ne 12 Ocak 2010 tarihinde yaptığı bir beyanat ile sıvı klora ilişkin olarak yürütmekte olduğu korunma önlemi soruşturmasını herhangi bir önlem alınmasına gerek olmadığı yönünde yaptığı tespitle sonuçlandırdığını bildirdi.

20 Ocak 2010 Çarşamba

Aktif Karbon: Rusya Korunma Önlemi Soruşturması Başlattı

Rusya Federasyonu Sanayi ve Ticaret Bakanlığı aktif karbon ithalatlarına ilişkin olarak bir korunma önlemi soruşturması başlattı.

Aktif karbon yüzey alanı arttırılarak aktifleştirilmiş olan karbon. Filtre ve panzehir olarak kullanımı mümkün. 380210 gümrük tarife pozisyonu kapsamına giriyor.

7 Aralık 2008 Pazar

Elektrikli Aletler için Tarife Kontenjanı

Bakanlar Kurulu 1 Kasım 2008 tarih ve 27041 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 2008/14237 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'na ekli Belirli Elektrikli Aletler İthalatında Korunma Önlemi Uygulanması Hakkında Karar aracılığıyla muhtelif elektrikli mutfak aletlerine ilişkin olarak bir ek mali yükümlülük uygulamasına başlamıştı.

Listesi karara ekli gelişmekte olan ülkeler Dünya Ticaret Örgütü kuralları kapsamında bu uygulamadan muaf tutulmuştu. Söz konusu ülkelere ilişkin olarak tarife kontenjanı açılmıştı. Bu hükmün uygulanmasına ilişkin kurallar 15 Kasım 2008 tarih ve 27055 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan İthalatta Kota ve Tarife Kontenjanı İdaresine İlişkin 2008/5 sayılı Tebliğ (http://antidamping.blogspot.com/2008/12/ithalatta-kota-ve-tarife-kontenjan.html) aracılığıyla ortaya konuldu.

Buna göre ithalat lisansları Müsteşarlık tarafından başvuru üzerine ilk gelen ilk alır yöntemine göre dağıtılacak. Her başvuru ile sadece tek bir ithalat lisansı alınabilecek ve her lisans tek bir ülke veya gümrük bölgesine ilişkin olabilecek. Lisanslar ayrıca 5.000 adet ürün ile sınırlandırılmış durumda.

İthalatta Kota ve Tarife Kontenjanı İdaresine İlişkin 2008/5 Sayılı Tebliğ

15 Kasım 2008 tarih ve 27055 sayılı Resmi Gazete

İTHALATTA KOTA VE TARİFE KONTENJANI İDARESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2008/4)

Kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ, belirli elektrikli aletlerin ithalatında 1/11/2008 tarihli ve 27041 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2008/14237 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde açılan tarife kontenjanının başvuru ve dağıtım ile kullanım usul ve esaslarını içermektedir.

Başvuru usul ve esasları

MADDE 2 – (1) Tarife kontenjanı başvurularının değerlendirmeye alınabilmesi için EK I’de yer alan İthal Lisansı Başvuru Formunun usulüne uygun bir şekilde doldurularak EK II’de istenen belgelerle birlikte tam ve eksiksiz bir şekilde Dış Ticaret Müsteşarlığına (Müsteşarlık) gönderilmesi gerekmektedir. Bir başvuruda ancak bir ithal lisansı talep edilebilir.

(2) Bu Tebliğ kapsamında yapılan beyanın doğruluğuyla ve ithal mallarla ilgili incelemeleri yapmaya veya yaptırmaya Müsteşarlık yetkilidir. Başvuruda sunulan bilgi ve belgelerde tutarsızlık olduğu durumlarda sözkonusu tutarsızlık başvuru sahibi tarafından giderilinceye kadar talep karşılanmaz. Müsteşarlık, gerekli görmesi halinde, ek bilgi ve belge isteyebilir.

Tarife kontenjanının dağıtılması

MADDE 3 – (1) Tarife kontenjanı, İthalatta Kota ve Tarife Kontenjanı Yönetmeliğinin 4 (d) maddesi çerçevesinde başvuru sırasına göre ilk gelen ilk alır yöntemiyle dağıtılır. Başvuru sırasının belirlenmesinde Müsteşarlık genel evrak giriş tarih ve numarası esas olup, postadaki gecikmeler dikkate alınmaz. Bir ithal lisansında verilebilecek tarife kontenjanı miktarı 5.000 adedi geçemez. Bir ithal lisansı sadece bir ülke veya gümrük bölgesi için düzenlenir.

İthal lisansına ve ithal lisansının kullanımına ait bilgiler

MADDE 4 – (1) Tarife kontenjanı kapsamında yapılacak ithalatta Müsteşarlıkça düzenlenen ithal lisansı ve eşyanın tercihli menşeini gösterir Form A veya EUR 1/EUR-MED belgesi gümrük beyannamesinin tescilinde ilgili gümrük idaresince aranır. İthal lisansının bir kopyası gümrük beyannamesine eklenir.

(2) Tarife kontenjanı konusu eşya ancak ithal lisansının geçerlilik süresi içerisinde serbest dolaşıma girebilir. İthal lisansı kapsamı eşyanın ithalatı ile ilgili belgelerin (ithal lisansının aslı, ithalat gerçekleştirilmiş ise ticari fatura ile gümrük beyannamesi ve Form A veya EUR 1/EUR-MED belgesinin fotokopisi) en geç ithal lisansının geçerlilik süresinin bitiminden itibaren 10 (on) iş günü içerisinde Müsteşarlığa iadesi zorunludur. İthalatçıların yeni ithal lisansı taleplerinin değerlendirmeye alınabilmesi için daha önce düzenlenen ithal lisansının iade edilmiş olması gerekmektedir.

(3) İthal lisansı devredilemez.

(4) Gümrüklerce tespit ve kabul edilen kıymet veya miktarın, ithal lisansında kayıtlı kıymet veya miktarı, toplam %5'ten (%5 dahil) daha az bir oranda aşması ithalatın yapılmasını engellemez. Ancak, ithalatı gerçekleştirilen fazla miktar ilgili ithalatçının bir sonraki lisansından mahsup edilir.

Yürürlük

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yürütür.

Ekler için bakınız: http://rega.basbakanlik.gov.tr/main.aspx?home=http://rega.basbakanlik.gov.tr/eskiler/2008/11/20081115.htm&main=http://rega.basbakanlik.gov.tr/eskiler/2008/11/20081115.htm

29 Kasım 2008 Cumartesi

Pamuk İpliğinde Tarife Kontenjanı Dönemi

Bakanlar Kurulu tartışmalı bir soruşturma süreci ertesinde 21 Ekim 2008 Salı tarih ve 27031 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 2008/14234 sayılı Karara ekli Belirli Pamuk İpliği İthalatında Korunma Önlemi Uygulanması Hakkında Karar aracılığıyla belirli tür pamuk ipliklerinde üç yıllığına ek mali yükümlülük şeklinde bir korunma önlemi uygulanmasını onaylamıştı (http://antidamping.blogspot.com/2008/10/pamuk-ipliinde-tartmal-korunma-nlemi.html).

Listesi karara ekli gelişmekte olan ülkeler bu uygulamadan muaf tutulmuştu. Söz konusu ülkelere ilişkin olarak tarife kontenjanı açılmıştı. Bu hükmün uygulanmasına ilişkin kurallar 15 Kasım 2008 tarih ve 27055 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan İthalatta Kota ve Tarife Kontenjanı İdaresine İlişkin 2008/4 sayılı Tebliğ (http://antidamping.blogspot.com/2008/11/ithalatta-kota-ve-tarife-kontenjan.html) aracılığıyla ortaya konuldu. Aynı ürüne ilişkin geçici önlemin uygulanmasına ilişkin 2008/3 sayılı Tebliğ ise yürürlükten kaldırıldı.

Buna göre ithalat lisansları Müsteşarlık tarafından başvuru üzerine ilk gelen ilk alır yöntemine göre dağıtılacak. Her başvuru ile sadece tek bir ithalat lisansı alınabilecek ve her lisans tek bir ülke veya gümrük bölgesine ilişkin olabilecek. Lisanslar ayrıca net 20.000 kilogram ile sınırlandırılmış durumda.

İthalatta Kota ve Tarife Kontenjanı İdaresine İlişkin 2008/4 Sayılı Tebliğ

15 Kasım 2008 tarih ve 27055 sayılı Resmi Gazete

İTHALATTA KOTA VE TARİFE KONTENJANI İDARESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2008/4)

Kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ, 52.05 gümrük tarife pozisyonunda yer alan eşyanın ithalatında 21/10/2008 tarihli ve 27031 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2008/14234 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde açılan tarife kontenjanının başvuru ve dağıtım ile kullanım usul ve esaslarını içermektedir.

Başvuru usul ve esasları

MADDE 2 – (1) Tarife kontenjanı başvurularının değerlendirmeye alınabilmesi için EK I’de yer alan İthal Lisansı Başvuru Formunun usulüne uygun bir şekilde doldurularak EK II’de istenen belgelerle birlikte tam ve eksiksiz bir şekilde Dış Ticaret Müsteşarlığına (Müsteşarlık) gönderilmesi gerekmektedir. Bir başvuruda ancak bir ithal lisansı talep edilebilir.

(2) Bu Tebliğ kapsamında yapılan beyanın doğruluğuyla ve ithal mallarla ilgili incelemeleri yapmaya veya yaptırmaya Müsteşarlık yetkilidir. Başvuruda sunulan bilgi ve belgelerde tutarsızlık olduğu durumlarda sözkonusu tutarsızlık başvuru sahibi tarafından giderilinceye kadar talep karşılanmaz. Müsteşarlık, gerekli görmesi halinde, ek bilgi ve belge isteyebilir.

Tarife kontenjanının dağıtılması

MADDE 3 – (1) Tarife kontenjanı, İthalatta Kota ve Tarife Kontenjanı Yönetmeliğinin 4 (d) maddesi çerçevesinde başvuru sırasına göre ilk gelen ilk alır yöntemiyle dağıtılır. Başvuru sırasının belirlenmesinde Müsteşarlık genel evrak giriş tarih ve numarası esas olup, postadaki gecikmeler dikkate alınmaz. Bir ithal lisansında verilebilecek tarife kontenjanı miktarı 20.000 kilogramı (net) geçemez. Bir ithal lisansı sadece bir ülke veya gümrük bölgesi için düzenlenir.

İthal lisansına ve ithal lisansının kullanımına ait bilgiler

MADDE 4 – (1) Tarife kontenjanı kapsamında yapılacak ithalatta Müsteşarlıkça düzenlenen ithal lisansı ve eşyanın tercihli menşeini gösterir Form A veya EUR 1/EUR-MED belgesi gümrük beyannamesinin tescilinde ilgili gümrük idaresince aranır. İthal lisansının bir kopyası gümrük beyannamesine eklenir.

(2) Tarife kontenjanı konusu eşya ancak ithal lisansının geçerlilik süresi içerisinde serbest dolaşıma girebilir. İthal lisansı kapsamı eşyanın ithalatı ile ilgili belgelerin (ithal lisansının aslı, ithalat gerçekleştirilmiş ise ticari fatura ile gümrük beyannamesi ve Form A veya EUR 1/EUR-MED belgesinin fotokopisi) en geç ithal lisansının geçerlilik süresinin bitiminden itibaren 10 (on) iş günü içerisinde Müsteşarlığa iadesi zorunludur. İthalatçıların yeni ithal lisansı taleplerinin değerlendirmeye alınabilmesi için daha önce düzenlenen ithal lisansının iade edilmiş olması gerekmektedir.

(3) İthal lisansı devredilemez.

(4) Gümrüklerce tespit ve kabul edilen kıymet veya miktarın, ithal lisansında kayıtlı kıymet veya miktarı, toplam %5'ten (%5 dahil) daha az bir oranda aşması ithalatın yapılmasını engellemez. Ancak, ithalatı gerçekleştirilen fazla miktar ilgili ithalatçının bir sonraki lisansından mahsup edilir.

Yürürlükten kaldırılan mevzuat

MADDE 5 – (1) 2/8/2008 tarihli ve 26955 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Kota ve Tarife Kontenjanı İdaresine İlişkin 2008/3 sayılı Tebliğ yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 7 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yürütür.

22 Ekim 2008 Çarşamba

Ali Avgın/Maraş Gündem: İPLİK İTHALATINA YENİ VERGİLER GELDİ

Ülkemizde zor durumda olan Tekstil sektörüne hükümet bir katkı daha yaptı. Daha önce iplik ithalatına koyduğu 200 gün süreli dampinge yenisini ekleyerek iplik ithalatına vergi koydu

21 Ekim 2008 / 15:40

Türkiye de olduğu kadar Kahramanmaraş sanayisinin de can damarı olan Tekstil sektöründe son yıllarda ciddi bir daralma meydana gelmiş, yüzlerce işletme kapısına kilit vurmak zorunda kalmıştı.

ABD dolarının düşük olması ihracat yapan işletmelerde büyük sorunlara yol açarken aynı oranda ithalat patlamasına sebep olmuştu.

Bir süre önce Kahramanmaraş'ta bir çok iplikçi bir araya gelerek iplik ithalatına kota konulması yönünde bir çalışma başlatmış, hükümet 200 gün süreli bir damping uygulamasını başlatmıştı.

Bu gün resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren yeni uygulamalarla ilgili düşüncelerini yazan yazarımız Ali Avgın'ın işte yazısı:


“Pamuk ipliği üretici firmaları uzun zamandır verdikleri mücadelenin sonucunu bu gün aldı.

İplik üreticileri, kullanıcı firmalar ve ithalatçılar ve bakanlık birlikte uzlaşarak “ Pamuk İpliği Koruma Vergisi “ ni çıkardılar. Vergi bu gün itibarı ile Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Bakanlar Kurulu Kararına göre ithalata getirilen vergilerin oranı ve süresi şu şekildedir.

1) 1-24 Ne arası iplikler için %15,
2) 24 Ne üstü iplikler için % 20
3) Minumum vergi 0,35 Dolar/Kg. Maksimum vergi 1,00 Dolar/Kg

Söz konusu vergi oranları 2. ve 3. yıllarda tedricen azalarak % 14 - % 19 ile % 13 - % 18 olarak uygulanacak ve 3. yılın bitiminde sona erecektir.

Maksimum ve minumum vergiler ise aynen kalacaktır.

Verginin 3 yıl sonra sona ermesi ertesinde tekrar soruşturma yürütülerek yürürlüğe konulması mümkün olacaktır.

Ancak, bu durumda DTÖ korunma önlemleri anlaşması hükümlerine göre bazı sınırlamalar söz konusu olabilecektir.

Bilindiği üzere pamuk ipliğine 15,07,2008 tarihinde 200 gün süreyle kg başına 1,03 Dolar koruma tedbiri olarak vergi getirtilmişti.

Ancak iplik üreticileri getirilen bu geçici ithalat vergisine rağmen bir türlü istenilen verimi alamadılar.

Hatta ithalatçı daha açıkgöz davranarak, vergili pamuk ipliği yerine, vergi uygulanmayan kumaş ithalatı yapmaya başlamıştı. Dolayısı ile kumaş üreticileri de sıkıntılı günler yaşamaya başlamışlardı.

Şimdi ise geçici önlem yerine 3 yıl süre ile mamul cinslerine göre farklı vergiler getirilerek iplik üreticileri rahatlatılmak isteniyor. Umarız ki bu defa vergi hedefine ulaşır.

Şehrimizi de doğrudan ilgilendiren bu verginin tüm sektöre hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyoruz” demektedir.

Not: Sayın yazar önlemin uygulanmasını oldukça iyi açıklamış. Ancak gazetemizin giriş yazısında yanıldığı bir husus var. 200 günlük önlemin üzerine yeni bir tane gelmiş değil. 200 günlük olan geçici önlemdi, bu kesini.

Ekoyol: "Tekstili kurtarma hamlesi"

21.10.2008

Pamuk ipliği ithalat artışının yerli üretimde neden olduğu zarar ve tehdidinin ortadan kaldırılabilmesi amacıyla 3 yıl boyunca uygulanmak üzere yeni ek mali yükümlülük getirildi.


Bakanlar Kurulunun “Belirli Pamuk İpliği İthalatında Korunma Önlemi Uygulanması Hakkında Karar”ı Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, dikiş ipliği hariç ağırlık itibariyle yüzde 85 veya daha fazla pamuk içeren ve perakende olarak satılacak hale getirilmemiş olan pamuk ipliği ithalatında uygulanacak ek mali yükümlülük oranları, 15 Temmuz 2008-14 Temmuz 2009 arasında yüzde 20, 15 Temmuz 2009-14 Temmuz 2010 arasında yüzde 19, 15 Temmuz 2010-14 Temmuz 2011 arasında da yüzde 18 olacak. Ek mali yükümlülük birinci yıl için kilo başına en düşük 0,35 dolar, en yüksek 1 dolar, ikinci yıl en düşük 0,33 dolar, en yüksek 0,95 dolar ve üçüncü yıl en düşük 0,31 dolar, en yüksek 0,90 dolar olacak.

Tarife kontenjanı miktarı, ilgili ülkeler ve gümrük bölgeleri menşeli tarife kontenjanı kapsamı eşyanın tamamı için toplam 12 milyon 800 bin 285 kilo olacak. Ancak her bir ülke veya gümrük bölgesi menşeli eşya için verilecek tarife kontenjanı 4 milyon 266 bin 762 kiloyu geçmeyecek.

Milliyet Kobi: "Pamuk ipliği ithalatına korunma önlemi"

Pamuk ipliği ithalatında 3 yıl boyunca ek mali yükümlülük tahsil edilecek. Bakanlar Kurulunun "Belirli pamuk İpliği İthalatında Korunma Önlemi Uygulanması Hakkında Karar"ı, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Karar, Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması ekinde yer alan Korunma Tedbirleri Anlaşması ve İthalatta Korunma Önlemleri Hakkında Karar çerçevesinde pamuk ipliği ithalatında yürütülen korunma önlemi soruşturması sonucunda alınan korunma önlemine ilişkin usul ve esasları kapsıyor.

Karar ile Gümrük Tarife İstatistik (G.T.P) belirlenen eşyanın ithalat artışının ve ithalatının gerçekleşme koşullarının yerli üretimde neden olduğu ciddi zarar ve ciddi zarar tehdidinin ortadan kaldırılabilmesini teminen, ithalatta korunma önlemi olarak ek mali yükümlülük tahsil edilecek. G.T. P’u 52.05.12, 5205,22, 5205,32, 5205,42 hariç pamuk ipliğinde ek mali yükümlülük oranları 15 Temmuz 2008–14 Temmuz 2009 döneminde yüzde 20, 15 Temmuz 2009–14 Temmuz 2010 döneminde yüzde 19, 15 Temmuz 2010–14 Temmuz 2011 döneminde ise yüzde 18 olacak. Bu oranlar G.T. P’u 5205,12, 5205,22, 5205,32 ve 5205,42 olan pamuk iplikleri için sırasıyla yüzde 15, yüzde 14 ve yüzde 13 olarak uygulanacak.

Buna göre, ek mali yükümlülük birinci yıl için kilogram başına en düşük 0,35 ABD doları, en yüksek 1 ABD doları, ikinci yıl için en düşük 0,33 ABD doları, en yüksek 0,95 ABD doları, üçüncü yıl için de en düşük 0,31 ABD doları, en yüksek 0,90 ABD doları olacak.

TARİFE KONTENJANI

Kararla, belirlenen ülke ve gümrük bölgeleri menşeli, korunma önlemine tabi eşyanın , "Korunma önlemi uygulaması"ndan muaf tutulması amacıyla, tarife kontenjanı da açıldı.
Buna göre, tarife kontenjanı miktarı, belirlenen ülkeler ve gümrük bölgeleri menşeli eşyanın tamamı için toplam, 12 milyon 800 bin 285 kilogram olarak belirlendi. Ancak her bir ülke veya gümrük bölgesi menşeli eşya için verilecek tarife kontenjanı 4 milyon 266 bin 762 kilogramı geçemeyecek.

ANKA: "Pamuk ipliği ithalatına yeni ek vergi"

21.10.2008

Pamuk ipliği ithalat artışının yerli üretimde neden olduğu zarar ve tehdidinin ortadan kaldırılabilmesini amacıyla 3 yıl boyunca uygulanmak üzere yeni ek mali yükümlülük getirildi. Buna göre, pamuk ipliği ithalatında uygulanacak ek mali yükümlülük oranları birinci yıl yüzde 20, ikinci yıl yüzde 19, üçüncü yıl yüzde 18 olacak.

Pamuk ipliği ithalat artışının yerli üretimde neden olduğu zarar ve tehdidinin ortadan kaldırılabilmesi amacıyla 3 yıl boyunca uygulanmak üzere yeni ek mali yükümlülük getirildi.

Bakanlar Kurulunun "Belirli Pamuk İpliği İthalatında Korunma Önlemi Uygulanması Hakkında Karar"ı Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, dikiş ipliği hariç ağırlık itibariyle yüzde 85 veya daha fazla pamuk içeren ve perakende olarak satılacak hale getirilmemiş olan pamuk ipliği ithalatında uygulanacak ek mali yükümlülük oranları, 15 Temmuz 2008-14 Temmuz 2009 arasında yüzde 20, 15 Temmuz 2009-14 Temmuz 2010 arasında yüzde 19, 15 Temmuz 2010-14 Temmuz 2011 arasında da yüzde 18 olacak. Ek mali yükümlülük birinci yıl için kilo başına en düşük 0,35 dolar, en yüksek 1 dolar, ikinci yıl en düşük 0,33 dolar, en yüksek 0,95 dolar ve üçüncü yıl en düşük 0,31 dolar, en yüksek 0,90 dolar olacak. Tarife kontenjanı miktarı, ilgili ülkeler ve gümrük bölgeleri menşeli tarife kontenjanı kapsamı eşyanın tamamı için toplam 12 milyon 800 bin 285 kilo olacak. Ancak her bir ülke veya gümrük bölgesi menşeli eşya için verilecek tarife kontenjanı 4 milyon 266 bin 762 kiloyu geçmeyecek. (ANKA)
(NUR/NB/BÜN)

Pamuk İpliğinde Tartışmalı Korunma Önlemi Resmi Gazete'de

Bakanlar Kurulu 21 Ekim 2008 Salı tarih ve 27031 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 2008/14234 sayılı Karara ekli Belirli Pamuk İpliği İthalatında Korunma Önlemi Uygulanması Hakkında Karar aracılığıyla belirli tür pamuk ipliklerinde üç yıllığına ek mali yükümlülük şeklinde bir korunma önlemi uygulanmasını onayladı.

52.05 gümrük tarife istatistik pozisyonunda yer alan, ağırlık itibariyle % 85 veya daha fazla pamuk içeren ve perakende olarak satılacak hale getirilmemiş olan pamuk iplikleri için uygulanacak korunma önlemi aşağıdaki şekilde:

Korunma önlemi soruşturması son derece tartışmalı geçmişti. Soruşturma birçok ticaret ve sanayi odası ile bir firmanın yaptığı başvuru üzerine 23 Mayıs 2008 Cuma tarih ve 26884 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan İthalatta Korunma Önlemlerine İlişkin 2008/5 sayılı Tebliğ aracılığıyla başlatılmış, İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulu sadece soruşturma açılmasına değil, aynı zamanda söz konusu ürünlerin, yani 52.05, 52.06 ve 52.07 gümrük tarife istatistik pozisyonlarında yer alan dikiş ipliği hariç pamuk ipliklerine (sırasıyla ağırlık itibariyle % 85 veya daha fazla pamuk içeren ve perakende olarak satılacak hale getirilmemiş olanlar, ağırlık itibariyle % 85 den az pamuk içeren ve perakende satış için hazırlanmamış olanlar ve perakende olarak satılacak hale getirilmiş olanlar) ithalatında 200 gün süreyle geçici önlem uygulanması, geçici önlemin net kilogram başına 1,03 ABD Doları tutarında ek mali yükümlülük olarak belirlenmesine de karar vermişti (http://antidamping.blogspot.com/2008/05/pamuk-ipliine-korunma-nlemi-soruturmas.html).

Ancak bu karar söz konusu iplikleri hammadde olarak kullanan tekstil ve konfeksiyoncuların büyük tepkisini çekmiş, Bakanlar Kurulu tarafından da zor benimsenmişti. Sonuç olarak soruşturma geçici önlemin ciddi şekilde değiştirilmesiyle kapanmıştı. Buna göre Bakanlar Kurulu'na korunma önleminin sadece 52.05 gümrük tarife istatistik pozisyonunda yer alan pamuk iplikleri için alınması önerilecekti. Diğer ürünler için soruşturma kapatılmış, yani korunma önlemi alınması imkanı ortadan kaldırılmış durumdaydı. Yani yerli iplik üreticileri ile ithal hammaddeleri kullananlar arasında bir orta yol bulunmuş sayılırdı. Önlemin mahiyeti de değiştirilmiş, mutlak ek mali yükümlülük yerine alt ve üst sınırlar gelmişti (http://antidamping.blogspot.com/2008/09/pamuk-ipliinde-tartmal-korunma-nlemi.html).

Bakanlar Kurulu aldığı kararla işte bu öneriyi onaylamış oldu. Konuyla ilgili tebliğler ve basında çıkan haber ve yorumlar internet günlüğümüzde yer alıyor.

Belirli Pamuk İpliği İthalatında Korunma Önlemi Uygulanması Hakkında Karar

21 Ekim 2008 tarih ve 27031 sayılı Resmi Gazete



BAKANLAR KURULU KARARI



Karar Sayısı : 2008/14234

Ekli “Belirli Pamuk İpliği İthalatında Korunma Önlemi Uygulanması Hakkında Karar”ın yürürlüğe konulması; Devlet Bakanlığının 18/9/2008 tarihli ve 35995 sayılı yazısı üzerine, 20/2/1930 tarihli ve 1567 sayılı Kanunun 1 inci, 14/5/1964 tarihli ve 474 sayılı Kanunun 2 nci, 6/5/1986 tarihli ve 3283 sayılı Kanunun 2 nci, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Kanunun 55 inci maddeleri ile 2/2/1984 tarihli ve 2976 sayılı Kanun hükümlerine göre, Bakanlar Kurulun'ca 1/10/2008 ta­ri­hin­de ka­rar­laş­tı­rıl­mış­tır.


BELİRLİ PAMUK İPLİĞİ İTHALATINDA KORUNMA ÖNLEMİ

UYGULANMASI HAKKINDA KARAR

Kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Karar, 26/1/1995 tarihli ve 4067 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan ve 3/2/1995 tarihli ve 95/6525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması ekinde yer alan Korunma Tedbirleri Anlaşması ve 10/5/2004 tarihli ve 2004/7305 sayılı Kararnamenin eki İthalatta Korunma Önlemleri Hakkında Karar çerçevesinde pamuk ipliği ithalatında yürütülen korunma önlemi soruşturması sonucunda alınan korunma önlemine ilişkin usul ve esasları kapsar.

Korunma önlemi

MADDE 2 – (1) Aşağıda gümrük tarife pozisyonu (G.T.P.) belirtilen eşyanın ithalat artışının ve ithalatının gerçekleşme koşullarının yerli üretimde neden olduğu ciddi zarar ve ciddi zarar tehdidinin ortadan kaldırılabilmesini teminen, anılan eşyanın ithalatında korunma önlemi olarak ek mali yükümlülük tahsil edilir.

(2) Ek mali yükümlülük, ithal edilen eşyadan aşağıda gösterilen oranlarda tahsil edilir.

(3) 15/7/2008 tarihli ve 26937 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 23/6/2008 tarihli ve 2008/13857 sayılı Kararnamenin eki İthalatta Geçici Korunma Önlemi Uygulanmasına İlişkin Karar çerçevesinde ithalatında ek mali yükümlülüğün teminata bağlandığı eşyadan, bu Karar uyarınca ek mali yükümlülüğe tabi olanlara ilişkin teminat tutarının bu Kararın 2 nci maddesi uyarınca hesaplanan ek mali yükümlülük kadar olan kısmı Hazineye irat kaydedilir, kalan kısım ve bu Karar uyarınca ek mali yükümlülüğe tabi olmayan eşyaya ilişkin teminata bağlanan tutar gümrük mevzuatının teminata bağlanan vergilerin geri verilmesine ilişkin hükümleri dahilinde ilgililere iade edilir.


Tarife kontenjanı

MADDE 3 – (1) Bu Kararın eki listede yer alan ülkeler ve gümrük bölgeleri menşeli korunma önlemine tabi eşyanın korunma önlemi uygulamasından muaf tutulması amacıyla tarife kontenjanı açılmıştır. Tarife kontenjanı miktarı, ekte yer alan ülkeler ve gümrük bölgeleri menşeli tarife kontenjanı kapsamı eşyanın tamamı için, bu Kararın 2 nci maddesinde belirtilen her bir dönem için toplam 12.800.285 kilogramdır. Ancak ilgili dönemde her bir ülke veya gümrük bölgesi menşeli eşya için tarife kontenjanı 4.266.762 kilogramı geçemez.

(2) Tarife kontenjanı kapsamındaki ithalat ancak Dış Ticaret Müsteşarlığınca (İthalat Genel Müdürlüğü) düzenlenecek ithal lisansı ile yapılır. İthal lisansı gümrük beyannamesinin tescilinde ilgili gümrük idaresince aranır. Ek mali yükümlülüğün tahsil edildiği ithalatta ithal lisansı aranmaz.

(3) Tarife kontenjanının uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Dış Ticaret Müsteşarlığınca 10/5/2004 tarihli ve 2004/7333 sayılı Kararnamenin eki İthalatta Kota ve Tarife Kontenjanı İdaresi Hakkında Karar kapsamında yayımlanacak tebliğlerle belirlenir.

Ek mali yükümlülüğün tahsili

MADDE 4 – (1) Ek mali yükümlülük, gümrük idarelerince, ithalatta alınan gümrük vergileri ve diğer mali yükümlülüklerden ayrı olarak tahsil olunur ve genel bütçeye irat kaydedilir.

Diğer mevzuat

MADDE 5 – (1) Ek mali yükümlülüğün tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uygulanır.

(2) 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve ilgili diğer gümrük mevzuatının, gümrük vergisinin tahakkukuna, tahsiline, geri verilmesine, takibine ve teminata bağlanmasına ilişkin usul ve esasa müteallik hükümleri, korunma önlemi olarak uygulanacak ek mali yükümlülüğün tahakkuku, tahsili, geri verilmesi, takibi ve teminata bağlanması işlemlerinde de uygulanır.

(3) Ek mali yükümlülükleri yerine getirmeden ithalat işlemlerini gerçekleştirenler, diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 2976 sayılı Dış Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun çerçevesinde noksan ek mali yükümlülüğün iki katı para cezasına çarptırılır.

Yürürlükten kaldırılan mevzuat

MADDE 6 – (1) 23/6/2008 tarihli ve 2008/13857 sayılı Kararname yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

MADDE 7 – (1) Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 8 – (1) Bu Karar hükümlerini Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yürütür.

16 Eylül 2008 Salı

Hakan Üzeltürk'ten Hatalı Bir Yorum Daha: "Dış Ticaret Müsteşarlığının Cevabı"

Hakan Üzeltürk
Dünya, 26 Ağustos 2008


Bu köşede 15.8.2008 tarihinde yazdığım "İplik ithalatında hukuka aykırı uygulama" başlıklı yazımın sonunu Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın bağlı olduğu bakanlık acaba bu konuda ne düşünmektedir? diye bitirmiştim. Sağolsunlar, cevap vermişler ve kamunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla bazı düzeltmeler talep etmişler. Temel olarak şunları söylüyorlar:

1. 11.8.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 2008/7 sayılı İthalatta Korunma Önlemlerine İlişkin Tebliğ pamuk ipliği ithalatında ek mali yükümlülüğün tahsilini doğuran bir düzenleme değildir. Yazıda iddia edildiği gibi sözkonusu tebliğde Dış Ticaret Müsteşarlığı herhangi bir ek mali yükümlülük doğuran tasarrufta bulunmamıştır. Bu konudaki yetki Bakanlar Kurulu'ndadır. Sözkonusu tebliğ ile Bakanlar Kurulu'na öneride bulunulacağı duyurulmuştur. Üstelik bu karar Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın değil, İthalatta Korunma Önlemleri Değerlendirme Kurulu'nun kararıdır.

2. Bakanlar Kurulu'nun ek mali yükümlülük koyması hususundaki yetkisinin Anayasa'ya aykırı olduğuna dair düşünce bizzat Anayasa Mahkemesi tarafından uygun bulunmamış ve reddedilmiştir.

3. Dış Ticaret Müsteşarlığı yazımızın ikinci kısmıyla ilgili olarak, 6 Ekim 2007 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan "İhracat, İhracat Sayılan Satış ve Teslimler İle Döviz Kazandırıcı Hizmet Ve Faaliyetlerde Vergi, Resim ve Harç İstisnası Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (İhracat: 2007/8)" ile 14 Ocak 2000 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan aynı isimli İhracat 2000/1 tebliğinin 6(B) (e) maddesinin değişmesi kapsamında sözkonusu tebliğ ile doğrudan vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülük konmasına ve kaldırılmasına ilişkin hükümler getirilmediğini, bu tebliğ ilgili kanunların ve 99/13812 sayılı Bakanlar Kurulu kararının müsteşarlığa verdiği yetki çerçevesinde yayımlandığını belirtmektedir.

Görüldüğü üzere Dış Ticaret Müsteşarlığı 15.8.2008 tarihli yazımız konusunda kamuoyunun yanlış bilgilendirildiği görüşündedir. Oysa açıklamalarımız kamuyu doğru bilgilendirme ilkesi çerçevesinde yapılmış açıklamalar olup hukukun üstünlüğü ilkesi esas alınarak hazırlanmaktadır. Amaç da vergi ve hukukun birlikte düşünülmesi ve uygulanmasıdır. Buna göre:

1. Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın "yazıda iddia edildiği gibi sözkonusu tebliğde Dış Ticaret Müsteşarlığı herhangi bir ek mali yükümlülük doğuran tasarrufta bulunmamıştır. Bu konudaki yetki Bakanlar Kurulu'ndadır" ifadesi doğru değildir. Zira biz de bu konudaki yetkinin Bakanlar Kurulu'nda olduğunu yazımızın dördüncü paragrafında belirttik. Bunun yanında bu yönde bir karar alındığı da metinden anlaşılmaktadır. Zira tebliğin 3. maddesinde noktalı virgüllerle ayrılan ifadelere bakıldığında "üç yıl süreyle ek mali yükümlülük şeklinde korunma önlemi uygulanmasına" ifadesi yer almaktadır. Son kısımda mali yükümlülüğün tutarı ve muafiyet konusunda Bakanlar Kurulu'na öneride bulunulacağı belirtilmiştir. Aksinin iddia edilmesi durumunda müsteşarlığın zaman zaman yazılarımızda dile getirdiğimiz metin ifadelerinin doğru yazılması konusunu düşünmesi gerekmektedir.

2. Bu kararın kurul kararı olduğu iddiasının tebliğin başında yazan Dış Ticaret Müsteşarlığı'ndan ifadesi karşısında bir anlamı bulunmamaktadır.

3. Anayasa Mahkemesi kararları da mahkeme kararıdır. Her mahkeme kararında olabileceği gibi verilen her kararın kanuna uygun olsa bile hukuka uygun olduğu söylenemez. Bir yetkinin kanun olan Anayasa'da yer alması hukuka uygun olmasını gerektirmediğinden Anayasa Mahkemesi kararına rağmen bu yetki hukuka aykırıdır.

4. Son kısımla ilgili konu da aynı yönde olup her yetkinin hukuka uygun olduğu intibaına kapılmamak gerekmektedir. Bu nedenle yapılan çalışma ve düzenlemelerin kanuna uygun olması yanında mutlaka hukuka uygun olup olmadığının da incelenmesi gerekmektedir.

Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın ifade ettikleri doğru olsaydı biz de köşemizin adını "Vergi ve Hukuk" değil "Vergi ve Kanun" yapardık.

Hakan Üzeltürk'ten Hatalı Bir Yorum: "İplik İthalatında Hukuka Aykırı Uygulama"

Hakan Üzeltürk
Dünya, 15 Ağustos 2008

Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yürütülen tekstilcilerle iplik üreticilerini ilgilendiren soruşturmanın tamamlanması sonucunda alınan karar yeni bir hukuka aykırılığı gündeme getirdi.

Soruşturmaya esas teşkil eden ve özellikle Çin'den yapılan ucuz iplik ithalatında ithalat rakamlarının %12.5 seviyesine çıkması üzerine 10 ilin ticaret ve sanayi odalarının başvurusu üzerine konuyu değerlendiren Dış Ticaret Müsteşarlığı geçici koruma yöntemi olarak üç yıl süreyle ek mali yükümlülük alınmasına karar verdi. İthalatın sonuçları bakımından ucuz ithalat karşısında iplik üreticilerinin zarar görmeleri ve faaliyetlerini devam ettirememeleri, tekstilciler bakımından ise maliyetlerin düşmesi sözkonusuydu. Bununla birlikte konunun bu şekilde sonuçlanmasında sektörün geleceğinin de dikkate alınarak varılan uzlaşma etkili olmuştur.

Ek mali yükümlülük yoluyla yapılan korumacılık sektör açısından doğru olabilir. Fakat vergi, resim harç ve benzeri mali yükümlülükler koyma yetkisi bakımından hukuken problem vardır. Dış ticaretin düzenlenmesi kapsamında vergiler konusunda Bakanlar Kurulu'na Anayasamızın 167. maddesinin 2. fıkrası ile yetki verilmiştir. Buna göre, "Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek mali yükümlülükler koymaya ve bunları kaldırmaya kanunla Bakanlar Kurulu'na yetki verilebilir."

11 Ağustos 2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2008/7 sayılı "İthalatta Korunma Önlemlerine İlişkin Tebliğ" ile getirilen ek mali yükümlülük düzenlemesinde 15.7.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2008/13857 sayılı Bakanlar Kurulu kararının eki İthalatta Geçici Korunma Önlemi Uygulanmasına İlişkin Karar'a atıf yapmaktadır.

Anayasamızın vergilerle ilgili 73. maddesinde yer alan kanunilik ilkesi sözkonusu iken Dış Ticaret Müsteşarlığı yapmış olduğu düzenlemelerle vergilerin sınırlarını çizmekte, kapsamını daraltıp genişletmekte ve dolayısıyla Bakanlar Kurulu'na verilen yetkinin bile hukuka aykırı olduğu bir ortamda yasama organı olan TBMM'ye ait olan bir yetkiyi kullanmaktadır. Son zamanlarda verginin kapsamında yapılan oynamalarla yasama organının yetkisinin yürütme organı tarafından kullanıldığı hatta müsteşarlıkların bu düzenlemeleri yaptığı görülmekte, bir önlem alınmamakta, ama bir hukuk devleti olduğumuz ve bunun korunması gerektiği, değiştirilemeyecek hükümler arasında olduğu her fırsatta hem hükümet hem de muhalefet partileri ve yargı organları tarafından ifade edilmektedir. Bu düzenlemelerle hukuk devleti ilkesinin vergiler bakımından içi boşaltılmaktadır. Burada Bakanlar Kurulu'na verilen yetki dahi Anayasa'da yer almasına karşın doğru değildir. Yasama organına ait bir yetkinin yürütme organı tarafından kullanılmasına kanun ile izin verilmesi dahi bunun hukuka aykırılığını gidermez. Bu nedenle Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından çıkarılan bir tebliğ ile getirilen düzenleme hukuka aykırıdır.

Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından daha önce de benzer uygulamalar yapılmıştır. Müsteşarlık, 6 Ekim 2007 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan "İhracat, İhracat Sayılan Satış Ve Teslimler İle Döviz Kazandırıcı Hizmet Ve Faaliyetlerde Vergi, Resim Ve Harç İstisnası Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (İhracat: 2007/8)" ile 14 Ocak 2000 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan aynı isimli İhracat 2000/1 Tebliği'nin 6(B)(e) maddesini değiştirmiştir. Bu değişikliklerle hem istisna düzenlemeleri getirilmiş hem de geçici madde ile geriye dönük düzenlemeler yapılmıştır. Bu hukuka aykırı tebliğ düzenlemeleri ile sadece oluşturulan yeni durumlar değil eski tarihli işlemler de etkilenmiş, böylece hukuka aykırılık bariz bir hale gelmiştir. Şimdi yine bir başka hukuka aykırılık aynı makam tarafından yapılmaktadır. Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın bağlı olduğu bakanlık acaba bu konuda ne düşünmektedir?

Hakan Üzeltürk Korunma Önlemleri Konusunda Hatalı

Tanınmış bir vergi hukuku uzmanı olan Hakan Üzeltürk Dünya gazetesindeki köşesinde Ağustos ayında iki yazı yayınladı: "İplik ithalatında hukuka aykırı uygulama" ve "Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın cevabı". Üzeltürk Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın korunma önlemleri çerçevesinde ithalata ilişkin olarak ek mali yükümlülük getiremeyeceğini dile getiriyor, bu durumun Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia ediyordu. İlk yazısını Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın bağlı olduğu Bakanlık'tan yanıt isteyerek kapatıyor Üzeltürk. Gelen yanıta istinaden kaleme aldığı ikinci yazısında ise Müsteşarlık'ın dikkatine sunduğu Anayasa Mahkemesi kararı karşısında bile ikna olmadığını aşağıdaki sözlerle dile getiriyor:

"Anayasa Mahkemesi kararları da mahkeme kararıdır. Her mahkeme kararında olabileceği gibi verilen her kararın kanuna uygun olsa bile hukuka uygun olduğu söylenemez. Bir yetkinin kanun olan Anayasa'da yer alması hukuka uygun olmasını gerektirmediğinden Anayasa Mahkemesi kararına rağmen bu yetki hukuka aykırıdır."

Üzeltürk'ün kendi yorumunu Anayasa Mahkemesi'nin kararından üstün görmesine bir diyeceğimiz yok. Ancak hukuka uygunluk ve kanunu uygunluk seklinde yaptığı ayrım havada kaldığı gibi "kanun olan Anayasa" gibi bir ifade kaleme almış olması bu tip konularda yazma selahiyeti konusunda soru işaretleri yaratıyor.

Gelgelelim Üzeltürk'ün temel iddiası da yanlış zaten. Zira atıfta bulunduğu hukuksal belgeleri okumaya tenezzül etmemiş. Bakın neler yazıyor:

"Ek mali yükümlülük yoluyla yapılan korumacılık sektör açısından doğru olabilir. Fakat vergi, resim harç ve benzeri mali yükümlülükler koyma yetkisi bakımından hukuken problem vardır. Dış ticaretin düzenlenmesi kapsamında vergiler konusunda Bakanlar Kurulu'na Anayasamızın 167. maddesinin 2. fıkrası ile yetki verilmiştir. Buna göre, "Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek mali yükümlülükler koymaya ve bunları kaldırmaya kanunla Bakanlar Kurulu'na yetki verilebilir."

11 Ağustos 2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2008/7 sayılı "İthalatta Korunma Önlemlerine İlişkin Tebliğ" ile getirilen ek mali yükümlülük düzenlemesinde 15.7.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2008/13857 sayılı Bakanlar Kurulu kararının eki İthalatta Geçici Korunma Önlemi Uygulanmasına İlişkin Karar'a atıf yapmaktadır.

Anayasamızın vergilerle ilgili 73. maddesinde yer alan kanunilik ilkesi sözkonusu iken Dış Ticaret Müsteşarlığı yapmış olduğu düzenlemelerle vergilerin sınırlarını çizmekte, kapsamını daraltıp genişletmekte ve dolayısıyla Bakanlar Kurulu'na verilen yetkinin bile hukuka aykırı olduğu bir ortamda yasama organı olan TBMM'ye ait olan bir yetkiyi kullanmaktadır."

Oysa 2008/7 sayılı Tebliğ'de 2008/13857 sayılı Bakanlar Kurulu kararına atıfta bulunulmuyor. Tebliğ aynen şöyle diyor:

"Bu Tebliğin amacı, 23/5/2008 tarihli ve 26884 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Korunma Önlemlerine İlişkin 2008/5 sayılı Tebliğ ile başlatılan ve 10/5/2004 tarihli ve 2004/7305 sayılı Kararnamenin eki İthalatta Korunma Önlemleri Hakkında Karar ve İthalatta Korunma Önlemleri Yönetmeliği çerçevesinde yürütülen korunma önlemi soruşturması sonucunda İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulunca alınan kararın ilgili taraflara duyurulmasıdır."

Söz konusu Bakanlar Kurulu kararı ile bu soruşturma çerçevesinde geçici önlem alınmış durumda. Bu tebliğ ise kesin önleme ilişkin. Ve bu belgelerin incelenmesi Üzeltürk'ün iddiasını çökertiyor. Nasıl mı?

1. DTM yetki gaspı yapmış durumda değil. Zira ek mali yükümlülük getirmiyor. Açıkça yazdığı gibi "Bakanlar Kurulu’na öneride bulunulmasına karar vermiştir." Üstelik bu kararı veren de DTM değil, İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulu.

2. Bakanlar Kurulu'nun da ek mali yükümlülük getirmesi hukuka aykırı değil. Zira Anayasa'nın hükme bağladığı gibi TBMM tarafından kanunlarla kendisine tanınmış bir yetki. Bu husus da Bakanlar Kurulu kararlarında gayet net bir şekilde yer alıyor. Örneğin Üzeltürk'ün atıfta bulunduğu kararda:

"Ekli “İthalatta Geçici Korunma Önlemi Uygulanmasına İlişkin Karar”ın yürürlüğe konulması; Devlet Bakanlığının 18/6/2008 tarihli ve 24602 sayılı yazısı üzerine, 20/2/1930 tarihli ve 1567 sayılı Kanunun 1 inci, 14/5/1964 tarihli ve 474 sayılı Kanunun 2 nci, 6/5/1986 tarihli ve 3283 sayılı Kanunun 2 nci, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Kanunun 55 inci maddeleri ile 2/2/1984 tarihli ve 2976 sayılı Kanun hükümlerine göre, Bakanlar Kurulu’nca 23/6/2008 tarihinde kararlaştırılmıştır."

Görüldüğü üzere Üzeltürk internette ulaşılabilen yasal belgeleri okumadan hukuka aykırılık iddialarında bulunuyor. Üzücü bir durum.

Üzeltürk'ün yazıları: http://antidamping.blogspot.com/2008/09/hakan-zeltrkten-hatal-bir-yorum-iplik.html,

10 Eylül 2008 Çarşamba

GSO: "Pamuk İpliği İthalatına Koruma Önlemi"

Gaziantep Sanayi Odası
13 Ağustos 2008


Gaziantep ve Kayseri Sanayi Odaları ile, Malatya, Kahramanmaraş, Adıyaman, Isparta, Uşak, Niğde, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odaları tarafından, Dış ticaret müsteşarlığı nezdinde pamuk ipliği ithalatına yönelik korunma önlemi soruşturması açılmış ve soruşturma tamamlanarak 11 Ağustos 2008 tarihli resmi gazetede yayımlanarak karara bağlanmıştır.

Buna göre 52.05 başlığında sınıflandırılan; dikiş ipliği hariç, ağırlık itibariyle % 85 veya daha fazla pamuk içeren ve perakende olarak satılacak hale getirilmemiş olan, pamuklu dokuma ve örgü kumaş sanayinde temel girdi olarak kullanılan pamuk ipliğinin ithalatında 3 (üç) yıl süreyle ek mali yükümlülük şeklinde korunma önlemi uygulanacaktır.

Soruşturma kapsamında “İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulunca” Kahramanmaraş ve Gaziantep’te bulunan pamuk ipliği üreticisi firmalar ve İstanbul ile Denizli’de bulunan pamuk ipliği kullanıcısı firmaların üretim tesislerinde yerinde inceleme yapılmıştır. Ayrıca yerli üreticilerin, ithalatçıların, ihracatçıların, yabancı ülke temsilciliklerinin ve diğer ilgili taraflardan da görüşler alınmıştır.

Kurulun yapmış olduğu soruşturma neticesinde, 52.05 Gümrük tarife numarasındaki pamuk ipliğinin ithalatının özellikle son dönemde ani ve önemli oranda arttığı; bu artışın yerli üreticilerin ekonomik göstergelerinde bozulmalara neden olduğu, ithalat dışındaki faktörlerin söz konusu bozulma üzerinde etkisi olmadığı belirtilmektedir.

Ayrıca, soruşturma yapılan 52.06 ve 52.07 Gümrük tarife numarasındaki pamuk ipliklerinin ithalatında yerli üretim üzerinde ciddi zarar ve ciddi zarar tehdidi oluşturacak ve korunma önlemi alınmasını gerektirecek koşulların oluşmadığı belirtilmiştir.

http://www.gso.org.tr/default.asp?syf=haber_detay&haber_id=1218607900
Not: GSO haberi birçok gazeteden daha iyi vermiş!

Sabah: "'İplikçiler, anti damping önlemlerini fırsat bilip etik olmayan zam yaptılar'"

Sabah
02:05:11 22.07.2008



Dış ticaret Müsteşarlığı 'nın (DTM ) başlattığı pamuk ipliği ithalatına karşı korunma soruşturması sürerken, 200 günlüğüne ithal pamuk ipliğine karşı getirilen ek mali yükümlülükler tartışma yarattı. Örme Sanayicileri Derneği (ÖRSAD) Başkanı Fikri Kurt dün bir yazılı açıklama yaparak, yerli iplik Sanayini soruşturmanın başlamasından kısa bir süre sonra ipliğe zam yaptığını ve bunu 'şık ve etik' bulmadıklarını söyledi. Kurt, 'Kendilerinden talebimiz ve beklentimiz; durgunluğun had safhada olduğu Temmuz-Ağustos boyunca ipliğe zam yapmamalarıdır' dedi. Kurt, sektörün en önemli girdi kalemi olan pamuk ipliğinin öncelikle yerli Sanayi tarafından karşılanmasını istediklerini vurgularken, 'Ancak koruma önleminin yürürlüğe girmesinden hemen sonra, bazı iplikçilerin, elektrik zamlarını gerekçe göstererek, ipliğe zam yapmaya başladıkları yönünde duyumlar alıyoruz. Bu durum bizi üzüyor. İplik, örme ve konfeksiyon sektörü bir zincirin halkalarıdır. Halkalardan biri zayıflarsa, zincir kopar. Bu gerçekten hareketle, keyfe keder zamlardan kaçınalım. Zam fırsat değil, bindiği dalı kesmektir' değerlendirmesinde bulundu.

HİÇBİR MANASI YOK

Buna karşılık Sini ve Sentetik İplik Üreticileri Birliği (SUSEB) Başkanı Eray Sanver , herhangi bir zam dalgasının söz konusu olmadığını söyleyerek, şöyle devam etti: 'Bizim hammaddemiz petrol türevleri. Petrol fiyatlarının durumu ortada. Elektriğe gelen zam ortada. Bu şartlar altında bir süredir zaten fedakârlıklarla yürüyen sektörde maliyete göre zam yapmak anlaşılabilir bir şey. Ne yapalım ayakta kalmak için? Üreticiler her türlü dengeyi gözetmeye çalışıyor. Bu konjonktürde böyle bir suçlamanın manası yok. Üç kuruşluk menfaat için bir ülkenin kaynaklarına, ekonomisine böyle yapılmaz.'