16 Eylül 2008 Salı

Hakan Üzeltürk'ten Hatalı Bir Yorum: "İplik İthalatında Hukuka Aykırı Uygulama"

Hakan Üzeltürk
Dünya, 15 Ağustos 2008

Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yürütülen tekstilcilerle iplik üreticilerini ilgilendiren soruşturmanın tamamlanması sonucunda alınan karar yeni bir hukuka aykırılığı gündeme getirdi.

Soruşturmaya esas teşkil eden ve özellikle Çin'den yapılan ucuz iplik ithalatında ithalat rakamlarının %12.5 seviyesine çıkması üzerine 10 ilin ticaret ve sanayi odalarının başvurusu üzerine konuyu değerlendiren Dış Ticaret Müsteşarlığı geçici koruma yöntemi olarak üç yıl süreyle ek mali yükümlülük alınmasına karar verdi. İthalatın sonuçları bakımından ucuz ithalat karşısında iplik üreticilerinin zarar görmeleri ve faaliyetlerini devam ettirememeleri, tekstilciler bakımından ise maliyetlerin düşmesi sözkonusuydu. Bununla birlikte konunun bu şekilde sonuçlanmasında sektörün geleceğinin de dikkate alınarak varılan uzlaşma etkili olmuştur.

Ek mali yükümlülük yoluyla yapılan korumacılık sektör açısından doğru olabilir. Fakat vergi, resim harç ve benzeri mali yükümlülükler koyma yetkisi bakımından hukuken problem vardır. Dış ticaretin düzenlenmesi kapsamında vergiler konusunda Bakanlar Kurulu'na Anayasamızın 167. maddesinin 2. fıkrası ile yetki verilmiştir. Buna göre, "Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek mali yükümlülükler koymaya ve bunları kaldırmaya kanunla Bakanlar Kurulu'na yetki verilebilir."

11 Ağustos 2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2008/7 sayılı "İthalatta Korunma Önlemlerine İlişkin Tebliğ" ile getirilen ek mali yükümlülük düzenlemesinde 15.7.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2008/13857 sayılı Bakanlar Kurulu kararının eki İthalatta Geçici Korunma Önlemi Uygulanmasına İlişkin Karar'a atıf yapmaktadır.

Anayasamızın vergilerle ilgili 73. maddesinde yer alan kanunilik ilkesi sözkonusu iken Dış Ticaret Müsteşarlığı yapmış olduğu düzenlemelerle vergilerin sınırlarını çizmekte, kapsamını daraltıp genişletmekte ve dolayısıyla Bakanlar Kurulu'na verilen yetkinin bile hukuka aykırı olduğu bir ortamda yasama organı olan TBMM'ye ait olan bir yetkiyi kullanmaktadır. Son zamanlarda verginin kapsamında yapılan oynamalarla yasama organının yetkisinin yürütme organı tarafından kullanıldığı hatta müsteşarlıkların bu düzenlemeleri yaptığı görülmekte, bir önlem alınmamakta, ama bir hukuk devleti olduğumuz ve bunun korunması gerektiği, değiştirilemeyecek hükümler arasında olduğu her fırsatta hem hükümet hem de muhalefet partileri ve yargı organları tarafından ifade edilmektedir. Bu düzenlemelerle hukuk devleti ilkesinin vergiler bakımından içi boşaltılmaktadır. Burada Bakanlar Kurulu'na verilen yetki dahi Anayasa'da yer almasına karşın doğru değildir. Yasama organına ait bir yetkinin yürütme organı tarafından kullanılmasına kanun ile izin verilmesi dahi bunun hukuka aykırılığını gidermez. Bu nedenle Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından çıkarılan bir tebliğ ile getirilen düzenleme hukuka aykırıdır.

Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından daha önce de benzer uygulamalar yapılmıştır. Müsteşarlık, 6 Ekim 2007 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan "İhracat, İhracat Sayılan Satış Ve Teslimler İle Döviz Kazandırıcı Hizmet Ve Faaliyetlerde Vergi, Resim Ve Harç İstisnası Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (İhracat: 2007/8)" ile 14 Ocak 2000 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan aynı isimli İhracat 2000/1 Tebliği'nin 6(B)(e) maddesini değiştirmiştir. Bu değişikliklerle hem istisna düzenlemeleri getirilmiş hem de geçici madde ile geriye dönük düzenlemeler yapılmıştır. Bu hukuka aykırı tebliğ düzenlemeleri ile sadece oluşturulan yeni durumlar değil eski tarihli işlemler de etkilenmiş, böylece hukuka aykırılık bariz bir hale gelmiştir. Şimdi yine bir başka hukuka aykırılık aynı makam tarafından yapılmaktadır. Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın bağlı olduğu bakanlık acaba bu konuda ne düşünmektedir?

Hiç yorum yok: