21 Haziran 2008 Cumartesi

ABD'den Silikon Metal Gözden Geçirmesinde Zarara İlişkin Nihai Karar

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Uluslararası Ticaret Komisyonu 19 Haziran Perşembe günü yaptığı bir basın açıklamasıyla Rusya menşeli silikon metale ilişkin olarak yürürlükte bulunan dampinge karşı önlem çerçevesinde sürdürülen nihai gözden geçirmede zarar saptamasında bulunarak nihai kararı açıkladı.

1 Şubat 2008 tarihinde başlatılan ve Uluslararası Ticaret Komisyonu'nun 6 Mayıs 2008 Salı günü açıkladığı kararı doğrultusunda hızlandırılmış olarak sürdürülen nihai gözden geçirme(http://antidamping.blogspot.com/2008/05/abdden-silikon-metalde-hzl-gzden-geirme.html) kapsamında ABD Ticaret Bakanlığı Uluslararası Ticaret İdaresi tarafından gerçekleştirilen dampinge ilişkin saptama 30 Mayıs 2008 tarihinde yayınlanmış, damping yüksek sayılabilecek oranlarda devam etmesinin muhtemel olduğu sonucu çıkmıştı (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/abdden-silikon-metal-gzden-geirmesinde.html).

Uluslararası Ticaret Komisyonu'nun zarara ilişkin saptaması da dampinge karşı önlemin sona erdirilmesinin zararın öngörülebilir bir süre dahilinde devam etmesi veya yeniden meydana gelmesine neden olmasının muhtemel olacağı yönünde çıktı. Dolayısıyla nihai gözden geçirmede nihai karara da ulaşılmış, önlemin devam ettirilmesine yeşil ışık yakılmış bulundu.

18 Haziran 2008 Çarşamba

Uluslararası Ticaret Komisyonu'nda Görev Değişikliği

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Uluslararası Ticaret Komisyonu'ndan 17 Haziran 2008 tarihinde yapılan açıklamalara göre ABD Başkanı George W. Bush 16 Haziran 2010 tarihine kadar geçerli olmak üzere Komisyon başkanlığına Maryland'dan bir Demokrat olan Shara L. Aranoff'u, başkan yardımcılığına ise Minnesota'dan bir Cumhuriyetçi olan Daniel R. Pearson'ı atadı. Aranoff nitelikli bir hukukçu ve Komisyon'a atanmadan önce Senato'da görevliymiş. Pearson ise bir tarım ekonomisti ve bir önceki görevi meşhur Cargill şirketindeymiş.

Uluslararası Ticaret Komisyonu bağımsız idari otorite statüsünde yarı adli bir federal kuruluş. Görevleri yasama ve yürütme organlarına ticaret konularında ihtisas hizmeti sunmak, ithalatların yerli üreticiler üzerinde olan etkilerini incelemek ve bilhassa fikri ve sınai mülkiyet hakkı ihlalleri olmak üzere haksız ticaret fiillerine karşı önlem almak.

Komisyon'un karar alma organı kuruluş ile aynı ismi taşıyor ve üçü Demokrat üçü de Cumhuriyetçi partiden seçilen toplam altı adaydan oluşuyor. Komisyon'un bu bipartizan yapısı "nonpartisan" olmasını sağlıyor! Demek istediğim şu ki Komisyon üyelerinin siyasal olarak seçilmesi görevlerinin icrasında bağımsız olmalarına karşın yerli üreticilerin çıkarlarını gözetmelerine neden oluyor. Nitekim Komisyon'un üyelerinin akademisyen ve uzmanlardan oluştuğu daha önceki yıllarda ithalatta haksız rekabet soruşturmalarında daha az zarar kararı verildiği biliniyor.

AB'den Yeni Otonom Tarife Kotaları

Avrupa Birliği (AB) 19 Haziran 2008 tarihli Avrupa Birliği Resmi Gazetesi'nde (2008/L 160/1) yayınlanan 16 Haziran 2008 tarih ve (AT) 556/2008 sayılı Konsey Tüzüğü aracılığıyla AB sanayisinin ham madde ve ara mal gereksinimlerini en iyi koşullarda karşılamak için açılan gümrük resimlerinden muaf otonom tarife kotalarında değişikliğe gitti. Bu doğrultuda beş tarife kotasının miktarı arttırılırken altı yeni kota açıldı. Kotalar 1 Temmuz ila 31 Aralık 2008 döneminde açık kalacak ve yeni bir değişiklik yapılmazsa önümüzdeki yıl yenilenecek.


Miktarı arttırılan kotalar:



Yeni açılan kotalar:





Not: Burada bir korunma önlemi söz konusu değil.

Journal of International Economics: "Antidumping, signaling and cheap talk"

Cassing, James and Ted To. 2008. "Antidumping, signaling and cheap talk". Journal of International Economics 75 (2): pp 373-382.

Abstract

In the United States, there is evidence that domestic non-filing firms do not always support dumping/countervailing duty investigations. Absent other factors, domestic firms have an unambiguous incentive to support petitions filed by other domestic producers. We argue that in cases where the non-complainant firm is not a significant importer or exporter, the most plausible explanation is that non-support acts as a costly signal of private information. Extending the model to allow firms to engage in cheap talk, such signaling can take place even in the absence of an investigation. This result provides an explanation for the puzzling observation that fewer antidumping investigations are filed than one would expect.

Global Trade and Customs Journal'ın Yeni Sayısı

Uluslararası ticaret hukuku ve politikasıyla ilgili en önemli akademik yayınlardan biri olan Global Trade and Customs Journal'ın yeni yayınlanan 7/8'inci sayısında ticari savunma araçları ve ilgili konularla ilgili birçok makale var. Dolayısıyla derginin içeriğinin tamamına yer veriyorum bu sefer:

Brian Hindley, 'The Draft Doha Round Anti–Dumping Agreement' (2008) 3 Global Trade and Customs Journal pp. 231-238.

Xiaochen Wu, 'Overview of China’s 10 Years of Antidumping Law and Practice' (2008) 3 Global Trade and Customs Journal pp. 239-252.

Mehnaz Bhaur, 'Use of Antidumping and Its Economic Impact' (2008) 3 Global Trade and Customs Journal pp. 253-260.

Louise Curran, 'Unpicking the Textiles Trade – The Impact of Liberalization on the Global Textiles Sector' (2008) 3 Global Trade and Customs Journal pp. 261-274.

Carsten Weerth, 'Harmonized System: Nomenclature Evolution at Its 20th Anniversary (1988–2008)' (2008) 3 Global Trade and Customs Journal pp. 275-278.

Davide Rovetta, 'The Modernized Community Customs Code Is Adopted' (2008) 3 Global Trade and Customs Journal pp. 279-280.

ABD'nin Fren Rotorlarında Nihai Gözden Geçirme Kararı Federal Sicil'de



Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Uluslararası Ticaret Komisyonu'nun Çin Halk Cumhuriyeti menşeli fren rotorlarına karşı yürürlükte bulunan dampinge karşı önleme ilişkin olarak 29 Mayıs 2008 tarihinde yaptığı bir basın açıklamasıyla duyurduğu önlemin sona erdirilmesinin öngörülebilir bir süre zarfında zararın devam etmesi veya tekrarlanmasına neden olmayacağına dair kararı (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/abdden-fren-rotorlarnda-elikili.html) 18 Haziran 2008 tarihli Federal Sicil 73 (118)'de yayınlanan ve yayın günü yürürlüğe giren, 12 Haziran'da düzenlenmiş bir duyuru ile resmiyet kazandı. Komisyon nihai gözden geçirmeyi 2 Temmuz 2007'de başlatmış, 5 Ekim 2007'de hızlandırılmış değil, tam bir gözden geçirme yürüteceğini açıklamıştı. Bu kararla söz konusu dampinge karşı önlemin ömrü sona ermiş oldu.

ABD geçtiğimiz günlerde de aynı önlem çerçevesinde yürüttüğü idari gözden geçirme ve yeni ihracatçı gözden geçirmelerini tamamlamıştı (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/abdden-fren-rotoru-gzden-geirmelerinde.html).

Rusya'nın DTÖ Üyelik Görüşmelerinde Tarım Sıkıntısı



Rusya dünyanın Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi olmayan tek büyük ekonomisi. Bu nedenle de dünyada ticari savunma araçlarına en çok maruz kalan ülkeler arasında. Ruslar uzun bir zamandır DTÖ üyesi olmak için çaba gösteriyor. Rusya Federasyonu'nun Katılımına dair Çalışma Grubu ta Haziran 1993'te, yani 15 yıl önce, daha DTÖ resmen ortada yokken oluşturulmuş. Çalışma Grubu'nun son rapor taslağı ekim 2004'te yayınlanmış. 2005'ten beri çoktaraflı düzeyde pek gelişme yok, ama 2006'da Amerika Birleşik Devletleri ile ikili anlaşmaya varılmış durumda (Avrupa Birliği de yıl sonuna kadar benzer bir anlaşmaya imza atabileceğini düşünüyor.).

Rusya'nın DTÖ'ye katılımı iki açıdan zorlu bir süreç. Birincisi Rusya tam bir piyasa ekonomisi değil, bu nedenle yapması gereken birçok yasal ve idari değişiklik bulunuyor. Ayrıca Rus temsilciler Sağlık ve Bitki Sağlığı ile Ticarette Teknik Engeller Anlaşmaları'na uyumda esneklik istiyor, diğer konularda da elini çabuk tutmuyor. Fikri ve sınai mülkiyet hakları da önemli bir konu. Ancak Çin örneğin bunların mutlak bir sorun olmadığını ortaya koyuyor. O halde ikinci nedene geçmek lazım. Yani mevcut DTÖ üyelerinin üyelik müzakerelerini yaşadıkları ticari ihtilafları çözümlemek veya yeni tavizler koparmak için bir fırsat olarak görmelerine.

16-20 Haziran tarihlerinde Rusya ile diğer DTÖ üyeleri Cenevre'de bir arada. Üyeliğe ilişkin teknik ayrıntılar müzakere ediliyor. Ancak görüşmeler Gürcistan'ın veto kartını çıkartmasıyla (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/grcistan-rusyann-dt-yeliini-engelliyor.html) en başından sıkıntıya girmiş durumda.


Görüşmelerde sürtüşmeye neden olan bir diğer konu ise tarım sübvansiyonları. Rusya yılda iki milyar Dolar kadar destek veriyor tarım sektörüne. Ancak tarımsal sübvansiyonları Tarım Anlaşması ve Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Önlemler Anlaşması kapsamında disipline tabi tutan DTÖ'den talebi kendisine yılda dokuz milyar Dolara kadar destekleme yapılmasına izin verilmesi. Nitekim Ruslar 2008-2012 dönemini kapsayan beş yıllık tarım programı kapsamında tarımsal üretimi % 23 arttırmayı, bu amaçla toplam 22 milyar dolarlık destekleme yapmayı planlıyor (http://www.terradaily.com/reports/Russia_Seeks_Nine_Billion_Dollars_WTO_Farm_Subsidies_999.html). Buna karşılık DTÖ üyesi olan önemli tarım ihracatçısı ülkeler Rusya'nın sübvansiyonların üç-dört milyar Doların üstüne çıkmasına yanaşmıyor.

Cenevre'deki görüşmeler sırasında bu konuda gündeme gelince Devlet Duması Başkan Yardımcısı Alexander Babakov Moskova'dan yetişip ülkesinin tarımsal sübvansiyonları kesmek yerine bütçesinin en azından % 10'unu tarıma ayırması gerektiğini söylemiş (http://www.rbcnews.com/free/20080618163502.shtml).

Anlaşılan Rusya'nın DTÖ üyeliği henüz ufukta gözükmüyor.

Birleşik Devletler Ticaret Temsilcisi'nden Sıfırlama İhtilafına İlişkin Duyuru


Birleşik Devletler Ticaret Temsilciliği 17 Haziran 2008 tarihli Federal Sicil 73 (117)'de Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) İhtilafların Halli Organı'nın Japonya'nın talebi doğrultusunda DS322 sayılı "Birleşik Devletler - Sıfırlama ve Nihai Gözden Geçirmelere İlişkin Önlemler; Japonya tarafından İHM Madde 21.5'e Başvuru" ihtilafında bir panel oluşturmaya karar vermesiyle ilgili bir duyuru yayınladı. Duyuruda Japonya'nın iddialarına yer verilirken ilgili tarafların zamanında dikkate alınabilmesi için görüşlerini 15 Temmuz'a kadar arz etmeleri de istendi.

DTÖ İhtilafların Halli Mutabakatı Madde 21.5 ihtilafları bir tarafın İhtilafların Halli Organı'nın kararlarına uyup uymadığı hususunda taraflar arasında çıkan anlaşmalıklara ilişkin.

Duyuruya göre Japonya'nın bu çerçevedeki temel iddiası sıfırlamanın orijinal soruşturmalarda işlemden işleme karşılaştırmalarda ve dönemsel gözden geçirmelerle yeni ihracatçı gözden geçirmelerinde herhangi bir karşılaştırmada kullanılmasının DTÖ kurallarına aykırı olduğu. Japonya spesifik olarak sekiz ara gözden geçirme ve sürtünmeyi engelleyici rulmanlara ilişkin nihai gözden geçirmenin sonuçlarının İhtilafların Halli Organı'nın kararlarına uygun hale getirilmediği, ABD'nin uyum çalışmalarının sözde kaldığını iddia ediyor.

ABD ise en son DS344 sayılı "Birleşik Devletler - Meksika'dan Paslanmaz Çeliğe ilişkin Nihai Anti-Damping Önlemleri" ihtilafında olmak üzere (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/dt-sfrlama-ihtilafna-noktay-koydu.html) sıfırlama konusunda DTÖ'de maçları hep kaybetmiş olmasına karşın yönteminin arkasında durmaya devam ediyor.

Birleşik Devletler Ticaret Temsilcisi'nden Teknoloji Ürünleri İhtilafına İlişkin Duyuru

Birleşik Devletler Ticaret Temsilciliği 28 Mayıs 2008 günü yaptığı bir basın açıklamasıyla Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Avrupa Birliği (AB) ile Birlik'in belirli teknoloji ürünlerine uyguladığı tarifelere ilişkin olarak Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ihtilafların halli mekanizması dahilinde istişarelerde bulunmayı talep ettiğini açıklamıştı (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/abd-ticaret-temsilcisi-teknoloji.html). Japonya ve Tayvan ABD'yi takip etmişti (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/abd-ve-japonyadan-sonra-tayvan-da-abden.html).


Ticaret Temsilciliği 17 Haziran 2008 tarihli Federal Sicil 73 (117)'de konuyla ilgili bir duyuru yayınladı. Duyuruda ABD'nin iddialarına yer verilirken ilgili tarafların zamanında dikkate alınabilmesi için görüşlerini 11 Temmuz'a kadar arz etmeleri de istendi.

Duyuruya göre ABD'nin gündeme getirdiği temel hususlar şu şekilde:

* Set-top kutular: İngilizce'de set-top box veya set-top unit olarak isimlendirilen cihazlar bir televizyona bağlanarak harici bir sinyal kaynağından gelen verilerin televizyon ekranında gösterilmesi sağlıyor. AB 7 Mayıs 2008'te Kombine Nomenklatür açıklayıcı notlarını değiştirerek Enformasyon Teknolojisi Anlaşması kapsamında gümrük resimlerinden muaf tutulan iletişim işlevi olan set-top kutulara ilişkin başlıktan Ethernet modemleri gibi belirli modem türleri bulunan ve kaydetme veya kopyalama yapabilen cihazları çıkartmış durumda.






* Düz panel ekranlar: AB 2005 yılından beri otomatik veri işleme makinleri haricinde kaynaklardan video görüntüleri gösterebilen LCD teknolojisi kullanan bazı düz panel ekranları Enformasyon Teknolojisi Anlaşması kapsamında değerlendirmiyor. Özellikle DVI (dijital görünrü arabirimi) içeren düz paneller için geçerli bu.


* Çıktı birimleri ve fakslar: AB 2006 yılında çıkardığı bir tüzükle belirli çıktı birimleri ve faksların dolaylı işlemli elektrostatik fotokopi makinaları olarak nitelendirmiş durumda. Fotokopi makinaları ise belirli bir tarifeye tabi. AB Gümrük Kodu Komitesi dakikada 12 monokrom sayfadan daha fazla kopyalayabilen cihazları bu çerçevede değerlendiriyor.

Birleşik Devletler Ticaret Temsilciliğine göre bu düzenlemeler AB'nin ABD'ye GATT kapsamında tanıdığı tavizlerin ihlali anlamına geliyor.

ABD'nin Demir Bağlantı Parçalarında Hızlı Gözden Geçirme Kararı Federal Sicil'de

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Uluslararası Ticaret Komisyonu'nun Çin Halk Cumhuriyeti menşeli dövülmeye müsait olmayan demir boru bağlantı parçalarına karşı yürürlükte bulunan dampinge karşı önleme ilişkin olarak 6 Haziran 2008 Cuma günü yaptığı bir basın açıklamasıyla duyurduğu hızlandırılmış bir nihai gözden geçirme soruşturması yürütülmesi kararı (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/abdden-demir-balant-paralarnda-hzl.html) 17 Haziran 2008 tarihli Federal Sicil 73 (117)'de yayınlanan ve yayın günü yürürlüğe giren, 11 Haziran'da düzenlenmiş bir duyuru ile resmiyet kazandı.

Avrupa Birliği de 5 Haziran'da Çin Halk Cumhuriyeti menşeli demir ve çelikten belirli tüp ve boru bağlantı parçalarına ilişkin olarak bir nihai gözden geçirme başlatmıştı (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/abden-demir-elik-balant-paralarnda.html).

ABD Taze Sarımsakta Gözden Geçirmeyi Tamamladı



Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ticaret Bakanlığı Uluslararası Ticaret İdaresi Çin Halk Cumhuriyeti menşeli taze sarımsaklara ilişkin olarak yürürlükte bulunan dampinge karşı önlem çerçevesinde yürüttüğü idari gözden geçirmeyi tamamladı ve kısmen sonlandırdı. 9 Haziran'da düzenlenen konuyla ilgili duyuru 17 Haziran 2008 tarihli Federal Sicil 73 (117)'de yayınlandı ve yayın günü yürürlüğe girdi.



Orijinal önlem Kasım 1994'te karara bağlanmıştı. Gözden geçirme 1 Kasım 2005 ila 31 Ekim 2006 dönemini kapsıyordu. 27 Aralık 2006'da toplam 52 üretici/ihracatçıya ilişkin olarak başlatılan gözden geçirmede sırasında birçok şirket talebini geriye çekmiş veya işbirliğini sonlandırmış, üç tanesinin ise gözden geçirme döneminde ABD'ye ihracatı olmadığı belirlenmişti. Ön saptama 10 Aralık 2007'de yayınlanmış, bazı şirketlerin ABD'ye normal değerin altında satış yaptıkları tespit edilmiş, ayrıca ihracatı bulunmaya üç şirkete ilişkin olarak ön sonlandırma kararı açıklanmıştı.


Nihai saptama duyurusuna göre ilgili taraflardan ön saptamaya ilişkin bazı görüşler alınmış. Ara girdilerin belirlenmesi yöntemi, temsili değerler ve yan ürün offsetlerine ilişkin genel konuların yanı sıra şirketlere özel hususların da ele alındığı görüşler Uluslararası Ticaret İdaresi tarafından kısmen dikkate alınarak iki şirketin damping marjı gözden geçirilmiş. Soruşturma esnasında gerekli işbirliğini göstermeyen ve ön saptamaya ilişkin olarak bu konuda bir yorumda bulunmayan şirketler için eldeki olumsuz verilerin kullanılması kararından dönülmemiş.



Uluslararası Ticaret İdaresi sonuç olarak Çinli ferdi üreticiler için % 19,97 ila % 31,15 arasında değişen damping marjları hesaplarken Çin geneli için % 376,67'lik bir marjda karar kılmış ve gözden geçirmeyi ihracatı bulunmayan üç şirkete ilişkin olarak sonlandırmış bulunuyor.

17 Haziran 2008 Salı

Gürcistan Rusya'nın DTÖ Üyeliğini Engelliyor



Sovyetler Birliği'nin yıkılmasının üzerinden neredeyse 20 yıl geçecek, ancak Sovyet-ardı coğrafyada barış ve istikrar hala güvence altına alınmış değil. Hele Azerbeycan-Ermenistan ve Gürcistan-Rusya arasında yaşanan soğuk savaşların yakın gelecekte biteceği yok gibi. Tabi Avrupa tiyatrosunda NATO'nun genişleme sürecine paralel olarak tekrar meydana çıkan Rus-Batı geriliminin de.

Küresel ticaretin çoktaraflı kurallara tabi olarak yürütülmesini sağlayan, böylelikle küresel refah ve işbirliğine önemli bir katkıda bulunan Dünya Ticaret Örgütü'nün (DTÖ) bu coğrafyaya doğru genişlemesinin önemini arttırıyor bu siyasal bağlam. Ukrayna'nın 16 Mayıs 2008'de DTÖ'ye üye olmasıyla (http://antidamping.blogspot.com/2008/05/ukrayna-dtye-ye-oldu.html) gözler Rusya'ya çevrilmişti nitekim. Rusya Federasyonu dünyanın DTÖ üyesi olmayan tek büyük ekonomisi.

Ancak DTÖ'ye üye olmak pek kolay değil. Diğer uluslararası örgütler gibi mevcut üyelerin oybirliğinin gerekli olması değil asıl sorun. DTÖ'nün kapsamlı mevzuatının gerektirdiği yasal ve idari değişiklikler ile mevcut DTÖ üyelerinin üyelik müzakerelerini yaşadıkları ticari ihtilafları çözümlemek veya yeni tavizler koparmak için bir fırsat olarak görmeleri. Çin'in üyeliği de pek kolay gerçekleşmemişti bu nedenle. Hala Çin tekstil ürünlerine karşı ayrımcılık söz konusu.

Nitekim Rusya'nın DTÖ üyeliğine ilişkin Cenevre'de 16-20 Haziran tarihlerinde yapılacak olan çoktaraflı görüşmeler öncesi Moskova'ya kötü haber Tiflis'ten geldi. Gürcistan Ekonomik Kalkınma Bakanı Ekaterina Sharashidze mevcut koşullar altında Rusya'nın üyeliğini veto edeceklerini açıkladı.

Neden mi? Aslında sorunun kökeni tamamen siyasal. Gürcistan idari olarak iki özerk cumhuriyet ve on idari bölgeden, fiiliyatta ise beş bölgeden oluşan bir ülke. Merkezi hükümetin bunlardan Abhazya Özerk Cumhuriyeti ve Güney Osetya üzerinde kontrolü hiç yok (Ermenilerin yaşadığı Cevahetya'da ve Abaşidze'nin 2004'te devrildiği Acaristan'da da daha az.). Rusya Abhazya ve Güney Osetya'ya destek veriyor. Vladimir Putin 16 Nisan'da Rusya sınırında yer alan bu bölgelerle doğrudan ekonomik bağlantı kurma kararı alarak işi resmileştirdi. Ruslar zaten Gürcistan'la ekonomik ilişkilerini en alt düzeye indirmiş durumdalardı.

Gürcistan'ın DTÖ müzakerelerinde doğrudan siyasal sorunları masaya sürme imkanı pek yok. Gündem belirlenmiş durumda. Ancak Kuzeybatı komşumuz bunun yerine dolaylı bir itirazda bulunuyor: Rusya'nın Abhazya ve Güney Osetya ile ayrı gümrük kapıları üzerinden gerçekleştirmeye başladığı ticaretin DTÖ kurallarına aykırı olduğunu, ticaretin sadece merkezi hükümetin resmi gümrük noktaları aracılığıyla yürütülebileceğini, aksi taktirde Rusya'nın üyeliğini veto edeceğini söylüyor.

Anlayacağınız siyasal sorunlar ekonomik kisvelere girmekte hiç zorlanmıyor. Tersini hayal etmek hoş da olsa ekonomi barışı sağlayan değil, perçinleyen bir araç.

Rusya dünyada ticari savunma araçlarına en çok maruz kalan ülkeler arasında. DTÖ'ye üye olmasının bu durumu değiştirmesi bekleniyor. Tabi Rus hükümetinin dağıttığı bazı sübvansiyonları ve yatırım ilişkilerini de kontrol altına alması.

ABD Klorinli Tavukları DTÖ'ye Götürecek mi?

Farmers Weekly Interactive (http://www.fwi.co.uk/) isimli Britanya internet sitesinde yer alan bir habere göre Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Avrupa Birliği'nin (AB) klorinli tavuk (chlorinated chicken) etine uyguladığı ithalat yasağını Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ihtilafların halli mekanizması kapsamında gündeme getirmesi bekleniyor.

AB klorinli tavuklara 10 yıldır ithalat yasağı uyguluyor. Yasağın nedeni ABD işletmecilerinin kullandığı bazı anti-mikrop ajanlarının insan sağlığını aykırı olduğunu değerlendirmesi. DTÖ kuralları kamu sağlığı, güvenliği ve ahlakı nedenleriyle böyle yasaklara gidilmesine izin veriyor. Ancak alınan önlemlerin bilimsel gerçeklere dayanması gerekiyor. Aksi taktirde ihtilafların halli mekanizmasına başvurulması mümkün hale geliyor.

ABD, AB'nin uygulamakta olduğu ithalat yasağından duyduğu rahatsızlığı son yıllarda daha güçlü bir şekilde dile getiriyor ve Türkiye'de iyi tanınan bir isim olan Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Günter Verheugen'ın ifadesine göre 2007 yılında kurulan Transatlantik Ekonomik Konsey'in etkinliği açısından bir test konusu olarak kabul ediyor.

Ancak Avrupa Komisyonu'nun yasağın kaldırılması amacıyla sunduğu öneri Üye Devletler'in atadığı veterinerlik uzmanlarından oluşan Gıda Zinciri ve Hayvan Sağlığı Daimi Komitesi tarafından geçtiğimiz günlerde reddedilince bu konuda ilerleme sağlanması da zorlaşmış durumda. Komisyon kullanılan dört kimyasalın Avrupa Gıda Güvenliği Ajansı tarafından izin verilen maddeler olduğu ve tavuk karkaslarının işlemden sonra sudan geçirilerek kalıntı kalmasının önlendiğini ifade etmiş; fakat bu veterinerlik uzmanlarına ikna edici gelmemiş.

Durum böyle olunca Avrupa Komisyonu ABD'nin yakında sorunu DTÖ'ye taşımasını bekler oldu. Taraflar 10 Haziran'da düzenlenen ABD-AB Zirvesi'nde ticaret konularında olumlu sözler sarfetmişlerdi (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/abd-ab-zirvesinde-ticaret-konular-da.html). Ancak ikili ticari ilişkilerde ihtilaflar eksik olmadığı gibi AB makamları ertesi gün ABD Ticaret Politikası Gözden Geçirmesi vesilesiyle Amerika'da korumacılığın yükseldiği hususunda endişelerini dile getirmekten de kaçınmamıştı (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/ab-abd-ticaret-politikas-gzden.html).

Ticarette teknik engeller ticari savunma araçlarının alternatifi. Üstelik uygulanması daha kolay, zira DTÖ kurallarına zaten aykırı. ABD-AB gıda ürünleri ticaretinde bu tür kısıtlamaların birçok örneğini bulmak mümkün. Bu işin arkasında ise Ortak Tarım Politikası'nı aramak gerekiyor elbet.

16 Haziran 2008 Pazartesi

British Retail Consortium AB'nin Anti-Dampingin Yoksullara Etkisini İncelemesini Talep Etti

Birleşik Krallık'ın perakende sektöründe en önemli kuruluşu olan British Retail Consortium (Britanya Perakende Konsorsiyumu) 9 Haziran 2008 Pazartesi günü hükümetle bir araya gelerek Avrupa Birliği'nin (AB) anti-damping vergilerinin yoksullar üzerindeki ekonomik etkisini incelemesini talep etti. Clarks, Marks & Spencer, Tesco ve John Lewis gibi Britanya'nın en önemli perakendecilerini temsil eden Konsorsiyum, tabi ki kendilerine hak veren Ticaret ve Tüketici İşleri Parlamenter Devlet Bakan Yardımcısı Milletvekili Gareth Thomas ile görüştü (http://www.brc.org.uk/details04.asp?id=1388).

British Retail Consortium'un tahminine göre Britanyalı tüketicilerin AB'nin deri ayakkabılar, enerji verimliliği olan ampuller ve çöp poşetlerine uyguladığı dampinge karşı önlemler nedeniyle ödediği fatura yılda 16 milyon Paund. Tornavida ve mumlara beklenen önlemlerin alınması durumunda bu tutar 30 milyon Paunda çıkacak. Bu durum ise özellikle toplumun yoksul kesimlerini etkileyecek.

Britanyalı perakendecilerin bir hayır kurumu gibi düşünmeye başlamasının nedeni artan fiyatların satışlarını düşürmesi olmalı. Ancak haksız da sayılmazlar. Muhtemel dinamik etkileri göz önüne almazsak anti-damping her zaman fiyatları arttırarak tüketici refahını azaltan bir uygulama. Kağıt üzerinde dampinge karşı soruşturmaların bu durumu dikkate alması, önlemin artı ve eksilerini karşılaştırması gerekiyor. Ancak rekabet hukukunda gördüğümüz muafiyetler gibi derin bir uygulama yok ortada.

Avrupa Komisyonu 2006 yılında yayınlanan ticari savunma araçlarına ilişkin bir Yeşil Kitapla başka değişikliklerin yanı sıra soruşturmalarda yerli üreticilerin haricindeki kesimlerin menfaatlerinin daha etkin bir şekilde dikkate alınmasını önermişti. Ancak Komisyonun Ticaretten Sorumlu Üyesi Peter Mandelson büyük bir muhalefetle karşılaştığından ticari savunma araçları uygulamasının reformu konusunda ilerleme kaydedemedi.

Japonya Elektrolik Manganez Dioksitte Geçici Önleme Gidiyor

Kyodo News International'ın haberine (http://www.redorbit.com/news/business/1420355/japan_to_levy_antidumping_duties_on_manganese_dioxide_imports/index.html) göre Japon Finans Bakanlığı 6 Haziran 2008 günü Avustralya, Çin Halk Cumhuriyeti, Güney Afrika Cumhuriyeti ve İspanya menşeli, esasen pil ve akümülatörlerde kullanılan bir malzeme olan elektrolik manganez dioksit ithalatlarında 14 Haziran'dan itibaren geçici dampinge karşı vergi uygulamasına gidileceğini açıkladı. Geçici vergilerin oranı % 14 ila % 46,5 olacak. Vergiler en fazla dört ay süreyle yürürlükte kalacak. Ancak ciddi bir itiraz gelmemesi durumunda bir ay içinde kesinleşmeleri bekleniyor.

Geçici önlem Bakanlar Kurulu tarafından karara bağlanıyor. Tavsiye ise Finans Bakanlığı'na bağlı bir istişari organ olan Gümrükler, Tarifeler, Döviz ve Diğer İşlemler Konseyi tarafından veriliyor.

27 Nisan 2007'de Tosoh Corp. ve iştiraki Tosoh Hyuga Corp. tarafından yapılan başvuru üzerine başlatılan soruşturmada ithal ürünlerin fiyatlarının dampingli olduğu ve bunun sonucunda yerli üreticilerin pazar paylarının iki yılda % 20 gerilediği tespit edilmiş. Aynı süre zarfında ithalat % 64,3 artış göstermiş.

Avrupa Birliği Eylül 2007'de Güney Afrika menşeli, Amerika Birleşik Devletleri ise Mart 2008'de Avustralya ve Çin menşeli elektrolik manganez dioksitte dampinge karşı önlem almıştı. Dolayısıyla bu karar dampinge karşı önlemlerin "eko" etkisini yansıtıyor.

Japonya anti-dampinge çok ender başvuran bir ülke. Bu Japonya'nın dördüncü dampinge karşı önlemi. Bir önceki önlem Temmuz 2002'de Güney Kore ve Tayvan menşeli kısa polyester elyafa ilişkin olarak karara bağlanmıştı.

Hint Lastik Üreticileri Dampinge Karşı Vergi İstiyor

The Hindu Business Line'de 3 Haziran 2008 günü yer alan bir habere göre Hint Otomotiv Lastikleri İmalatçıları Birliği, kısa adıyla ATMA Hindistan Ticaret ve Sanayi Bakanlığı'na başvuruda bulunarak radial kamyon ve otobüs lastiklerine karşı anti-damping uygulamasına gidilmesini talep etti(http://www.blonnet.com/2008/06/03/stories/2008060351980200.htm).


Lastikler yapılarına göre ikiye ayrılıyor: geleneksel veya bias lastikler ile radial lastikler. Bias lastikler bu isimlerini gövdelerinde kullanılan şeritlerin iki damak arasında birbirlerine çapraz yerleştirilmesinden almaktadır. Nitekim Türkçe'de çapraz katlı olarak da anılırlar. Bu sayede daha esnek ve yumuşak sürüş sağlarlar. Ancak çapraz konumda bulunan şeritlerin sürtünmesi ısı yaratır ve lastiği yapısal strese sokar. Dolayısıyla hız yapmaya uygun değillerdir. Radial lastikler ise daha yeni bir teknoloji ürünüdür. Bu ürünlerde kat kordonları iki damak arasında radyal bir şekilde, yani merkezden her yöne doğru yer alır. Yüksek hızda deforme olmaz. Hamuru farklı olduğundan daha hafiftir. Ağır yükleri absorbe etmekte dayanıklıdır. Ancak bias lastikler doğru kullanıldığında daha uzun ömürlüdür. Bir lastiğin yapısı yanında yer alan B veya R harflerinden anlaşılır.

Hindistan hali hazırda bias lastiklerde dampinge karşı önlem uyguluyor. Ancak ATMA bias lastiklere vergi ihdas edilmesini takiben bu sefer radial lastik ithalatlarının arttığını belirtiyor. Bu çok şaşılacak bir şey değil, zira radial ve bias lastikler ikame mallar. Nitekim Hint otomobil üreticilerin yerli imalatı tercih etmesi, ithalatın ise daha ziyade yenileme piyasasına yönelik olması da bu durumun göstergesi.


Öte yandan ticari savunma araçları açısından ikame ürünlerin yarattığı sorun üzerinde düşünmeye değer. İki ikame üründen birinin ithalatının artması diğerine karşı alınan önlemden kaynaklanıyorsa nedensellik ortadan kalkmıyor mu? Yoksa ilk günah nesilden nesile geçiyor mu? Ayrıca bu durum orijinal soruşturmada şikayet konusu ürünün tanımlanması açısından önem taşıyor. İki ürünün birbirine çok yakın ikame olduğu durumlarda damping ve zarar tespitinin her ikisini de dikkate alarak yapılması yerinde olabilir. Bu tercih benzer ürün testini geçecektir. İlk günah sorunu da ortadan kalkacaktır. Tabi harmonize sistem kodlarının bu konuda bağlayıcı olmasa da en azından psikolojik bir engel oluşturduğu açık.


ATMA'ya göre Hindistan'a ithal edilen lastiklerin % 85'i radial kamyon ve otobüs lastikleri. Genellikle Çin'den gelen bu malların yerli üreticilerin fiyatlarının % 30 altında kaldığı ifade ediliyor. 2003-2004'te yenileme piyasasında payı % 1,3 olan ithal ürünler 2007-2008'de bunu % 13,9'a çıkartmış. Tabi bu rakamların verilme şekli sorgulanmaya değer.


ATMA ithalatta çifte faturalandırma, iç piyasada ise fatura kesilmeden peşin parayla yapılan satışlarla katma değer vergisi ödenmesinden kaçınılmasının bu malların Hint piyasasına nüfuz etmesini sağladığını söylüyor. Bu sorunlar anti-dampingle ilgili değil elbet. Ancak çifte faturalandırmanın dampinge karşı soruşturmalarda yerli üreticilerin lehine karar çıkmasını kolaylaştırdığı biliniyor. İç piyasadaki uygulamalar ise damping marjının hesaplanmasını etkilememekle beraber zarar değerlendirmesinde önem taşıyor. Bu tür enformel sorunların bulunduğu durumlarda nedensellik savunması yapmak da zorlaşıyor.

Bu arada hatırlatalım: Brezilya da Mayıs ayı içerisinde Çin menşeli otobüs ve kamyon lastiklerine ilişkin olarak bir dampinge karşı soruşturma başlatmıştı (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/brezilyadan-lastiklere-soruturma.html).

Çin'den Asetona Damping Vergisi

Çin Halk Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı 10 Haziran 2008 tarihinde yaptığı bir açıklamayla Japonya, Singapur, Güney Kore ve Tayvan menşeli asetona ilişkin olarak yürütülmekte olan dampinge karşı soruşturmayı tamamladığı ve % 5 ila % 51,6 arasında değişen dampinge karşı vergiler ihdas edildiğini beyan etti.

Soruşturma 9 Mart 2007'de başlatılmış, ön saptamalar Ticaret Bakanlığı tarafından 22 Kasım 2007'de açıklanmıştı.

Karara bağlanan dampinge karşı vergilere ilişkin ayrıntılar şu şekilde: Japon şirketlerinden Mitsui Chemicals için % 7,2, Mitsubishi Chemical için % 12,1; Singapur şirketlerinden Mitsui Phenols Singapore için % 6,7; Güney Kore şirketlerinden LG Chem için % 5, Kumbo P&B Chemicals için % 8,9 ve son olarak Tayvan şirketlerinden Formosa Chemicals & Fibre Corp. için % 6,2 ve Taiwan Prosperity Chemical Corp. için % 6,5. Geriye kalan tüm şirketler ise % 51,6'lık üst sınıra tabi. Çin Ticaret Bakanlığı ayrıca Tayvanlı şirketlerden Chang Chun Plastik'in verdiği taahhütleri kabul ederek bu şirkete ilişkin olarak önlem almamış durumda.

ABD Rondelalarda Gözden Geçirmeyi Sonlandırıyor

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ticaret Bakanlığı Uluslararası Ticaret İdaresi Çin Halk Cumhuriyeti menşeli bazı rondelalara ilişkin olarak yürürlükte bulunan dampinge karşı önlem çerçevesinde yürüttüğü idari gözden geçirmeyi sonlandırdı. 10 Haziran'da düzenlenen konuyla ilgili duyuru 16 Haziran 2008 tarihli Federal Sicil 73 (116)'da yayınlandı ve yayın günü yürürlüğe girdi.


Önleme tabi ürün 7318.21 gümrük tarife istatistik pozisyonu altında sınıflandırılan demir/çelikten, diş açılmamış, yaylanmayı sağlayıcı ve diğer sıkıştıran rondelalar. Ürün İngilizce'de helical spring lock washers olarak tabir edilip, HSLW diye kısaltılıyor. Ürünün en basit tasarımlı olanlarına bir örnek aşağıdaki fotoğrafta yer alıyor:


Orijinal önlem Ekim 1993'te yürürlüğe girmiş. Dolayısıyla yürürlük süresi ortalamanın üzerinde yer alan bir anti-damping uygulaması.

Uluslararası Ticaret İdaresi 26 Kasım 2007'de Hangzhou Spring Washer Co., Ltd. isimli şirkete ilişkin olarak bir idari gözden geçirme başlatmış. ABD mevzuatına göre gözden geçirmeyi talep eden şirketlerin açılış duyurusundan itibaren 90 günlük bir süre içerisinde taleplerini geri çekmeleri durumunda gözden geçirmenin sonlandırılmasını öngörüyor. Bu 90 günlük süre dolduğundan sonlandırma İdare'nin takdir hakkını nasıl kullanacağına bağlı. Mevcut soruşturma kapsamında 15 Mayıs 2008tarihinde, yani 90 günlük sürenin dolmasından epey sonra Hangzhou Spring Washer Co., Ltd. ve başvuru dilekçesinin sahibi olan Shakeproof Assembly Components Division of Illinois Tool Works Inc. İdare'den gözden geçirmenin sonlandırılması yönünde takdir hakkını kullanması talebinde bulunmuşlar. İdare ise henüz bu gözden geçirmeye fazla kaynak tahsis etmemiş bulunduğunu dikkate alarak talebi geri çevirmemiş. Böylelikle birçok diğer idari gözden geçirmede olduğu gibi bu gözden geçirme de nihayete erdirilmeden sonlandırılmış oluyor.

ABD'den Polyester Akrilik Elyaf Önleminde Değişen Şartlar Gözden Geçirmesi

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ticaret Bakanlığı Uluslararası Ticaret İdaresi Kore Cumhuriyeti menşeli belirli polyester akrilik elyafa ilişkin olarak yürürlükte bulunan dampinge karşı önlem çerçevesinde bir değişen şartlar anti-damping vergisi gözden geçirmesi başlattı ve ön saptamada bulundu. 6 Haziran'da düzenlenen konuyla ilgili duyuru 16 Haziran 2008 tarihli Federal Sicil 73 (116)'da yayınlandı ve yayın günü yürürlüğe girdi.

Orijinal önlem Mayıs 2000'de karara bağlanmıştı. Woongjin Chemical Co. Ltd. isimli şirket 23 Nisan 2008'de Saehan Industries Inc. şirketinin halefi olduğunu iddia ederek gözden geçirilmiş orijinal önlem dahilinde bu firmaya tanınan anti-damping muamelesinden faydalanma talebinde bulundu. Konuyla ilgili yapılan inceleme halef-selef ilişkisini teyit ediyor. Bu nedenle İdare hızlandırılmış bir gözden geçirme yürütmeye karar vererek gözden geçirmenin açılış duyurusuyla ön saptamasını beraber yayınlamış durumda. İlgililerin ön saptamaya ilişkin görüşlerini arz etmek için 30 günlük süresi var.

Uluslararası Ticaret İdaresi bu tür değişen şartlar gözden geçirmelerinde şirketlerin yönetimi, üretim tesisleri, tedarikçi ilişkileri ve müşteri tabanları dahil olmak üzere birçok etkeni inceliyor. Bunlardan bir veya birkaçına ilişkin bulgular gözden geçirmenin sonucu üzerinde belirleyici nitelik taşımıyor. İdare yeni şirketin maddi operasyonlarının selefinden farklı olmadığı, yani halef ile selefin esasen aynı ekonomik teşebbüs oldukları sonucuna varırsa şartların değişmiş olduğunu teyit ediyor.

Uluslararası Ticaret İdaresi hali hazırda aynı önleme ilişkin olarak bir de idari gözden geçirme yürütüyor. İdari gözden geçirmenin ön saptaması 30 Mayıs'ta yayınlanmıştı (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/abdden-polyester-akrilik-elyaf-nleminde.html).

ABD Çin Menşeli Yassı Ürünlerde Gözden Geçirmeyi Sonlandırdı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ticaret Bakanlığı Uluslararası Ticaret İdaresi Çin Halk Cumhuriyeti menşeli belirli sıcak haddelenmiş karbon çelik yassı ürünlere ilişkin olarak yürürlükte bulunan dampinge karşı önlem çerçevesinde yürüttüğü idari gözden geçirmeyi sonlandırdı. 9 Haziran'da düzenlenen konuyla ilgili duyuru 16 Haziran 2008 tarihli Federal Sicil 73 (116)'da yayınlandı ve yayın günü yürürlüğe girdi.

Gözden geçirme 1 Kasım 2006 ila 31 Ekim 2007 dönemini kapsıyordu. Uluslararası Ticaret İdaresi'nin 1 Kasım 2007 tarihli duyurusu üzerine bir yerli üretici önlemin Baosteel Group Corporation, Shanghai Baosteel International Economic & Trading Co., Ltd. ve Baoshan Iron and Steel Co., Ltd. isimli şirketlere ilişkin olarak gözden geçirilmesini talep etmişti. 27 Aralık 2007'de idari gözden geçirme başlatılmıştı. 14 Nisan 2008'de ise gözden geçirmenin söz konusu dönemde ABD'ye herhangi bir ithalatın bulunmaması nedeniyle sonlandırılması yönünde ön saptamada bulunulmuştu. İlgili taraflardan konuyla ilgili herhangi bir görüşün gelmemesi üzerine idari gözden geçirme nihai olarak sonlandırılmış oldu.

ABD 5 Haziran'da Hindistan menşeli (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/abd-yass-rnlerde-gzden-geirmeyi.html), 12 Haziran'da ise Tayland menşeli (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/abd-tayland-meneli-yass-rnlerde-gzden.html) belirli sıcak haddelenmiş karbon çelik yassı ürünlere ilişkin idari gözden geçirmeleri tamamlamıştı.

ABD'nin Çelik Çivilerde Nihai Damping Saptaması Federal Sicil'de

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ticaret Bakanlığı Uluslararası Ticaret İdaresi'nin Çin Halk Cumhuriyeti ve Birleşik Arap Emirlikleri menşeli muhtelif tür ve ebatta çelik çivilere ilişkin olarak yürütülmekte bulunan dampinge karşı soruşturmada 9 Haziran 2008 Pazartesi günü yaptığı bir basın açıklamasıyla duyurduğu nihai damping saptamaları (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/abdden-elik-ivilerde-nihai-damping.html) 16 Haziran 2008 tarihli Federal Sicil 73 (116)'da yayınlanan ve yayın günü yürürlüğe giren, 6 Haziran'da düzenlenmiş iki duyuruyla resmiyet kazandı.


Buna göre Çinli üreticilerin ABD'ye normal değerin altında satış yaptığı, Birleşik Arap Emirlikleri üreticilerinin ise dampinge başvurmadığı tespit edilmiş durumda. Uluslararası Ticaret İdaresi Çinli üreticilerden sadece Paslode Fasteners Co., Ltd. için % 0'lık bir damping marjı hesaplarken ferdi marjlar tespit edilen diğer tüm üreticiler için % 21,24, Çin geneli için ise % 118,04'lük marjlara ulaşmış.

Soruşturmanın ilginç bir yönü hem Çin hem Birleşik Arap Emirlikleri'ne ilişkin olarak hedeflenen damping şikayeti yapılmış olması. ABD Tarifeler Kanunu'na göre hedeflenen damping ithalatın belirli bir alıcı, bölge veya zaman aralığını hedeflemesi anlamına geliyor ve farklı bir yöntemle hesaplanıyor. Uluslararası Ticaret İdaresi bu konuda yöntem geliştirme çalışmalarını sürdürüyor (http://antidamping.blogspot.com/2008/05/abd-anti-damping-konusunda-istiarelerde.html). Nitekim soruşturma çerçevesinde de ilgili tarafların bu konuda görüşü alınmış ve ön saptamadan sonra tespitlerde değişikliğe gidilmiş. İdare nihai saptamadan anlaşıldığı gibi Birleşik Arap Emirlikleri'ne ilişkin olarak hedeflenen damping iddiasını yerinde bulmamış. Zira yapılan hesaplamalara göre benzer ürünlerde satın alanlara göre ciddi şekilde fiyat farklılaşması deseni görülmüyor. Ancak bir Çinli şirketin bölgesel olarak hedefleme yaptığı saptanmış. Buna karşılık damping marjı de minimis, yani önlem alınmasını gerektirmeyecek kadar düşük olduğundan soruşturmanın sonucu bu durumdan etkilenmemiş.

Uluslararası Ticaret İdaresi ayrıca Çin geneli için kritik koşulların varlığını tespit durumda. Yani damping soruşturmasının açılmasından sonra kısa bir sürede büyük hacimli, niyeti olası bir dampinge karşı vergiden kaçınmak olan ithalat yapıldığını saptamış. Bu durumda dampinge karşı vergi geriye yönelik olarak uygulanabiliyor.

29 Mayıs 2007'de yapılan başvuru üzerine 9 Temmuz 2007'de başlatılan soruşturmada Uluslararası Ticaret Komisyonu ön zarar saptamasını 30 Temmuz'da yapmıştı. Uluslararası Ticaret İdaresi'nin ön saptaması ise 15 Ocak 2008'de gelmişti. Soruşturma Komisyon'un 21 Temmuz'da açıklaması beklenen nihai zarar saptaması ile devam edecek. ABD'de anti-damping ve anti-sübvansiyon soruşturmalarında damping ve sübvansiyon Ticaret Bakanlığı, zarar Uluslararası Ticaret Komisyonu tarafından inceleniyor.

ABD Karides Önleminde Gözden Geçirmeyi Sonlandırıyor

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ticaret Bakanlığı Uluslararası Ticaret İdaresi Brezilya menşeli belirli dondurulmuş sıcak su karideslerine ilişkin olarak yürürlükte bulunan dampinge karşı önlem çerçevesinde yürüttüğü idari gözden geçirme soruşturmasını sonlandırıyor. 9 Haziran'da düzenlenen konuyla ilgili duyuru 16 Haziran 2008 tarihli Federal Sicil 73 (116)'da yayınlandı ve yayın günü yürürlüğe girdi.


Gözden geçirme 1 Şubat 2007 ila 31 Ocak 2008 dönemini kapsıyordu. Uluslararası Ticaret İdaresi'nin 4 Şubat 2008 tarihli duyurusu üzerine Louisiana Karides Birliği idari gözden geçirme için başvuruda bulunmuş, gözden geçirme 7 Nisan 2008'de başlatılmıştı. Ancak Uluslararası Ticaret İdaresi, Birleşik Devletler Gümrükler ve Sınır Koruma ajansından söz konusu dönemde Brezilya menşeli belirli dondurulmuş sıcak su karidesi ithalatı gerçekleştirilmediği yönünde bilgi almış ve Louisiana Karides Birliği'nin görüşüne de başvurduktan sonra gözden geçirmeyi sonlandırmaya karar vermiş durumda.


İdare'nin bu bilgiye neden gözden geçirmeyi başlatmadan, hatta bir gözden geçirme talebi yapılabileceğine ilişkin duyuruda bulunmadan önce ulaşmadığını anlamak güç. ABD anti-damping ve anti-sübvansiyon mevzuatı bu tür gereksiz idari uygulamalara sık sık neden oluyor.

ABD Arjantin Menşeli Bal Önleminde Gözden Geçirmeyi Kısmen Sonlandırıyor

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ticaret Bakanlığı Uluslararası Ticaret İdaresi Arjantin menşeli bala ilişkin olarak yürürlükte bulunan dampinge karşı önlem çerçevesinde yürüttüğü idari gözden geçirme soruşturmasını kısmen sonlandırıyor. 9 Haziran'da düzenlenen konuyla ilgili duyuru 16 Haziran 2008 tarihli Federal Sicil 73 (116)'da yayınlandı ve yayın günü yürürlüğe girdi.

Gözden geçirme 1 Aralık 2006 ila 30 Kasım 2007 dönemini kapsıyordu. Uluslararası Ticaret İdaresi'nin 3 Aralık 2007 tarihli duyurusu üzerine Amerikan Bal Üreticileri Birliği ile Siyu Bal Birliği tarafından ortak bir dilekçe verilerek 13 Arjantinli üretici/ihracatçı için gözden geçirme talep edilmişti. Bir ihracatçı da ayrıca başvuruda bulunmuştu. Ara gözden geçirme 28 Ocak 2008'de başlatılmıştı. Bunu takiben söz konusu 14 şirketten 11'ine ilişkin olarak gözden geçirme talepleri vaktinde geri çekilmişti. İdare ara gözden geçirmeyi bu şirketlere ilişkin olarak sonlandırdı, geri kalan üç şirket için sürdürecek.

15 Haziran 2008 Pazar

Malezya ile Türkiye Anti-Damping Üzerine Konuşmuş

Türkiye ile Malezya arasındaki 1977 tarihli Ticaret Anlaşması doğrultusunda kurulan Ekonomik ve Ticaret Ortak Komitesi'nin 21 Mart 2006 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirdiği İkinci Dönem Toplantısı'nın Mutabakat Zaptı Bakanlar Kurulu'nun 7 Mayıs 2008 tarihli kararı doğrultusunda 16 Mayıs 2008 tarih ve 26908 sayılı Resmi Gazete'de yayınlandı.

Mutabakat Zaptı'nın 13'üncü maddesi anti-dampingle ilgili:

"Vulkanize Kauçuk İpliklere Uygulanan Anti-Damping Vergileri
13. Malezya Tarafı, yürürlükte olan anti-damping vergisinin yeniden idari olarak gözden geçirilmesine yönelik bir Malezya firmasının başvurusunu kabul etmesini Türk Tarafından talep etmiştir. Türk Tarafı, DTÖ Anti-Damping Anlaşması’nın ara gözden geçirme prosedürleri çerçevesindeki ilgili hükümlerine atıfta bulunarak, Malezyalı ihracatçının gözden geçirme talebinin, halihazırda çok yakın bir süre öncesinde incelenmiş olduğunu ifade etmiştir. Malezya Tarafı ayrıca, idari gözden geçirme başvurusunun tamamlanması için gereken prosedürler, kanıtlar ve biçim konusunda, Türk Tarafından bilgi sağlamasını talep etmiştir. Türk Tarafı, DTÖ A-D Anlaşması ile tam uyum içerisinde olan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 34. Maddesini vurgulamıştır. Türk Tarafı ayrıca, ara gözden geçirmenin muhtemel sonuçlarının altını çizmiştir."

Ülkemiz dampinge karşı önlemlerin ara gözden geçirme soruşturmalarına tabi tutulması için dampinge karşı önlemin artık yeterli, gerekli veya orantılı olmadığına dair kanıtlarla desteklenmiş bir başvuru talep ediyor. Dünya Ticaret Örgütü kurallarıyla uyumlu bir mevzuatımız var gerçekten. Ancak bu güne kadar açılmış tek bir ara gözden geçirme soruşturmamız bile yok bildiğim kadarıyla.

Ancak Malezyalılara bir iyi haber. Kısaca "kauçuk iplik" olarak adlandırılan vulkanize edilmiş kauçuktan iplik ve iplere ilişkin olarak yürürlükte bulunan dampinge karşı önlemin süresinin 29 Ocak 2009'da sona erecek (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/kauuk-iplikte-nlemin-sresi-doluyor.html). Dolayısıyla kuvvetle muhtemel olan nihai gözden geçirme soruşturmasından amaçları doğrultusunda faydalanmaları mümkün.

Bu arada dikkat çekmek istediğim bir konu daha var: Mart 2006'da gerçekleştirilen bir toplantının mutabakat zaptı neden Haziran 2008'de yayınlanır? Evet, bu tür toplantılarının mutabakat zabıtlarının yayınlanması elzem değil, ancak maden böyle bir gereklilik söz konusu var bu kadar geciktirilmesinin nedeni ne? (Hemen söyleyelim, Resmi Gazete'ye göre Dışişleri gerekli yazıyı 29 Nisan 2008'de göndermiş.)

AB'nin ABD'ye Açtığı Biyodizel Soruşturmaları Hakkında Guardian'da Çıkan Haber Üzerine

İngiltere'nin saygın gazetelerinden Guardian 26 Mayıs 2008 tarihinde Avrupa Birliği'nin (AB) Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile biyoyakıtlar konusunda bir ticaret savaşı başlatmaya hazırlandığı yazmış (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/guardian-ab-biyoyaktlarda-abdye-sava.html), nitekim AB 13 Haziran 2008'te ABD menşeli biyodizele ilişkin olarak dampinge ve sübvansiyona karşı soruşturmalar başlatmıştı (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/abden-biyoyaktlarda-damping-ve.html).


Guardian aynı gün konuyla ilgili yayınladığı bir haberde şikayette bulunan Avrupa Biyodizel Kurulu'nun görüşlerine yer verdi. Buna göre 2005 yılından 7.000 tondan 2007'de 1.000.000 tona fırlayan ABD menşeli biyodizel ithalatı AB biyodizel üreticilerini ciddi sıkıntıya sokmuş, kapasite kullanım oranını % 50'lere düşürmüş durumda. Avrupa Biyodizel Kurulu özellikle ABD'nin verdiği ihracat sübvansiyonlarından şikayetçi.

Haberde Avrupa Komisyonu'nun bir yetkilisinin ABD'nin çok eleştirilen "splash and dash" sistemi, yani bazı Avrupalı tüccarların önce ABD'ye saf biyodizel ihraç edip bunu bir parça madeni yağla karıştırarak sübvansiyon aldıktan sonra ürünü geri ithal etmelerine neden olan düzenlemenin Kongre tarafından yakında çıkartılacak bir yasa ile yasaklanacağını dile getirdiği de belirtiliyor. Avrupa Biyodizel Kurulu'nun haklı olarak en çok şikayet ettiği konu bu düzenlemeydi.

Ancak Komisyon tarafından açılan sübvansiyona karşı soruşturma ABD'de federal düzey ve eyaletler düzeyinde verilen daha birçok sübvansiyonu kapsıyor. Bu durumda Komisyon'un dampinge karşı soruşturma ile "splash and dash" düzenlemesini hedeflediğini düşünmek mümkün.

Avrupalı biyodizel üreticilerinin durumu karşısında soruşturmaların önlemle kapanması muhakkak. ABD'nin tepkisi ise yumuşak olmayacak. Birleşik Devletler daha şimdiden AB standartlarını teknik engel olarak Dünya Ticaret Örgütü'ne götürmeyi planlıyor. Demek ki Komisyon'un kararları karşısında da yargı ve ihtilafların halline başvurmaları kuvvetle muhtemel.

Konuyla ilgili haber ve basın açıklamalarını da günlüğümüzde bulabilirsiniz.

ABD ve Japonya'dan Sonra Tayvan da AB'den Şikayetçi

Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya'nın ardından Tayvan da Avrupa Birliği ile Birlik'in belirli teknoloji ürünlerine uyguladığı tarifelere ilişkin olarak Dünya Ticaret Örgütü ihtilafların halli mekanizması dahilinde istişarelerde bulunmayı talep etti (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/abd-ticaret-temsilcisi-teknoloji.html). Konuyla ilgili açıklama Tayvan Uluslararası Radyosu tarafından 13 Haziran 2008 Cuma günü yapıldı.

Avrupa Komisyonu Ticaret Genel Müdürlüğü çoklutaraflı bir düzenleme olan Enformasyon Teknolojisi Anlaşması'nı ihlal ettiklerine ilişkin iddiaları kesin bir dille reddetmişti. Dünya Ticaret Örgütü kurallarına göre taraflar 60 gün içerisinde bir uzlaşmaya varamazsa panel kurulmasını talep edebilecek.

"Malezya split klimalarına damping vergisi"

Dünya Online
14.06.2008
http://www.dunya.com/haber.asp?id=12225

Konuya ilişkin açıklama Resmi Gazete'de yayımlandı

ANKARA - Malezya menşeli split kilamalara damping vergisi gelirken, ABD ve Kanada menşeli yönlendirilmiş lif levhalar için de damping soruşturması açıldı.

Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın (DTM) Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan ve 10 gün sonra yürürlüğe girecek İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliği'ne göre, Arçelik-LG Klima San. ve Tic. A.Ş, Çin menşeli "yalnız duvar tipi split klimalar", "Yalnız duvar tipi klimaların dış ünitesi (değişken soğutucu debili split klima sistemleri dış ünitesi hariç) ile "Yalnız duvar tipi split klimaların iç ünitesi" tanımlı eşyaya yüzde 25 oranında dampinge karşı vergi konulmasının ardından, söz konusu eşyanın menşe yanıltması yapılarak Malezya üzerinden Türkiye'ye ihraç edildiği iddiasıyla DTM'ye başvuruda bulundu. Bu başvuruya Vestel Beyaz Eşya Sanayi ve Ticaret A.Ş de destek verdi.

Soruşturma sürecinde Panasonic Air Conditioning, Manufacturing Sdn. Bhd.Malezya ve Hitachi Air-Conditioning Products unvanlı firmalar işbirliğinde bulunurken, Malezya'dan Türkiye'ye ihracatın çok büyük kısmını gerçekleştiren diğer üretici ve ihracatçı firmalar ise işbirliğine yanaşmadı.

Soruşturma sonucunda, Malezya menşeli olarak beyan edilen veya bu ülke çıkışlı söz konusu ürünün ithalatında da, Çin'le aynı oranda dampinge karşı vergi ve teminat şeklindeki geçici önlem kararı alındı.

Ancak, yalnız duvar tipi split kilamada ve klimanın dış ünitesindeki teminat oranı Panasonic, Manufacturing ve Hitachi için sıfır olarak belirlendi. Bu oranın, yalnız duvar tipi split klimaların iç ünitesi tanımlı eşyada diğer üretici firmalar için yüzde 25 olarak uygulanması öngörüldü.

DTM'nin geçici önlemi 6 ay süreyle yürürlükte kalacak.

Lif levhalara soruşturma

DTM'nin bir başka İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Tebliğine göre de, yerli üretici Sumaş Suni Tahta ve Mobilya Sanayi A.Ş, ABD ve Kanadalı menşeli "yönlendirilmiş lif levhalar"ın Türkiye'ye dampingli fiyatla ithal edildiği ve yerli üretime zarar verdiği iddiasıyla önlem alınması istemiyle başvuruda bulundu. Yapılan inceleme sonucunda, ABD ve Kanada menşeli söz konusu ürün için İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu'nca soruşturma açılmasına karar verildi.

Damping önlemlerinin yürürlük süresi

İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine Dair bir başka Tebliğ ile de, bazı ürünlerdeki dampinge karşı önlemlerin sona ereceği tarihler belirlendi.

Tebliğde yer alan ürünler ile dampinge karşı önlemlerin yürürlükten kalkma tarihleri şöyle:

"-4007.00 Vulkanize edilmiş kauçuktan iplik ve ipler-Malezya-29.1.2009

-8302.10.90.00.00 Diğer menteşeler, 8302.50.00.00.00 Sabit askılıklar, şapka askıları, dirsekler, benzeri eşya, 8302.42.90.00.00 Plastik maddelerden olan sıvı mürekkepli bilyalı kalemler-Çin Halk Cumhuriyeti-7.2.2009

-9608.40.00.10.00 Plastik maddelerden olan dolma kurşun kalemler-Çin Halk Cumhuriyeti-2.3.2009"

Tebliğe göre, önlemlerin yürürlük sürelerinin bitiminden önce ilgili kişi ya da kuruluşların, önlemin sona ermesinin dampingin ve zararın devam etmesine yol açacağı iddiasıyla, nihai gözden geçirme soruşturması açılmasını talep etme hakkı bulunuyor.

İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğ'de değişiklik

Bu arada, DTM'nin İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin 2005/4 sayılı Tebliğinde de değişikliğe gidildi. Bu çerçevede, "36.04 şenlik, işaret ve yağmur fişekleri ile sis işaretleri ve diğer pirotekni eşyası"yla ilgili gözetim uygulamasında daha önce ton başına 8 bin dolar olan CİF kıymeti, 20 bin dolar olarak yeniden düzenlendi.

WTR: "United States – Anti-Dumping Measures on Oil Country Tubular Goods "

Bown, Chad P. and Jasper Wauters. 2008. "United States – Anti-Dumping Measures on Oil Country Tubular Goods (OCTG) from Mexico: a legal-economic assessment of sunset reviews". World Trade Review 7 (1): 269-298.

Abstract


This paper reviews the WTO Appellate Body Report on United States – Anti-Dumping Measures on Oil Country Tubular Goods (OCTG) from Mexico (WT/DS282/AB/R 2 November 2005). This dispute concerns the disciplines imposed by the Anti-Dumping Agreement on WTO Members seeking to extend their anti-dumping measures beyond the original five-year period through a so-called sunset review. Our analysis focuses on the Appellate Body's finding in this case that no causation analysis is required in sunset reviews, and addresses the AB's approach towards the legal instrument that provides for the US policy in terms of sunset reviews, the Sunset Policy Bulletin. We conclude that the Anti-Dumping Agreement, as interpreted by the Appellate Body in this and other similar cases, imposes only minimal disciplines of a general nature on Members wishing to extend the anti-dumping measure beyond its original five-year period. We argue that the ‘textual’ argument relied on to support this deferential approach is weak and has resulted in undermining the practical effect of, what was considered to be, one of the major achievements of the Uruguay Round Anti-Dumping Agreement: limiting the life span of an anti-dumping measure to five years. From an economic perspective, Panels and the Appellate Body are simply debating the wrong type of questions. The prospective nature required by a sunset review analysis raises questions such as why exporters engaged in dumping in the first place, and what the conditions of the industry were so that the dumped imports caused injury. At the moment, sunset reviews seem adrift as panels and the Appellate Body fail to give guidance to Members on how to do a more economically sound and informed review.

Ayrıca bakınız:

Davey, William J. 2008. "Comment: United States – Anti-Dumping Measures on Oil Country Tubular Goods (OCTG) from Mexico Prepared for the ALI Project on the Case Law of the WTO". World Trade Review 7 (1): 299-303.

WTR: "United States – Sunset Reviews of Anti-Dumping Measures on Oil Country Tubular Goods"

Grossman, Gene M. and Jasper Wauters. 2008. "United States – Sunset Reviews of Anti-Dumping Measures on Oil Country Tubular Goods from Argentina: A Cloudy Sunset". World Trade Review 7 (1): 235-263.

Abstract

We review the WTO Appellate Body report on United States – Sunset Reviews of Anti-Dumping Measures on Oil Country Tubular Goods from Argentina (WT/DS268/AB/R, 29 November 2004). This dispute is one of several that deals with sunset reviews of antidumping-duty orders. In its ruling, the AB reasserts a rigid distinction between mandatory and discretionary law, and sets a very high standard for Member challenges to laws or practices that allow for violations of WTO obligations but do not mandate such behavior. We argue that this ruling is unfortunate, because it diminishes scope of and incentives for ‘as-such’ challenges to laws and practices, which have a potentially useful role to play in the world trading system. The AB ruling also overlooks the purpose and objectives of sunset reviews – to ensure that duty orders are not extended when their removal would generate no harm to an import competing industry – by failing to impose sufficient discipline on their conduct. We argue that a sunset review requires an evaluation of competitive conditions in the industry and of the reasons and incentives for dumping, in order that the investigating authority can judge whether the removal of a duty order would lead to a continuation or recurrence of dumping and injury. The Appellate Body's rulings in this and other similar cases have the effect of relieving the investigating authority of this responsibility and thereby render the sunset review process virtually meaningless.

Ayrıca bakınız:

Vermulst, Edwin. 2008. "Comment: United States – Sunset Reviews of Anti-Dumping Measures on Oil Country Tubular Goods from Argentina". World Trade Review 7 (1): 265-268.

WTR: "The Zeroing Issue: a critical analysis of Softwood V"



Bown, Chad P. ve Alan O. Sykes. 2008. "The Zeroing Issue: A Critical Analysis of Softwood V" World Trade Review 7 (1): 121-142.

Abstract

This paper addresses the issues that came before the Appellate Body in the Softwood V dispute, concerning an affirmative antidumping determination by the US Department of Commerce. The paper addresses both the original Appellate Body opinion in the dispute, and the later opinion reviewing the compliance panel findings. We focus primarily on the ‘zeroing’ issue in ‘transaction-to-transaction (T–T)’ calculations of dumping, and briefly on two other cost-allocation issues. In general, we are ambivalent about the Appellate Body's approach to the zeroing issue. On the one hand, zeroing inflates dumping margins without any sound economic rationale for doing so. On the other hand, zeroing has been a standard administrative practice for many years and the ADA does not clearly prohibit it. The Appellate Body's legal analysis of the matter in T–T cases, in particular, rests on shaky premises. We also consider the wisdom of addressing the zeroing issue in piecemeal fashion through what has proven to be a lengthy sequence of narrow decisions.


Ayrıca bakınız:

Crowley, Meredith A. 2008. "Comment: United States – Final Dumping Determination on Softwood Lumber from Canada: Recourse to Article 21.5 of the DSU by Canada (Softwood V)". World Trade Review 7 (1): 143-147.



Not: World Trade Review'un bu özel sayısında uluslararası ticaret konusunda ün sahibi yazarların Dünya Ticaret Örgütü ihtilaflarıyla ilgili birbirinden iyi makaleleleri var. Çoğu da anti-damping ve telafi edici önlemlerle ilgili. Burada sadece özeti olan makalelere yer veriyorum.

MJIEL: "Antidumping Laws as Weapons of Protectionism"

McGee, Robert W. 2008. "Antidumping Laws as Weapons of Protectionism: Asian Case Studies". Manchester Journal of International Economic Law 5 (1): 36-69.

Abstract

Antidumping laws have existed in some form since the early twentieth century. Ostensibly aimed at protecting domestic producers from unfair trade practices, they have sometimes been used as weapons of protectionism even when dumping has not occurred. When this happens, some special interest group gains at the expense of the general public. This paper begins with a review of the theory and practice of antidumping laws, then proceeds to examine recent trends in antidumping cases involving four Asian countries and regions.

JoIEL: "Foe or Friend of GATT Article XXIV"



Ahn, Dukgeun. 2007. "Foe or Friend of GATT Article XXIV: Diversity in Trade Remedy Rules". Journal of International Economic Law 11 (1): 107-133.

Abstract


While the WTO Member countries continue to increase their FTA arrangements with divergent frameworks, they have begun to adopt modified WTO trade remedy systems in FTAs. Although the content and degree of these modified systems may not be significant yet, they still set very important precedents, or ‘seeds’, for ‘rule diversification’ in the world trading system. Such modification typically aims to further liberalize mutual trade between FTA parties and thereby contribute to a freer world trading system. However, such rule diversification appears to be inconsistent with the mandate of Article XXIV of GATT by worsening economically inferior trade diversion. The reinterpretation of the legal obligations in Article XXIV commensurate with economically more reasonable structures implies that trade remedy rules in FTAs should be applied on a non-discriminatory basis. Moreover, an FTA safeguard measure must precede a WTO safeguard measure to ensure optimal competitive conditions among trading partners. In sum, the right channel for improving the current WTO trade remedy systems is not the FTA forums but the WTO negotiation.