13 Kasım 2008 Perşembe

Avrupa Birliği Türkiye'ye Anti-Damping Soruşturması Açtı!

Avrupa Birliği (AB) 13 Kasım 2008 tarih ve C 290 sayılı Avrupa Birliği Resmi Gazetesi'nde yayınlanan bir duyuru aracılığıyla Türkiye, Belarus ve Rusya menşeli kesiti kare veya dikdörtgen şeklinde, demir ve çelikten dikişli borulara ilişkin olarak bir dampinge karşı soruşturma başlattı.

Avrupa Birliği Dikişli Çelik Borular Sanayisi Savunma Komitesi isimli oluşum tarafından Eylül ayında yapılan başvuru üzerine açılan soruşturma Türkiye'nin AB'ye olan demir çelik ürünleri ihracatı açısından büyük önem taşıyor.

Turkey Imposes Anti-Dumping Duty on Aluminium Offset Plates

The Turkish Undersecretariat of Foreign Trade, through Communiqué no. 2008/32 of 15th of November 2008, imposed an anti-dumping duty of 2.65 USD/kg. on sensitized offset printing plates made of aluminium from the People's Republic of China.

The anti-dumping investigation was initiated in March 2008. None of the Chinese producers co-operated with the Undersecretariat. As a result the investigation was completed in a short period of time.

Türkiye'den Ofset Baskı Kalıplarına Damping Vergisi

Dış Ticaret Müsteşarlığı Çin Halk Cumhuriyeti menşeli alüminyumdan mamul hassaslaştırılmış ofset baskı kalıplarının Türkiye'ye dampingli olarak ithal edildiği ve bu nedenle yerli sanayinin zarar gördüğü iddiası üzerine 20 Mart 2008 tarih ve 26822 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2008/12 sayılı Tebliğ aracılığıyla başlattığı dampinge karşı soruşturmayı 15 Kasım 2008 tarih ve 27055 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2008/32 sayılı Tebliğ ile tamamladı (http://antidamping.blogspot.com/2008/11/ithalatta-haksz-rekabetin-nlenmesine.html).

Buna göre soruşturmaya konu ürüne 2,65 ABD Doları/kilogram tutarında dampinge karşı vergi ihdas edildi. Bu tutar tespit edilen fiyat baskısına denk geliyor. Çin için damping marjı ise 3,25 ABD Doları/kilogram olarak hesaplanmıştı.

Soruşturmanın Mart ayında başladığı dikkate alınırsa bir dampinge karşı soruşturma için oldukça kısa bir sürede tamamlanmış olduğu görülüyor. Bunu ilgili hiçbir Çinli firmanın işbirliğine gelmemiş olmasına bağlamak gerek.

İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2008/32 sayılı Tebliğ


15 Kasım 2008 tarih ve 27055 sayılı Resmi Gazete

İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (2008/32)

BİRİNCİ KISIM

Genel Bilgi ve İşlemler

Soruşturma

MADDE 1 – (1) Yerli üretici Arkadaş Makina Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılan başvuru üzerine, Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) menşeli alüminyumdan mamul hassaslaştırılmış ofset baskı kalıplarının Türkiye’ye ithalatına ilişkin olarak 20/03/2008 tarih ve 26822 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2008/12 sayılı Tebliğ (Açılış Tebliği) ile başlatılan damping soruşturması, Dış Ticaret Müsteşarlığı (Müsteşarlık) İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülerek tamamlanmıştır.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 4412 sayılı Kanunla Değişik 3577 Sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarih ve 99/13482 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) hükümleri çerçevesinde yürütülen damping soruşturması sonuçlarını içermektedir.

Bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi

MADDE 3 – (1) Soruşturma açılmasını müteakip, söz konusu ürünün Müsteşarlıkça tespit edilen ithalatçılarına, ÇHC’de yerleşik bilinen ihracatçılarına ve ayrıca anılan ülkede yerleşik diğer ihracatçılara iletilebilmesini teminen ÇHC’nin Ankara Büyükelçiliği’ne soru formları gönderilmiştir.

(2) Şikâyetçi yerli üretici firma, soruşturma süresince Müsteşarlık ile işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgileri temin etmiştir. Soruşturma süresi içerisinde başka herhangi bir firma, dernek veya birlik, Türkiye’de alüminyumdan mamul hassaslaştırılmış ofset baskı kalıbı üretimi ile iştigal ettiğine dair bilgi sunmamıştır.

(3) Soru formu gönderilen bir aracı firmadan ve ÇHC’de yerleşik üretici/ihracatçı PNE Print Technology Co. Ltd. firmasından yanıt alınmış, ancak PNE Print Technology Co. Ltd. firmasından alınan cevabın damping soruşturmasında ihtiyaç duyulan temel bazı verilerden yoksun bulunduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, söz konusu firmanın işbirliğinde bulunmadığı kabul edilmiştir. Söz konusu firma eksikliklerle ilgili olarak bilgilendirilmiş ve ek açıklama için kendisine süre tanınmıştır. Verilen süre zarfında söz konusu firmadan herhangi bir cevap alınamamıştır.

(4) Soruşturma döneminde ÇHC’den soruşturma konusu ürünü ithal ettiği belirlenen 30 ithalatçı firmaya "ithalatçı soru formu" gönderilmiş, bunların 20’sinden yanıt alınmıştır.

(5) Soruşturma konusu ürünün belirlenen ithalatçıları haricinde muhtemel diğer ithalatçılarına da, Açılış Tebliği’nde belirtilen süre içerisinde soruşturmaya taraf olmaları için imkân tanınmış ve bu çerçevede 1 ithalatçı firmadan soru formuna cevap alınmıştır.

(6) Ayrıca, soruşturmanın sonucundan etkilenebileceklerini iddia eden, ancak Açılış Tebliği’nin 8 inci maddesi kapsamına girmeyen diğer ilgili tarafların da (ürünü girdi olarak kullanan işletmeler, ürüne ait meslek kuruluşları, tüketici dernekleri, üretim dalındaki işçi veya işveren sendikaları vb.) görüşlerini sunmaları için süre tanınmış ancak bu süre zarfında herhangi bir cevap alınamamıştır.

Yerinde doğrulama soruşturmaları

MADDE 4 – (1) Yönetmeliğin 21 inci maddesi çerçevesinde, zarara ilişkin bilgilerin güncellenmesi ve doğrulanması için üretim ve idari merkezleri Kırklareli ve İstanbul’da olan yerli üretici firma nezdinde yerinde doğrulama soruşturması yapılmıştır.

(2) Soruşturmaya konu ÇHC’de yerleşik üretici/ihracatçılardan işbirliği olmadığından yurtdışında yerinde doğrulama soruşturması gerçekleştirilmemiştir.

(3) İthalatçılarca sunulan bilgilerin yeterli delillerle desteklenenleri dikkate alınmış olup, ithalatçılar nezdinde yerinde doğrulama soruşturmasına gerek görülmemiştir.

İlgili tarafların bilgilendirilmesi ve dinlenmesi

MADDE 5 – (1) Soruşturma açılmasını müteakip, ÇHC’de yerleşik bilinen üretici/ihracatçılara ve ayrıca anılan ülkede yerleşik diğer üretici/ihracatçılara iletilebilmesini teminen ÇHC Ankara Büyükelçiliği’ne soru formu, şikâyetin gizli olmayan özeti ve Açılış Tebliği’nin birer örneği gönderilmiştir.

(2) Soruşturma sırasında ilgili taraflardan gelen dinleme toplantısı talepleri karşılanmış olup, yerli üretici ve ithalatçıların bir arada yer aldığı ve kendilerine soruşturma ile ilgili görüşlerini sunma imkânı veren bir kamu dinleme toplantısı düzenlenmiştir.

(3) İlgili taraflara soruşturma boyunca, soruşturma ile ilgili görüşlerini, bu görüşlerle alâkalı bilgi ve belgeleri sunma imkanı verilmiş ve söz konusu görüş ve belgeler değerlendirilmiştir. Soruşturma sırasında sunulan nesnel görüşlere, işbu Tebliğ içerisinde yeri geldiğinde değinilmiştir.

Soruşturma dönemi

MADDE 6 – (1) Damping belirlemesi için 01/01/2007–31/12/2007 tarihleri arası soruşturma dönemi (SD) olarak kabul edilmiştir. Zarar belirlemesinde ise veri toplama ve analiz için 01/01/2004–31/12/2007 arasındaki dönem (zarar inceleme dönemi) esas alınmıştır.

İKİNCİ KISIM

Soruşturma Konusu Ürün ve Benzer Ürün

Genel

MADDE 7 – (1) Soruşturma “3701.30.00.00.29” gümrük tarife istatistik pozisyonunda yer alan ÇHC menşeli alüminyumdan mamul hassaslaştırılmış ofset baskı kalıbı için başlatılmıştır.

(2) Ofset sisteminde baskı, alüminyumdan mamul hassaslaştırılmış ofset baskı kalıbıyla yapılmaktadır. Makineye takılan kalıp üzerinde şekil olan yerler mürekkebi alarak “blanket” denen kauçuk levhaya geçirmekte buradan da kâğıda baskı yapılmaktadır.

(3) Alüminyumdan mamul hassaslaştırılmış ofset baskı kalıpları konvansiyonel ve bilgisayardan-kalıba (Computer to Plate “CTP”) olmak üzere ikiye ayrılır. Konvansiyonel diye tanımlanan kalıplar da pozitif ve negatif olarak ikiye ayrılır. Negatif plakalar negatif film kullanılarak, pozitif plakalar pozitif film kullanılarak yapılır. CTP plakalar özel bir makinede film olmadan pozlandırılıp yapılan kalıplardır. Bahsedilen bu kalıpların imalatı alüminyumun sathının işlenmesine kadar aynıdır. Ancak üzerine sürülen hassaslaştırıcılar farklıdır.

(4) Rulo halinde alınan alüminyum, satıh işleme (grenleme) makinesinde bobin standına takılır. Önce alüminyum üzerindeki yağ kostikle temizlenir ve ürün elektro-kimyasal tankına konmuş kimyasal karışımla elektrik verilerek üst sathı aşındırılır. Buradan çıkan ürün sülfürik asitli anodize tankına girerek üstü anodize edilir; oksitlenmeye karşı saf suyla yıkanır; kurutulur ve rulo olarak tekrar sarılır. Hassaslaştırma makinesine takılan rulonun üzeri hassaslaştırılır ve makine ebadına göre kesilerek kullanıcıya iletilir.

(5) Yerli üreticiler tarafından üretilen alüminyumdan mamul hassaslaştırılmış ofset baskı kalıpları ile soruşturma konusu ülkeden ithal edilen kalıplar işlevsel özellikleri, fiziki özellikleri, dağıtım kanalları, kullanım amaçları, tüketicilerin algılaması ve birbirini ikame edebilmeleri açısından aynı ya da benzer özellikler göstermektedir.

(6) Bazı ithalatçılar yerli üretim dalının CTP ve negatif konvansiyonel kalıp üretmediğini iddia etmişlerdir. Ancak yerli üretim dalı nezdinde yapılan yerinde doğrulama esnasında yerli üretim dalının bu ürün tiplerini üretme kabiliyetinin olduğu ayrıca az miktarda üretim yaptığı tespit edilmiştir.

(7) Bazı ithalatçılar CTP kalıpların ayrıca değerlendirilmesi/soruşturma kapsamından çıkarılması gerektiğini ifade etmişlerdir. Her ne kadar son dönemlerde kullanım alanının yaygınlaştığı belirtilen CTP kalıplar üretim süreci, teknoloji, fiyatlar açısından bazı farklılıklar arz etse de bu kalıplar temel üretim süreci, üretimde kullanılan temel hammadde, temel kullanım alanı ve işlevi, temel fiziksel özellikleri açısından soruşturma konusu ürün kapsamına girmekte, yerli üretim dalı tarafından az miktarda da olsa üretimi yapılmakta olup soruşturma kapsamındaki ürünün bir tipi olarak değerlendirilmektedir.

(8) Çoğu ithalatçı firma ithal edilen ürünün tercih sebepleri arasında ilk olarak fiyatı göstermektedir. Ayrıca yerli ürünün kalitesinin ithal ürüne göre iyi olmadığına ilişkin iddialar somut delillerle desteklenmemesi ve yerli üretim dalının kalite yönetim sistemi belgesine sahip olması nedeniyle yerinde bulunmamıştır.

(9) Bu bağlamda, ÇHC’den ithal edilen soruşturma konusu alüminyumdan mamul hassaslaştırılmış ofset baskı kalıpları ile yerli üretim dalı tarafından üretilen kalıplar benzer ürün olarak kabul edilmiştir.

(10) Öte yandan, fiyat farklılığının tercih sebebi olarak gösterilmesi, konuya ilişkin diğer bilgiler ışığında yerli ürünün benzer ürün olmamasına değil, ithal ürünle yerli ürün arasındaki rekabette fiyatın önemli bir unsur olduğuna işaret etmektedir.

(11) Soruşturma konusu ürün ile ilgili açıklamalar genel içerikli olup, uygulamaya esas olan GTİP ve karşılığı eşya tanımıdır. Bununla beraber, soruşturma konusu eşyanın Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yer alan tarife pozisyonlarında ve/veya tanımlarında yapılacak değişiklikler bu Tebliğ hükümlerinin uygulanmasına halel getirmez.

ÜÇÜNCÜ KISIM

Dampinge İlişkin Belirlemeler

Genel

MADDE 8 – (1) ÇHC’de yerleşik üretici/ihracatçılardan işbirliği yapan firma olmamıştır. Bu çerçevede, damping belirlemelerinde (normal değer, ihraç fiyatı ve fiyat ayarlamaları) Yönetmelik’in 26 ncı maddesi hükümlerine uygun olarak mevcut veriler kullanılmıştır.

(2) Damping marjı hesabı alüminyumdan mamul hassaslaştırılmış ofset baskı kalıpları içinde en çok ticarete konu olduğu gözlemlenen 0,30 mm pozitif konvansiyonel kalıp üzerinden yapılmış, sınaî maliyetten ticari maliyete geçiş aşamasında gerçekleşen maliyetler üretici/ihracatçı lehine olacak şekilde ayarlanmıştır. Bu çerçevede, hem oluşturulmuş normal değer hem de gerçekleşen ağırlıklı ortalama ihraç fiyatı söz konusu ürün tipi üzerinden hesaplanmıştır.

(3) Bazı ithalatçılar, marj hesabı yapılırken CTP kalıbın kullanılması gerektiğine ilişkin itirazlarını dile getirmişlerdir. Ancak marj hesabı yapılırken daha önce de belirtildiği gibi ofset baskı kalıpları içerisinde ticarete en çok konu olan ve bu nedenle dampingin varlığını en sağlıklı biçimde ortaya koymayı sağlayacak olan konvansiyonel kalıplardan 0,30 mm pozitif konvansiyonel kalıp kullanılmıştır.

Normal değer

MADDE 9 – (1) Normal değerin tespitinde Açılış Tebliği’nde belirtildiği üzere, Yönetmelik’in 7 nci maddesi hükümleri çerçevesinde, serbest piyasa ekonomisi uygulayan emsal ülke olarak Türkiye alınmış ve emsal ülke seçimine ilgili taraflardan süresi içerisinde herhangi bir itiraz alınmamıştır. Bu kapsamda, normal değerin belirlenmesinde Türkiye’deki üretim maliyetlerine makul bir kâr marjı eklenmek suretiyle hesaplanan oluşturulmuş normal değer kullanılmıştır.

(2) Bu bağlamda, Türkiye’de üretilen benzer malın birim imalat maliyetine genel, idari, satış ve finansman giderleri ile makul bir karın eklenmesiyle oluşturulan değer, normal değer olarak alınmıştır. Mezkûr yöntem, Türkiye’nin genel ekonomik düzeyi ve üretim hacmi nedeniyle elverişli konumda bulunması ve adil karşılaştırmaya esas teşkil edebilecek nitelikte başka veri bulunmaması nedeniyle tercih edilmiştir.

(3) Bazı ithalatçılar normal değer olarak neden ÇHC yurtiçi satış fiyatlarının alınmadığı yönünde itirazda bulunmuştur. Ancak ilgili ülkenin yurtiçi satış fiyatlarının alınabilmesi için o ülkenin piyasa ekonomisine sahip olması ya da ilgili sektörde piyasa ekonomisinin hâkim olduğunun ispatı gerekmektedir. Ancak Yönetmelik ek madde 1’deki ölçütler çerçevesinde soru formuna cevap veren üretici/ihracatçı firma piyasa ekonomisi koşullarında faaliyet gösterdiğini ispat etmediği için ÇHC’nin piyasa ekonomisine sahip olmadığı kabul edilmiştir.

İhraç fiyatı

MADDE 10 – (1) İhraç fiyatı, işbirliğinde bulunan ithalatçılar tarafından sağlanan veriler çerçevesinde, normal değer belirlemesinde kullanılan ürün tipine ilişkin ithalat verilerine dayanılarak tespit edilmiştir.

Fiyat karşılaştırması

MADDE 11 – (1) Normal değerle ihraç fiyatını adil biçimde karşılaştırmak amacıyla, ihraç fiyatının belirlenmesi aşamasında, mevcut veriler çerçevesinde gümrük masrafları, navlun ve sigorta giderleri için ithalatçı faturalarından elde edilen veriler kullanılarak ve FOB düzeyinde çekilerek ayarlama yapılmıştır.

(2) Normal değer ile ihraç fiyatı fabrika çıkış aşamasında olduğu kabul edilen fiyatlar esas alınarak aynı ticari aşamada karşılaştırılmıştır.

(3) İhraç fiyatının belirlenmesinde kullanılan navlun bedeline ilişkin bazı ithalatçılarca yapılan itiraz incelenerek yerinde bulunmuş ve hesaplamalar üzerinde gerekli düzeltmeler yapılmıştır.

Damping marjı

MADDE 12 – (1) Yönetmeliğin 11 inci maddesi hükmü çerçevesinde damping marjı, yukarıda da ifade olunduğu üzere 0,30 mm’lik pozitif alüminyumdan mamul hassaslaştırılmış konvansiyonel ofset baskı kalıbının oluşturulmuş normal değeri ile bu tipin ağırlıklı ortalama ihraç fiyatının karşılaştırılması suretiyle hesaplanmıştır.

(2) Bu çerçevede, damping marjı CIF bedelin %72,32’si, spesifik olarak ise 3,25 ABD Doları/Kg (2,42 ABD Doları/ m2) seviyesinde tespit edilmiştir.

DÖRDÜNCÜ KISIM

Zarara İlişkin Belirlemeler



BİRİNCİ BÖLÜM

Dampingli İthalat

Genel

MADDE 13 – (1) Yönetmeliğin 17 nci maddesi çerçevesinde, soruşturma konusu ülke menşeli ithalatın hacminde mutlak anlamda ya da Türkiye tüketimine oranla önemli ölçüde bir artış olup olmadığı incelenmiştir.

Maddenin genel ithalatı

MADDE 14 – (1) 2004 yılında 16.138.430 m2 olan maddenin genel ithalatı, 2005 yılında 18.396.199 m2, 2006 yılında 18.925.594 m2, 2007 yılında ise 19.875.719 m2 olarak gerçekleşmiştir.

Dampingli ithalat

MADDE 15 – (1) Maddenin soruşturma konusu ülkeden ithalatı 2004 yılında 1.171.342 m2’den, 2005 yılında 2.486.070 m2’ye, 2006 yılında 3.440.323 m2’ye yükselmiş, 2007 yılında ise 6.382.591 m2 olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu ithalat miktar bazında 2004-2007 döneminde 4,5 katlık bir artış göstermiştir.

(2) Söz konusu ithalatın toplam ABD Doları değeri ise 2004 yılında 2.605.907’den, 2005 yılında 7.402.011’e, 2006 yılında 9.990.942’ye, 2007 yılında ise 17.326.850’ye yükselmiştir.

(3) Maddenin söz konusu ülkeden ithalatının toplam ithalat içindeki payı miktar bazında 2004 yılından 2007’ye kadar sırasıyla %7,26, %13,51, %18,18 ve %32,11 olarak gerçekleşmiştir.

Maddenin üçüncü ülkelerden ithalatı

MADDE 16 – (1) Maddenin üçüncü ülkelerden ithalatı, 2004 ile 2007 yılları arasında sırasıyla miktar bazında 14.967.088 m2, 15.910.129 m2, 15.485.271 ve 13.493.128 m2 olarak gerçekleşmiştir. 2004-2007 döneminde üçüncü ülkelerden ithalat %10 oranında azalmıştır. 2004-2007 döneminde üçüncü ülkelerin genel ithalat içindeki payı %92,74’ten, %67,89’a düşmüştür.

(2) Aynı dönemde diğer ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın birim fiyatı 2,40 ABD Doları/m2’den 4,51 ABD Doları/m2’ye yükselmiştir. İthalat içindeki pay bakımından ikinci sırada yer alan Belçika’dan gerçekleştirilen ithalatın birim fiyatının istatistiklerde tespit edilen sorun yüzünden düşük görünmesi nedeniyle, diğer ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın birim fiyatının aslında 4,51 ABD Doları/m2 birim fiyatından daha yüksek olduğu anlaşılmıştır.

(3) Bazı ithalatçılar ÇHC dışındaki ülkelerin neden soruşturma kapsamı dışında tutulduğuna ilişkin itirazda bulunmuştur. Açılış Tebliği ve nihai bildirimde belirtildiği üzere diğer ülkeler kaynaklı soruşturma konusu ithalat, miktarı ve/veya birim fiyatı itibariyle bu aşamada yerli üretime zarar verebilecek nitelikte olmadığı gerekçesiyle şikâyet edilmemiştir.

(4) Ayrıca bazı ithalatçılar ÇHC’den gerçekleştirilen ithalata yönelik olarak dampinge karşı önlem gelmesi durumunda piyasanın yerli üretim dalına bağımlı kılınacağını ve yerli üretim dalının tekel konumuna getirileceğini ifade etmişlerdir. Öte yandan kamu dinleme toplantısında söz alan diğer bazı ithalatçılar ise önlem alınmasının yerli üretim dalına yarar sağlamayacağını, ithalatın alternatif kaynaklara yöneleceğini dile getirmişlerdir. İthalatçılarca ileri sürülen bu iki iddia birbiriyle çelişmektedir. ÇHC’den veya diğer ülkelerden yapılacak ithalatın önünde bir engel bulunmamaktadır.

Dampingli ithalatın pazar payındaki değişim

MADDE 17 – (1) Maddenin yurtiçi tüketimi, yerli üretim dalının yurtiçi satışları ile genel ithalatın toplanması suretiyle hesaplanmıştır.

(2) Bu çerçevede belirlenen toplam tüketim endeks olarak 2004 yılında 100, 2005 yılında 113, 2006 yılında 116 iken 2007’de 121 olmuştur.

(3) 2004-2007 döneminde dampingli ithalatın pazar payı endeks olarak sırasıyla 100’den, 2005 yılında 188’e, 2006 yılında 254’e soruşturma döneminde ise 451’e yükselmiş, buna karşılık aynı dönemde yerli üretim dalının endeks olarak pazar payı 100’den, 2005 yılında 78’e, 2006 yılında 71’e ve soruşturma döneminde 57’ye gerilemiştir.

Dampingli ithalatın fiyatlarının gelişimi

MADDE 18 – (1) ÇHC’den yapılan ithalatın ağırlıklı ortalama CIF birim fiyatı 2004 yılında 2,22 ABD Doları/m2, 2005 yılında 2,98 ABD Doları/m2, 2006 yılında 2,90 ABD Doları/m2, soruşturma dönemi olan 2007 yılında ise 2,71 ABD Doları/m2 olarak gerçekleşmiştir.

Fiyat baskısı

MADDE 19 – (1) Fiyat baskısı, ÇHC menşeli ithal ürün fiyatlarının Türkiye piyasasında yerli üretim dalının olması gereken satış fiyatının yüzde olarak ne kadar altında kaldığını gösterir. ÇHC menşeli ithalatın gümrük vergisi ve diğer gümrükleme masrafları dâhil Türkiye piyasasına giriş fiyatları, yerli üretim dalının üretim maliyetine mâkul oranda kâr marjı eklenmek suretiyle tespit edilen olması gereken satış fiyatı ile mukayese edilmiş ve dampingli ithalatın fiyatının yerli üretim dalının olması gereken fiyatını önemli ölçüde baskı altına aldığı tespit edilmiştir. Bu çerçevede, soruşturma döneminde damping marjı hesabına esas ihraç işlemleri bazında yapılan hesaplamada CIF bedelin %58,91’i oranında, spesifik olarak ise 2,65 ABD Doları/Kg (1,97 ABD Doları/m2) düzeyinde fiyat baskısı tespit edilmiştir.

İKİNCİ BÖLÜM

Yerli Üretim Dalının Durumu

Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri

MADDE 20 – (1) Dampingli ithalatın yerli üretim dalı üzerindeki etkisinin belirlenmesinde, tek yerli üretici firma olan Arkadaş Makina Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş. firmasının 2004-2007 dönemindeki verileri esas alınmıştır.

(2) Değerlendirmeler yapılırken, mümkün olduğu ölçüde soruşturma konusu ürüne ilişkin veriler kullanılmıştır.

(3) Eğilimin sağlıklı bir şekilde incelenmesi amacıyla Türk Lirası bazındaki veriler yıllık ortalama Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) kullanılarak enflasyondan arındırılmıştır.

(4) Bazı ithalatçılar tarafından son dönemde kurlarda önemli değişiklerin olduğu ve bunların değerlendirmeye alınması gerektiği belirtilmektedir. Ancak soruşturma dönemi soruşturmanın başında veri temin edilebilecek en güncel dönem olarak seçilmiş olup, soruşturmanın tamamlanma aşamasındaki bu tür bir değişikliğe gidilmesi mümkün görülmemiştir.

a) Yerli üretim dalının üretimi, kapasite ve kapasite kullanım oranı (KKO)

(1) Yerli üretim dalının, ilgili üründe 2004 yılında 100 olan üretim miktar endeksi 2005’de 77, 2006’da 100 ve 2007’de ise 81 olarak gerçekleşmiştir.

(2) Yerli üretim dalının, ilgili üründe, 2004’de 100 olarak alınan kapasite endeksi, sonraki üç yıl için 364 olarak gerçekleşmiştir. Kapasite kullanım oranı 2004’te %65, 2005’te %14, 2006’da %18 olarak gerçekleşmiş, 2007’de ise %14 seviyesinde olmuştur. Firma 2005 yılında yaptığı yatırımla kapasitesini dört kata yakın artırmıştır. Buna rağmen düşüş gösteren üretim rakamları nedeniyle kapasite kullanım oranı düşük seviyelerde kalmıştır.

(3) Bazı ithalatçılar tarafından yerli üretim dalının üretim kapasitesinin yurtiçi tüketimi karşılamaya yeterli olmadığı belirtilmiştir. Ancak mevzuat çerçevesinde yerli üretim dalının yurtiçi talebin tamamını karşılaması gibi bir koşul bulunmamaktadır.

b) Yurtiçi fiyatlar ve maliyetler

(1) Yerli üretim dalının, ilgili üründe ortalama yurtiçi birim satış fiyatı endeksi, 2004 yılı 100 alındığında, 2005’de 90’a, 2006’da 89’a ve 2007’de 77 seviyesine gerilemiştir.

c) Kârlılık

(1) Maliyetlerdeki artışların fiyatlara tam olarak yansıtılamaması sonucu kârlılık özellikle 2004 yılından soruşturma dönemine gelindiğinde önemli ölçüde kötüleşmiş; yerli üretim dalının ilgili ürüne ilişkin toplam kârlılığı 2004’de -100 olarak kabul edildiğinde 2005’de -158, 2006’da -193 ve 2007’de -177 olarak gerçekleşmiştir. Birim kârlılık endeksi ise 2004 yılında -100 iken, 2005’de -176, 2006’da -164, 2007’de -233 olarak gerçekleşmiştir.

ç) Nakit akışı

(1) Yerli üretim dalının nakit akışı, 2004 yılında -100 iken, bu rakam 2005’de -228, 2006’da -287’ye gerilemiş, 2007’de ise -282 olmuştur.

d) Yerli üretim dalının iç piyasa satışları ve pazar payı

(1) Yerli üretim dalının, ilgili üründe, 2004 yılında 100 olan yurtiçi satış miktar endeksi, 2005’te 88’e, 2006’da 82’ye ve 2007’de 69’a gerilemiştir.

(2) Yerli üretim dalının, ilgili üründe, yurtiçi pazar payı endeksi 2004 yılında 100 iken, 2005 yılında 78, 2006 yılında 71 iken, 2007’de 57’ye gerilemiştir.

(3) Büyüyen pazardan pay almak için yeni yatırımlara yönelen yerli üretim dalının bu büyümeden yeterince yararlanamadığı ve zarar inceleme döneminde pazar kaybına uğradığı tespit edilmiştir.

e) İhracat

(1) Yerli üretim dalının, ilgili üründe, 2004 yılında 100 olan ihracat miktar endeksi, 2005’de 133, 2006’da 863 ve 2007’de 220 olarak gerçekleşmiştir.

(2) Bununla birlikte ihracatın toplam satışlar içindeki oranı 2006 yılı hariç çok büyük boyutlarda olmadığından finansal göstergelere ciddi boyutlu bir etkisi olmadığı tespit edilmiştir.

f) Stoklar

(1) Yerli üretim dalının, ilgili üründe, 2004 yılında 100 alınan miktar bazında stok endeksi, 2005’de 127’ye, 2006’da 160’a erişmiş ve 2007’de ise 260 düzeyine yükselmiştir. Toplam satışların stoklara oranının (stok devir hızı) ise 2004 yılında 3,84 iken 2007 yılında 1,12 düzeyine gerilediği görülmektedir.

g) İstihdam

(1) Yerli üretim dalının ilgili ürün üretiminde çalışan sayısı endeks olarak 2004-2007 döneminde değişiklik göstermemiştir.

ğ) Ücretler

(1) Yerli üretim dalının, ilgili ürün üretiminde çalışan işçilerinin reel ücret endeksi 2004 yılında 100 iken, 2005 yılında 96, 2006’da 87 ve 2007’da ise 86’ya gerilemiştir.

h) Verimlilik

(1) Yerli üretim dalının ilgili ürün üretiminde çalışan işçi başına verimlilik endeksi 2004 yılında 100 iken, 2005’de 77, 2006’da 100 ve 2007’de 81 seviyesinde gerçekleşmiştir.

(2) Buna karşın, yerli üretimin, ilgili üründe, ortalama birim sınaî maliyet endeksi 2004 yılında 100 alındığında, 2005, 2006 ve 2007’de 96 olarak gerçekleşmiş, ortalama birim ticari maliyet endeksi ise 2004 yılında 100 alındığında, 2005’de 101, 2006’da 99 ve 2007’de 99 olarak gerçekleşmiştir.

(3) Bazı ithalatçı firmalar tarafından yerli üretim dalının çok eski bir teknoloji kullanarak üretim yaptığı ve bu nedenle maliyetlerinin yüksek olduğu iddia edilmiştir. Yerinde inceleme neticesinde firmanın 2005 yılında üretime soktuğu yeni hattı incelenmiş ve söz konusu iddianın mesnetsiz olduğu anlaşılmıştır.

ı) Özkaynakların kârlılığı ve yatırım hâsılatı

(1) Yerli üretim dalının, 2004 yılı itibariyle -100 kabul edilen özkaynak kârlılığı (Kâr/Özkaynak) endeksi 2005’de -155, 2006’da -198 ve 2007’de -187 olarak gerçekleşmiştir. Yatırım hâsılatı (Kâr/Aktif Toplamı) endeksine bakıldığında ise 2004 yılında -100 iken 2005’de -143, 2006’da -186 ve 2007’de -179 olarak gerçekleşmiştir.

i) Sermaye artışı

(1) Yerli üretim dalının tüm faaliyetlerine ilişkin, 2004 yılında 100 olan özsermaye endeksi 2005’de 102, 2006’da 97 SD’de ise 95 olarak gerçekleşmiştir.

j) Büyüme

(1) Yerli üretim dalının tüm faaliyetlerine ilişkin aktif büyüklüğü reel olarak 2004 yılında 100 iken 2005’de 111’e yükselmiş, daha sonra 2006’da 104’e ve 2007’de 99’a gerilemiştir.

k) Yatırımlardaki artış

(1) Yerli üretim dalı üretim kapasitesini artıracak şekilde 2005 yılında bir üretim hattı kurarak tevsi yatırımı gerçekleştirmiştir.

l) Damping marjının büyüklüğü

(1) Yapılan hesaplamalarda damping marjının önemli oranda olduğu tespit edilmiştir.

Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesi

MADDE 21 – (1) Yapılan incelemeler neticesinde, yerli üretim dalının büyüyen pazarda ticari maliyetinin altında fiyatlarla bile satışlarının azaldığı; bunun sonucunda üretimini azaltmak durumunda kaldığı; buna rağmen stoklarının önemli ölçüde arttığı anlaşılmıştır. Bu bozulmanın neticesi olarak karlılığı ve nakit akışı daha da kötüleşen yerli üretim dalının yatırımların geri dönüşü, yatırım hasılatı gibi ekonomik göstergelerinde ciddi ölçüde zarar gördüğü anlaşılmıştır.

BEŞİNCİ KISIM

Dampingli İthalat ile Zarar Arasındaki Nedensellik Bağı

Dampingli ithalatın etkisi

MADDE 22 – (1) 2004-2007 döneminde, üçüncü ülkeler menşeli ithalat yaklaşık %10 oranında azalırken, ÇHC menşeli ithalatın söz konusu dönemde %445 oranında arttığı; 2004 yılında yaklaşık %7 olan toplam ithalat içindeki payının soruşturma döneminde yaklaşık %32’ye çıktığı tespit edilmiştir.

(2) Soruşturma konusu ürün tüketiminde 2004-2007 döneminde %21 oranında artış görülmesine rağmen ÇHC menşeli dampingli ithalatın pazar payı, aynı dönemde yaklaşık 3,5 kat artış göstermiştir. Aynı dönemde yerli üretim dalının pazar payı önemli ölçüde düşerken bu pay dampingli ithalata kaymıştır.

(3) Zarar inceleme döneminde soruşturma konusu ürünün ÇHC’den dampingli ithal fiyatlarının yerli üretim dalının fiyatlarını önemli ölçüde baskı altında tuttuğu, bu nedenle yerli üretim dalının fiyatlarını aynı dönemde maliyetlerde görülen düşüşten de fazla azaltmak durumunda kaldığı ve bu durumun yerli üretim dalının karlılığını daha da bozduğu; 2004 yılına göre SD’de mutlak ve nispi olarak artan dampingli ithalat nedeniyle yerli üretim dalının satışlarının azaldığı, pazarın büyümesine rağmen üretimini kısmak durumunda kaldığı; bu nedenle ekonomik göstergelerinin olumsuz etkilendiği tespit edilmiştir.

(4) Dampingli ithalatın yerli üretim dalının fiyatları üzerinde oluşturduğu fiyat baskısı, yerli üretim dalının dampingli ithalatla rekabet edememesine ve pazarın büyümesine rağmen satışlarının azalmasına yol açmıştır. Mevcut durum ve göstergeler, yerli üretim dalının dampingli ithalat ile fiyat rekabetine girmesinin mümkün bulunmadığını açıkça ortaya koymaktadır.

(5) Dampingli ithalattaki artış ile yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinde yukarıda ifade edilen olumsuz gelişmelerin eş zamanlı olarak ortaya çıkması nedeniyle dampingli ithalat ile yerli üretim dalı üzerinde oluşan zarar arasında illiyet bağı olduğu sonucuna varılmıştır.

Üçüncü ülkelerden ithalat ve diğer unsurların etkisi

MADDE 23 – (1) Üçüncü ülkelerden gerçekleşen ithalatın 2004 yılından bu yana nispi ve mutlak olarak azaldığı, genel ithalat ve tüketim içindeki payının düştüğü görülmüştür. Birim fiyatlarının yerli üreticinin birim fiyatlarına yakın veya üzerinde oluşu ya da piyasa paylarındaki gelişim bu aşamada üçüncü ülkeler menşeli ithalatın yerli üretime zarar verebilecek boyutta olmadığını göstermektedir.

ALTINCI KISIM

Sonuç

Karar

MADDE 24 – (1) Soruşturma sonucunda dampingin, yerli üretim dalında zararın ve her ikisi arasında illiyet bağının mevcut olduğu tespit edildiğinden, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu’nun kararı ve Bakan’ın onayı ile aşağıda tanımı ve menşe ülkesi belirtilen eşyanın Türkiye’ye ithalatında karşısında belirtilen miktarda dampinge karşı vergi yürürlüğe konulmuştur.


Uygulama
MADDE 25 – (1) Gümrük idareleri, Karar maddesinde gümrük tarife istatistik pozisyon numarası, tanımı ve menşe ülkesi belirtilen eşyanın ithalatında karşısında gösterilen miktarda dampinge karşı vergiyi tahsil ederler.

Yürürlük

MADDE 26 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme
MADDE 27 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu Bakan yürütür.

Bağlayıcı Tarife Bilgisi ve Ticari Savunma Araçları

Gümrük Müsteşarlığı 7 Kasım 2008 Cuma tarih ve 27047 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 11 seri nolu Gümrük Genel Tebliği (http://antidamping.blogspot.com/2008/11/gmrk-mstearlndan-balayc-tarife-bilgisi.html) aracılığıyla bağlayıcı tarife bilgisine ilişkin mevzuatı yenilemiş oldu.

Kısaca BTB olarak anılan bağlayıcı tarife bilgisi başvuru üzerine verilen bir idari karar, bir eşyanın hangi gümrük tarife pozisyonu kapsamına girdiğini gösteriyor. Böylelikle eşyaların sınıflandırılmasına ilişkin belirsizlik ve ihtilafların önü alınmış oluyor.

Bazı teşebbüsler ticari savunma aracı uygulamalarında BTB'ler yüzünden sıkıntı yaşayabiliyor. Zira ticari savunma araçları gümrük tarife pozisyonları üzerinden uygulanıyor. Önleme tabi olmayan bir eşya için alınmış bir BTB'nin eşyayı önleme tabi mallar arasında göstermesi bu çerçevede sıkıntı yaratabiliyor.

Ancak bu pozisyonlar sadece bilgi amaçlı verilmekte, esas olan önleme tabi olan malın tanımı. Bir başka deyişle teşebbüslerin BTB'den korkmasına gerek yok. Ancak işi sağlama bağlamak için DTM'yle, Gümrüklerle gerekli yazışmaların yapılması lazım. Bu nedenle bir danışmanlık firmasıyla çalışmak akıllıca.

8 Kasım 2008 Cumartesi

Gümrük Müsteşarlığı'ndan Bağlayıcı Tarife Bilgisi Tebliği

7 Kasım 2008 Cuma tarih ve 27047 sayılı Resmi Gazete

Başbakanlık (Gümrük Müsteşarlığı)’tan:


GÜMRÜK GENEL TEBLİĞİ (TARİFE)

(SERİ NO:11)

BÖLÜM 1

Amaç, Kapsam, Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 13/7/1993 tarihli ve 21636 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 485 sayılı Gümrük Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 7 nci maddesinin (b) bendi gereğince, Türk Gümrük Tarife Cetveli esas alınarak hazırlanmış olan gümrük mevzuatı ve diğer mevzuat ile ilgili olarak Gümrük Tarife İstatistik Pozisyon (GTİP) numaralarının doğru uygulanmasını sağlamak amacıyla Bağlayıcı Tarife Bilgisi (BTB) başvurusu yapılamayacak hallerde, Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüklerinden tarife bilgisi talebinde bulunulabilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ; tarife bilgisi başvurusu, tarife bilgisinin verilmesi ve kullanılması ile verilen bilginin hukuki etkisine ilişkin esasları kapsar.

Tanımlar

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğin uygulanmasında;

a) Başvuru sahibi: Tarife bilgisi için gümrük idaresine başvuruda bulunan kişiyi,

b) Gümrük Tarife Cetveli: Bakanlar Kurulunca kabul edilen Türk Gümrük Tarife Cetvelini,

c) Kişi: Adına tarife bilgi talebinde bulunulan gerçek ve tüzel kişiler ile yürürlükteki mevzuatın öngördüğü hallerde, hukuken tüzel kişilik statüsüne sahip olmamakla birlikte hukuki tasarruflar yapma yetkisi tanınan kişiler ortaklığını,

d) Müsteşarlık: Gümrük Müsteşarlığını

ifade eder.

BÖLÜM 2

Tarife Bilgisi Hakkında Genel Açıklamalar

MADDE 4 – (1) Tarife bilgisi, eşyanın Türk Gümrük Tarife Cetvelinde sınıflandırılmasına ilişkin olarak, kişinin yazılı talebi üzerine Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüklerince verilen tarife sınıflandırma görüşüdür.

MADDE 5 – (1) Tasarlanan bir ithalat veya ihracat işlemine dayanmayan tarife bilgi talepleri normal çalışma saatleri dışında karşılanır ve cari gümrük işlemlerinin aksatılmamasına özen gösterilir. Tarife bilgisinin verilmesinde fazla mesai ile fiilen görevli personel sayısı da göz önünde bulundurularak 3 saate tekabül eden ithalat gümrük işlemlerine uygulanan fazla mesai ücreti kadar tutar (eşyanın kimyevi tahlilinin gerekmesi halinde belirtilen fazla mesai ücreti, gümrük laboratuarında fiilen fazla mesai ile görevli personel için ayrıca hesaplanır) ile eşyanın kimyevi tahlili veya ekspertizi ya da talep edene geri gönderilmesi nedeniyle gümrük idarelerince yapılan masraflar başvuru sahibi tarafından karşılanır.

(2) Bilgi talebi konusu eşyanın tarife pozisyonunun tespit edilebilmesi için fiziksel veya kimyasal tahlile ihtiyaç duyulduğu takdirde, söz konusu tahlil, teknik imkanların elvermesi halinde gümrük laboratuarlarında, aksi halde, eşyanın cinsine göre Gümrük Yönetmeliğinin 195 inci maddesinin hükümlerine uygun olarak gümrük idaresinin belirleyeceği bir üniversite veya diğer resmi kuruluş laboratuarlarında yapılır.

(3) Tahlil ücretleri, duruma göre, tahlilin yapılacağı gümrük laboratuarlarının bağlı olduğu ilgili gümrük saymanlık müdürlüğü veya gümrük laboratuarında söz konusu tahlilin yapılamaması durumunda ilgili üniversite ve diğer resmi kurumların hesabına başvuru sahibi tarafından yatırılır.

(4) Fazla mesai ücreti ve/veya tahlil ücretinin yatırılmaması halinde bilgi talebinden vazgeçilmiş sayılır.

BÖLÜM 3

Tarife Bilgisi İçin Başvuru

MADDE 6 – (1) Tarife bilgisi başvurusu, tasarlanan bir ithalat veya ihracat işlemine dayanan durumlarda ithalat veya ihracatın yapılacağı gümrük müdürlüğünün bağlı bulunduğu Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğüne, diğer durumlarda kişinin bağlı olduğu vergi dairesinin bulunduğu ildeki Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğüne, yoksa en yakın Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğüne Ek-1’de yer alan örneğe uygun bir form ile yapılır.

(2) BTB başvurusuna konu olabilecek eşya için BTB başvurusu yapılması esastır. Ancak, başvuru konusu eşyanın BTB kapsamına girmediğinin sonradan anlaşılması halinde, mevcut BTB başvurusu tarife bilgisi başvurusu olarak değerlendirilir ve ilgilisine yapılacak bildirimde bu hususa da yer verilir.

(3) Başvurunun yapıldığı Başmüdürlük, bilgi talebi konusu eşyanın gümrük işlemlerinin kendi bağlantısı olmayan ihtisas gümrüğü görev alanına girdiğini tespit ederse, söz konusu başvuruyu ilgili en yakın gümrük idaresinin bulunduğu Başmüdürlüğe gönderir.

(4) Bir kişi, aynı eşya için sadece bir tarife bilgisi talebinde bulunabilir. Bir kişi adına aynı eşya için birden fazla bilgi verildiği tespit edilirse konu hakkında Müsteşarlığa ve tasarlanan bir ithalat veya ihracat işlemine dayanmayan bilgi taleplerinde kişinin bağlı olduğu vergi dairesine bilgi verilir.

MADDE 7 – (1) Gümrükte işlem görmüş veya görmekte olan eşya ile aynı partiyi teşkil eden eşya için bilgi talebinde bulunulamaz. Bu çeşit eşyaya ait belgeler kullanılarak başvuruda bulunanlara verildiği sonradan tespit edilen bilgilerin başvuru sahibi için 4458 sayılı Gümrük Kanununun 241 inci maddesi birinci fıkrası hükmü uygulanır.

MADDE 8 – (1) Bilgi talebi başvurusu sadece bir kalem eşya için yapılır. Bir kalem eşya deyiminden Türk Gümrük Tarife Cetvelinde aynı tarife pozisyonu alt açılımında bulunan ve aynı yasal ya da tercihli vergi oranına tabi olan eşya anlaşılır.

MADDE 9 – (1) Başmüdürlük, başvurunun tarife bilgisi verilmesi için gerekli bilgi ve belgeleri içermediği kanaatine vardığı takdirde başvuru sahibinden ek bilgi ve belge isteyebilir.

MADDE 10 – (1) Bilgi talebi başvuruları aşağıdaki bilgi ve belgeleri içermelidir:

a) Kişinin adı, adresi ve vergi numarası

b) Temsil yoluyla yapılan başvurularda başvuru sahibinin adı ve adresi

c) Eşyanın gümrük yetkilileri tarafından teşhisini ve Türk Gümrük Tarife Cetvelinde sınıflandırılacağı tarife pozisyonunun tespit edilebilmesi için eşyanın mümkün olduğunca ayrıntılı tanımı, eşyanın tam bileşimi, bu bileşimi tespit etmek için kimyasal analiz yapılması gerekiyorsa kullanılan tahlil metotları, üretim süreci, eşyanın parçaları dahil kıymeti ve eşyanın kullanım alanı gibi ayrıntılar

ç) Sınıflandırılacak eşyanın adına tarife bilgi talebinde bulunulan kişi tarafından daha önce ithal veya ihraç edilmiş olması halinde buna ilişkin gümrük beyanname ve eklerinin fotokopisi

d) Eşyanın Türk Gümrük Tarife Cetveli’ndeki yerinin doğru şekilde saptanmasında gümrük idaresine yardımcı olacak eşyaya ait numuneler, fotoğraflar, planlar, krokiler ya da mevcut diğer belgeler (yabancı dilde basılmış olanlarının yeminli tercüme bürolarınca onaylı tercümeleri)

e) Eşyanın hangi mevzuat kapsamında tarife tespitine ihtiyaç duyulduğuna dair açıklama

f) Eşyaya ait varsa fatura (alım-satım-proforma fatura), yoksa fatura bilgileri (ticari isim, kıymet vs.)

g) Başvuru sahibinin Gümrük Kanununun 5 inci maddesi çerçevesinde doğrudan veya dolaylı temsil yetkisine sahip olduğuna dair belge.

BÖLÜM 4

Tarife Bilgisinin Verilmesi ve Kullanılması

MADDE 11 – (1) Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğünde görevli bir başmüdür yardımcısı başkanlığında en az iki muayene memurunun katılımıyla oluşacak heyet tarafından yapılacak inceleme ve değerlendirme neticesinde bilgi talebi konusu eşyanın sınıflandırıldığı GTİP tespit edilir ve tutanağa bağlanır. Bu tutanakta; eşyanın sınıflandırıldığı GTİP, eşyanın ayrıntılı tanımı, eşyanın ticari ismi ve sınıflandırma gerekçesi belirtilir. Talep sahibince, yalnızca tarife pozisyonu veya tarife alt pozisyonunun tespitinin istenilmiş olması halinde ise tespitler taleple sınırlı tutulur.

(2) Yukarıda belirtilen heyet; sınıflandırmayı, Türk Gümrük Tarife Cetvelini, Dünya Gümrük Örgütü (DGÖ) Sınıflandırma Avilerini, Gümrük Tarife Cetveli İzahnamesi ve Kombine Nomanklatür İzahnamesini, DGÖ Sınıflandırma Kararlarını, AB Sınıflandırma Tüzüklerini, Genelgeleri ve Bağlayıcı Tarife Bilgisi (BTB) veri tabanında geçerli konumda bulunan BTB’lerdeki açıklama ve örnekleri de göz önünde bulundurarak yapar.

(3) Yukarıdaki fıkra hükümlerine göre belirlenen GTİP, Ek-2’de yer alan örneğe uygun bir form ile başvuru sahibine tebliğ edilir. Düzenlenen formlara, her takvim yılı başında yeniden başlayan sıra sayısı verilir. Tasarlanan bir ithalat veya ihracat işlemine dayanmayan durumlarda bu formun bir örneği kişinin bağlı olduğu vergi dairesine de gönderilir. Bu formda; GTİP tespitinin, bilginin verildiği tarih itibarıyla güncel olduğu, başvuruda kullanılan bilgi, belge ve numune ile sınırlı olduğu, tespit edilen GTİP’in bilgi amaçlı olduğu ve mevzuat uygulamaları bakımından bağlayıcılığı bulunmadığı hususları belirtilir.

(4) Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlükleri, birer aylık dönemler itibariyle başvuru ve tarife bilgisine ilişkin formların birer örneğini Müsteşarlığa (Gümrükler Genel Müdürlüğü) gönderir.

BÖLÜM 5

Tarife Bilgisinin Hukuki Etkisi

MADDE 12 – (1) Tarife bilgisinin mevzuat uygulamaları bakımından bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Tarife bilgisi verilmiş olması, kamu kurumlarınca yürütülecek uygulamalarda, ilgili kurumun inceleme ve denetim sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

MADDE 13 – (1) Bilgi konusu numunenin doğru alınması ve gümrük idaresine teslimine kadar geçen süreçte uygun saklama koşullarının sağlanmasından başvuru sahibi sorumludur.

BÖLÜM 6

Yürürlük ve Yürütme

MADDE 14 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 15 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Gümrük Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yürütür.

7 Kasım 2008 Cuma

EurActiv'in Türkiye Piyasa Ekonomisi Haberi Doğru mu?

Avrupa Komisyonu'nun 4 Kasım'da 2008 Türkiye İlerleme Raporu'nu açıklamasını konu edinen AB konularında ünlü haber EurActiv "AB Türkiye'ye piyasa ekonomisi statüsü verdi" diye başlık atmış (http://www.euractiv.com/en/enlargement/eu-grants-turkey-market-economy-status/article-176985?Ref=RSS). Raporun kapsamı ve içerdiği eleştiriler göz önüne alındığında neden bu başlığın uygun görüldüğünü anlamak pek mümkün değil. Belki de haber sitesi olaya iyi tarafından bakmak istemiştir.

Ancak bizim açımızdan önemli bir yanılgı doğurabilecek bir başlık bu. Bilindiği üzere dampinge ve sübvansiyona karşı soruşturmalar çerçevesinde bir ülkenin piyasa ekonomisi olup olmaması büyük önem taşıyor. Zira piyasa ekonomisi olmayan ülkelerde maliyetlere yansıyan fiyatların piyasa mekanizması çerçevesinde oluşmadığından rekabetçi bir ekonomiyle karşılaştırılabilir olmadığını değerlendiriliyor. Dolayısıyla üçüncü bir ülkenin verileri temel alınıyor.

Velhasıl bu çerçevede piyasa ekonomisi sayılmayan ülkeler Çin Halk Cumhuriyeti, Vietnam, Laos gibi resmi olarak komünist rejimlere sahip olan, ekonomileri hala sosyalist müdahalelerin izlerini taşıyan yerler. Türkiye yıllardır bir piyasa ekonomisi.

Zaten İlerleme Raporu'nda yer alan değerlendirme de bu anlamda piyasa ekonomisi olmakla alakalı değil. AB'ye üyelik kriterleri, yani Maastricht kriterleri, işleyen bir piyasa ekonomisi olmayı şart koşuyor. Komisyon bu hususa değiniyor. Daha önceki raporlarda da aynı yönde değerlendirmeler yer almıştı. Kısacası EurActiv'in attığı başlığa pek takılmamak lazım.