The Turkish Undersecretariat of Foreign Trade, through Communiqué no. 2008/34 published in the Turkish Official Gazette no. 27084 dated 18th of December 2008 (http://antidamping.blogspot.com/2008/12/ithalatta-haksz-rekabetin-nlenmesine_20.html), imposed anti-dumping duties of 24.10 % of the CIF value for oriented strand board (OSD) originating from the United States of America and 14.93 % of the CIF value for those originating from Canada. The investigation was initiated in June.
20 Aralık 2008 Cumartesi
Yönlendirilmiş Lif Levhalara Anti-Damping Vergisi
Dış Ticaret Müsteşarlığı 18 Aralık 2008 tarih ve 27084 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2008/34 sayılı Tebliğ (http://antidamping.blogspot.com/2008/12/ithalatta-haksz-rekabetin-nlenmesine_20.html) aracılığıyla Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada menşeli yönlendirilmiş lif levhalara (İngilizce oriented strand board, kısaca OSB) dampinge karşı önlem getirdi.
Amerika Birleşik Devletleri'ne getirilen vergi CIF bedelin % 24,10'u, Kanada'ya getirilen ise % 14,93'ü seviyesinde.
Amerika Birleşik Devletleri'ne getirilen vergi CIF bedelin % 24,10'u, Kanada'ya getirilen ise % 14,93'ü seviyesinde.
Etiketler:
ABD,
Anti-damping,
Kanada,
liflevha,
Türkiye
İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2008/34 Sayılı Tebliğ
18 Aralık 2008 tarih ve 27084 sayılı Resmi Gazete
Dış Ticaret Müsteşarlığından:
Dış Ticaret Müsteşarlığından:
İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ
(2008/34)
(2008/34)
BİRİNCİ KISIM
Genel Bilgi ve İşlemler
Soruşturma
MADDE 1 – (1) Yerli üretici Sumaş Sun’i Tahta ve Mobilya Sanayi A.Ş. tarafından yapılan başvuru üzerine, ABD ve Kanada menşeli yönlendirilmiş lif levhaların (YLL) Türkiye’ye ithalatına ilişkin olarak 14/6/2008 tarihli ve 26906 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2008/21 sayılı Tebliğ (Açılış Tebliği) ile başlatılan damping soruşturması, Dış Ticaret Müsteşarlığı (Müsteşarlık) İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülerek tamamlanmıştır.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 4412 sayılı Kanunla Değişik 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarih ve 99/13482 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) hükümleri çerçevesinde yürütülen damping soruşturması sonuçlarını içermektedir.
Bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi
MADDE 3 – (1) Soruşturma açılmasını müteakip, söz konusu ürünün bilinen yerli üreticilerine, Müsteşarlıkça tespit edilen ithalatçılarına, ABD ve Kanada’da yerleşik bilinen ihracatçılarına ve ayrıca anılan ülkelerde yerleşik diğer ihracatçılara iletilebilmesini teminen ABD ve Kanada’nın Ankara’daki büyükelçiliklerine soru formları gönderilmiştir.
(2) Şikâyetçi yerli üretici soru formuna usulüne uygun şekilde yanıt vermiştir. Ayrıca, söz konusu firma soruşturma süresince Müsteşarlık ile işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgileri temin etmiştir. Soruşturma süresi içerisinde başka herhangi bir firma, dernek veya birlik, Türkiye’de yönlendirilmiş lif levha üretimi ile iştigal ettiğine dair bilgi sunmamıştır. Bu çerçevede, şikâyetçi firmanın soruşturma açılabilmesine yeter düzeyde yönlendirilmiş lif levha üretimi gerçekleştirdiği yönündeki tespitte herhangi bir değişiklik olmamıştır.
(3) Soru formu gönderilen ABD ve Kanada’da yerleşik firmalardan herhangi bir cevap alınamamıştır.
(4) Soruşturma döneminde ABD ve Kanada’dan soruşturma konusu ürünü ithal ettiği belirlenen 11 ithalatçı firmaya "ithalatçı soru formu" gönderilmiş, bunların 4’ünden yanıt alınmıştır.
(5) Soruşturma konusu ürünün ilgili ülkeden bilinen ithalatçıları haricinde muhtemel diğer ithalatçılarına da, Açılış Tebliği’nde belirtilen süre içerisinde soruşturmaya taraf olmaları için imkan tanınmış ve bu çerçevede bir ithalatçı firmadan soru formuna cevap alınmıştır.
Yerinde doğrulama soruşturmaları
MADDE 4 – (1) Yönetmeliğin 21 inci maddesi çerçevesinde, zarara ilişkin bilgilerin doğrulanması için üretim ve idari merkezi Edremit’te bulunan yerli üretici Sumaş Sun’i Tahta ve Mobilya Sanayi A.Ş. nezdinde yerinde doğrulama soruşturması yapılmıştır.
(2) Soruşturmaya konu ABD ve Kanada’da yerleşik üreticilerden hiçbiri soruşturma kapsamında işbirliğinde bulunmadığından söz konusu firmalar nezdinde yerinde doğrulama soruşturması gerçekleştirilememiştir.
(3) İthalatçılarca sunulan bilgilerin yeterli delillerle desteklenenleri dikkate alınmış olup, ithalatçılar nezdinde yerinde doğrulama soruşturmasına gerek görülmemiştir.
İlgili tarafların bilgilendirilmesi ve dinlenmesi
MADDE 5 – (1) Soruşturma açılmasını müteakip, ABD ve Kanada’da yerleşik bilinen üretici/ihracatçılara ve ayrıca anılan ülkede yerleşik diğer üretici/ihracatçılara iletilebilmesini teminen adı geçen ülkelerin Ankara Büyükelçiliklerine şikâyetin gizli olmayan özeti ve açılış tebliğinin birer örneği gönderilmiştir.
(2) Tarafların soruşturma boyunca ortaya koyduğu yazılı görüşlerden nesnel ve konuyla ilgili olanlar çalışmalarda dikkate alınmıştır. Bunlara işbu Tebliğin içerisinde yeri geldiğinde cevap verilmiştir.
(3) Soruşturma sırasında ilgili taraflardan gelen dinleme toplantısı taleplerinin tamamı karşılanmış olup, ayrıca yerli üretici ve ithalatçıların bir arada yer aldığı ve kendilerine soruşturma ile ilgili görüşlerini sunma imkânı veren bir kamu dinleme toplantısı da düzenlenmiştir.
Soruşturma dönemi
MADDE 6 – (1) Damping belirlemesi için 1/4/2007-31/3/2008 tarihleri arası soruşturma dönemi (SD) olarak kabul edilmiştir. Zarar belirlemesinde ise veri toplama ve analiz için 1/1/2006-1/3/2008 arasındaki dönem esas alınmıştır. Yerli üretim dalı 2006 yılında üretime geçtiğinden ithalatın ve tüketimin gelişimine ilişkin veriler 2005 yılından başlayarak değerlendirmeye alınmıştır.
Soruşturma konusu ürün ve benzer ürün
MADDE 7 – (1) Soruşturma 4410.12.10.00.00, 4410.12.90.10.00 ve 4410.12.90.90.00 gümrük tarife istatistik pozisyonları altında yer alan ABD ve Kanada menşeli yönlendirilmiş lif levhalar (YLL) için başlatılmıştır.
(2) YLL bir tür ahşap levhadır. Değerli ağaçlardan elde edilen kereste yerine kullanılmak üzere daha ucuz malzemelerin üretilmesi amacıyla ahşap levha sanayii doğmuştur. Bu levhalar esas itibariyle ucuz odunların yongalanıp bir yapıştırıcı ile karıştırılıp basınç altında birleştirilmesi suretiyle elde edilen levhalardır. Zaman içinde bunların değişik cinsleri ve değişik amaçlı kullanıma yönelik olanları geliştirilmiştir. YLL de bu tür bir levhadır.
(3) Söz konusu levhalar, rutubete dayanıklılık, kırılmaya yüksek dirençli olma teknik özellikleri ile diğer ahşap levhalardan ayrılmaktadırlar. Bu levhaların teknik özelliklerinin ayrıntıları TS EN 300 sayılı Türk Standardı ile tespit edilmiştir.
(4) Sahip olduğu teknik özellikler nedeni ile YLL levhaların geniş bir kullanım alanı vardır. Özellikle binaların çatı kaplamasında, binalarda ara bölmesi ve yalıtım uygulamasında, prefabrik binaların inşaatında duvar ve yer döşemesi olarak, ambalaj yapımında, özellikle makine parçaları gibi ağır işlerde, binalarda yer döşemesi ve döşeme altlığı olarak, mobilya sanayinde koltuk iskeleti ve arkalık olarak, beton kalıbı, reklam panoları, prefabrik yapı elemanları, duvar dekorasyon levhaları olarak da kullanılmaktadır.
(5) İthalatçı soru formuna verilen yanıtlarda ve düzenlenen kamu dinleme toplantısında bazı ithalatçı firma temsilcileri, yerli üretici tarafından üretilen ürünlerin yönlendirilmiş lif levha olmadığı bunların bir alt ürün grubunu teşkil eden MSB oldukları, söz konusu ürünlerin piyasa tarafından YLL olarak kabul edilmediği, bu ürünlerin üretim sürecinde yönlendirme işleminin gerçekleştirilmediği, yönlendirilmiş lif levhaların teknik özelliklerini karşılamadığı yönünde iddialarda bulunmuşlardır.
(6) Söz konusu iddialar üzerine yapılan incelemelerde yerli üreticilerin yönlendirilmiş lif levha üretimi için gerekli yatırımları (silo, yongalama, kabuk soyma ve yönlendirme ünitesi gibi) gerçekleştirdiği, mevcut sunta üretim hattına yaptıkları ek düzenlemeler ile yönlendirme işlemini gerçekleştirdikleri tespit edilmiştir.
(7) Yerli üretim tarafından üretilen ürünün benzer ürün olmadığı yönündeki iddialar değerlendirilmiş, söz konusu ürünlere Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından yönlendirilmiş lif levha standardı olan TS EN 300 sayılı standart kapsamında belirlenmiş olan teknik değerleri sağlaması üzerine TSE belgesi verildiği ve anılan iddia kapsamında ithalatçı firmalar tarafından aksine bir bilgi ve belge temin edilmediği için söz konusu iddia yerinde bulunmamıştır.
(8) Öte yandan, yerli üretim dalı tarafından üretilen ürünlerin piyasa tarafından YLL olarak kabul edilmediği ve farklı kullanım alanları bulunduğu yönündeki iddialar yerinde doğrulama esnasında incelenmiş ve yerli üretici tarafından temin edilen müşteri ve satış verilerinin değerlendirilmesi neticesinde yerli üretici tarafından satışı yapılan ürünlerin YLL’nin kullanım alanlarından inşaat ve otomotiv sektöründe izolasyon malzemesi olarak kullanıldığı tespit edilmiştir.
(9) Yerli üretici tarafından üretilen yönlendirilmiş lif levhalar ile soruşturma konusu ülkelerden ithal edilen levhalar işlevsel özellikleri, fiziki özellikleri, dağıtım kanalları, kullanım amaçları, tüketicilerin algılaması ve birbirini ikame edebilmeleri açısından aynı ya da benzer özellikler göstermektedir.
(10) Bu bağlamda, ABD ve Kanada’dan ithal edilen soruşturma konusu yönlendirilmiş lif levhalar ile yerli üretim dalı tarafından üretilen yönlendirilmiş lif levhaların benzer ürün olarak kabul edilebileceği anlaşılmıştır.
(11) Soruşturma konusu ürün ile ilgili açıklamalar genel içerikli olup, uygulamaya esas olan GTİP ve karşılığı eşya tanımıdır. Bununla beraber, soruşturma konusu eşyanın Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yer alan tarife pozisyonlarında ve/veya tanımlarında yapılacak değişiklikler bu Tebliğ hükümlerinin uygulanmasına halel getirmez.
İKİNCİ KISIM
Dampinge İlişkin Belirlemeler
Genel
MADDE 8 – (1) Soruşturma açılışını müteakip soru formu gönderilen ABD ve Kanada’da yerleşik firmalardan herhangi bir cevap alınamadığından, Açılış Tebliğinin 9 uncu maddesinde de belirtildiği üzere, söz konusu ülkeler için damping marjı belirlemeleri, eldeki mevcut veriler çerçevesinde gerçekleştirilmiştir.
Normal değer
MADDE 9 – (1) Soruşturma konusu ülkelerde yerleşik firmalar işbirliğinde bulunmadığından, normal değer belirlemesi Yönetmelik’in 26 ncı maddesi hükmü uyarınca eldeki mevcut veriler çerçevesinde, Türkiye’de benzer malın birim imalat maliyetine genel, idari, satış ve finansman giderleri ile makul bir karın eklenmesiyle oluşturulan değer, normal değer olarak alınmıştır. Mezkur yöntem, adil karşılaştırmaya esas teşkil edebilecek nitelikte başka veri bulunmaması nedeniyle tercih edilmiştir.
İhraç fiyatı
MADDE 10 – (1) Soru formu gönderilen ABD ve Kanada’da yerleşik firmalardan herhangi bir cevap alınamadığından, ihraç fiyatı Türkiye İstatistik Kurumu verileri esas alınarak hesaplanmıştır.
Fiyat karşılaştırması
MADDE 11 – (1) Normal değerle ihraç fiyatlarını adil biçimde karşılaştırmak amacıyla, ihraç fiyatının belirlenmesi aşamasında, mevcut veriler çerçevesinde navlun ve sigorta giderleri için ithalatçı faturaları ve diğer kaynaklardan elde edilen veriler kullanılarak ayarlama yapılmıştır.
(2) Üretici/ihracatçıların lehine olmak üzere, damping marjı hesaplanırken FOB bazda olan ihraç fiyatını fabrika çıkış aşamasına getirmek için ayrıca bir ayarlama yapılmamıştır. Normal değer için fabrika çıkış aşamasında oluşan fiyat esas alınarak, karşılaştırmanın aynı aşamada yapıldığı kabul edilmiştir.
Damping marjı
MADDE 12 – (1) Yönetmeliğin 11 inci maddesi hükmü çerçevesinde damping marjı, oluşturulmuş normal değer ile bu ürünlere karşılık gelen ortalama ihraç fiyatlarının karşılaştırılması suretiyle hesaplanmıştır.
(2) Bu çerçevede, damping marjı ABD için CIF ihraç fiyatının %60,8’i, Kanada için ise % 49,89’u olarak tespit edilmiştir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Zarara İlişkin Belirlemeler
BİRİNCİ BÖLÜM
Dampingli İthalat
Genel
MADDE 13 – (1) Yönetmeliğin 17 nci maddesi çerçevesinde, soruşturma konusu ülke menşeli ithalatın hacminde mutlak anlamda ya da Türkiye tüketimine oranla önemli ölçüde bir artış olup olmadığı incelenmiştir.
(2) Yapılan incelemeler sırasında, soruşturmaya tabi her iki ülke kaynaklı ürünün aynı dağıtım kanalından geçtiği ve aynı piyasaya hitap ettiği anlaşılmıştır. Bu çerçevede soruşturmaya tabi her iki ülkeden ithal edilen soruşturma konusu ürünlerin kendi aralarında ve yerli benzer ürünle rekabet ettiği sabit görülmüştür.
(3) Bu çerçevede, Yönetmelik’in 17 nci maddesi hükümlerine dayanarak, soruşturmaya eş zamanlı konu olan ABD ve Kanada’dan yapılan ithalatın etkilerinin toplu değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Maddenin genel ithalatı
MADDE 14 – (1) 2005 yılında 98.704 m3 olan maddenin genel ithalatı, 2006 yılında 111.248 m3, 2007 yılında 115.883 m3, SD’nde (01/04/2007–31/03/2008) ise 137.628 m3 olarak gerçekleşmiştir.
Dampingli ithalat
MADDE 15 – (1) Maddenin soruşturma konusu ABD ve Kanada’dan 2005 yılında ithalatı bulunmazken, 2006 yılında 21 m3 olan ithalat, 2007 yılında 67.221 m3’e yükselmiş, SD’de ise 85.228 m3 olarak gerçekleşmiştir.
(2) Söz konusu ithalatın toplam ABD Doları değeri ise 2006 yılında 13.466 iken, 2007 yılında 16.742.130’a, SD’de ise 20.681.294’e yükselmiştir.
(3) Maddenin söz konusu ülkelerden ithalatının toplam ithalat içindeki payı 2006 yılından SD’ye kadar sırasıyla %0,02, %58,01 ve %61,93 olarak gerçekleşmiştir.
Maddenin üçüncü ülkelerden ithalatı
MADDE 16 – (1) Maddenin üçüncü ülkelerden ithalatı, 2005 yılı ile SD arasında sırasıyla miktar bazında 98.704 m3, 111.227 m3, 48.662 m3 ve 52.400 m3 olarak gerçekleşmiştir. 2006 yılı ile SD arasında %52,89 oranında azalmıştır. 2005-SD arasında üçüncü ülkelerin genel ithalat içindeki payı %100’den, %38,07’ye düşmüştür.
Dampingli ithalatın pazar payındaki değişim
MADDE 17 – (1) Maddenin yurtiçi tüketimi, yerli üreticinin yurtiçi satışları ile genel ithalatın toplanması suretiyle hesaplanmıştır.
(2) Bu çerçevede belirlenen toplam tüketim endeks olarak 2005 yılında 100, 2006 yılında 118, 2007 yılında 140 iken SD’de 157 olmuştur.
(3) 2006-SD arasında dampingli ithalatın pazar payı sırasıyla %0,02’den, 2007 yılında %58,01’e, soruşturma döneminde ise %61,93’e yükselmiş, buna karşılık aynı dönemde yerli üretim dalının pazar payı %4,37’den, 2007 yılında %15,99’a yükselmiş, soruşturma döneminde ise %11,41’e gerilemiştir.
(4) İnşaat sektöründe yaşanan talep artışı nedeniyle yönlendirilmiş lif levha pazarının 2005 yılına göre soruşturma döneminde %50’den fazla büyüdüğü tespit edilmiştir.
Dampingli ithalatın fiyatlarının gelişimi
MADDE 18 – (1) Soruşturmaya konu ülkelerden ABD’nin ağırlıklı ortalama CIF ihraç fiyatı 2007 yılında 245,19 ABD Doları/m3 iken, SD’de 233,19 ABD Doları/m3 olarak gerçekleşmiştir.
(2) Soruşturmaya konu diğer ülke olan Kanada’nın ortalama CIF ihraç fiyatı 2006 yılında 641,24 ABD Doları/m3, 2007 yılında 251,23 ABD Doları/m3 iken, SD’de 250,16 ABD Doları/m3 olarak gerçekleşmiştir.
Fiyat kırılması ve baskısı
MADDE 19 – (1) ABD ve Kanada menşeli ithalatın %7 gümrük vergisi ve %4 gümrükleme masrafları dahil Türkiye piyasasına ağırlıklı ortalama giriş fiyatları, yerli üretim dalının ağırlıklı ortalama hesaplanan fabrika çıkış aşamasındaki satış fiyatı ile mukayese edilmiş ve dampingli ithalatın ortalama fiyatının yerli üretim dalının ortalama fiyatının önemli ölçüde altında kaldığı tespit edilmiştir. Bu çerçevede yapılan hesaplamalarda, SD’de fiyat kırılması ABD için CIF ihraç fiyatının %24,10’u, Kanada için ise %14,93’ü olarak tespit edilmiştir.
(2) Yerli üretim dalı, dampingli ithalat nedeniyle SD’de ticari maliyetinin de altında fiyatlarla satış yapmak durumunda kaldığından, dampingli ithalatın yerli üretim dalının fiyatları üzerindeki etkisini daha sağlıklı biçimde yansıtan fiyat baskısına bakılmış ve önemli ölçüde olduğu tespit edilmiştir. Yerli üretim dalının dampingli ithalatın yokluğunda olması gereken fiyatı olarak ifade edilebilecek maliyet bazlı değerle, ABD ve Kanada menşeli ithalata gümrük vergisi ve diğer ithalat masraflarının ilave edilmesi sonucu elde edilen gümrüklü fiyat karşılaştırılmış ve ABD ve Kanada menşeli ithal fiyatlarının yerli üretim dalının olması gereken fiyatının CIF ithal bedeline oranla sırasıyla %30,24 ve %20,65 altında kaldığı görülmüştür.
İKİNCİ BÖLÜM
Yerli Üretim Dalının Durumu
Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri
MADDE 20 – (1) Dampingli ithalatın yerli üretim dalı üzerindeki etkisinin belirlenmesinde, yerli üretim dalını temsil eden Sumaş Sun’i Tahta ve Mobilya Sanayi A.Ş. firmasının 2006-SD arasındaki verileri baz alınmıştır.
(2) Diğer taraftan değerlendirmeler yapılırken, mümkün olduğu ölçüde soruşturma konusu ürüne ilişkin veriler kullanılmıştır.
(3) Öte yandan, eğilimin sağlıklı bir şekilde incelenmesi amacıyla Yeni Türk Lirası bazındaki veriler için yıllık ortalama Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) kullanılarak enflasyondan arındırılmıştır.
a) Yerli üretim dalının üretimi, kapasite ve kapasite kullanım oranı
(1) Yerli üretim dalı 2006 yılının ortalarında üretime başlamıştır. Yerli üretim dalının, ilgili üründe 2006 yılında 100 olan üretim miktar endeksi 2007’de 391, SD’de ise 301 olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu artışta, özellikle 2004 yılından itibaren ülkede yaşanan konut talebindeki artışın da olumlu katkılarının olduğu anlaşılmıştır.
(2) Yerli üretim dalının, ilgili üründe, 2006’da 100 olarak alınan kapasite endeksi, 2007 ve SD’de değişmemiştir. Kapasite kullanım oranı 2006’da %9, 2007’de %37 olarak gerçekleşmiş, SD’de ise %28 seviyesinde gerçekleşmiştir.
b) Yerli üretim dalının iç piyasa satışları ve pazar payı
(1) Yerli üretim dalının, ilgili üründe, 2006 yılında 100 olan yurtiçi satış miktar endeksi, 2007’de 434’e yükselmiş, SD’de ise 349 olarak gerçekleşmiştir.
(2) Yerli üretim dalının, ilgili üründe, yurtiçi pazar payı 2006 yılında 100 olarak alındığında bu değer 2007 yılında 366’ya yükselmiş, SD’de ise 261’e gerilemiştir.
c) İhracat
(1) Yerli üretim dalının, ilgili üründe, 2006 yılı ile SD arasında ihracatı bulunmamaktadır.
ç) Stoklar
(1) Yerli üretim dalının, ilgili üründe, 2006 yılında 100 alınan stok düzeyi endeksi, 2007’de 328’e, erişmiş, SD’de ise 341 olarak gerçekleşmiştir. Satışların stoklara bölünmesi yoluyla elde edilen stok çevirim hızını ifade eden değer 2006 yılında 100 kabul edildiğinde bu değer 2007 yılında 132, SD’de ise 102 olarak gerçekleşmiştir.
d) İstihdam
(1) Yerli üretim dalının, ilgili üründe çalışanlarının sayısı 2006-SD arasında değişmemiştir.
e) Ücretler
(1) Yerli üretim dalının, ilgili ürün üretiminde çalışan işçilerinin toplam ücret endeksi 2006 yılında 100 iken, 2007 yılında 122 olarak gerçekleşmiş, SD’de ise 115’e gerilemiştir.
f) Verimlilik
(1) Yerli üretim dalının, ilgili ürün üretiminde çalışan işçi başına verimlilik endeksi 2006 yılında 100 iken, 2007’de 368 olarak gerçekleşmiş ve SD’de ise 267’ye gerilemiştir.
g) Yurtiçi fiyatlar ve maliyetler
(1) Yerli üretim dalının, ilgili üründe ortalama yurtiçi birim satış fiyatı endeksi, 2006 yılı 100 alındığında, 2007’de 93’e gerilemiş, SD’de ise 85 olmuştur.
(2) Buna karşın, yerli üretimin, ilgili üründe, ortalama birim sınai maliyet endeksi 2006 yılında 100 alındığında, 2007’de 96, SD’de ise 88 olarak gerçekleşmiş, ortalama birim ticari maliyet endeksi ise 2006 yılında 100 alındığında, 2007’de 94’e düşmüş, SD’de ise 89 olarak gerçekleşmiştir.
ğ) Kârlılık
(1) Kârlılık 2006 yılından soruşturma dönemine gelindiğinde önemli ölçüde düşmüş; yerli üretim dalının ilgili ürüne ilişkin toplam kârlılığı 2006’da 100 olarak kabul edildiğinde 2007’de -212’ye gerilemiş, SD’de ise -863 olarak gerçekleşmiştir. Birim kârlılık endeksi ise 2006 yılında 100 iken, 2007’de -49’a gerilemiş, SD’de ise -248 olarak gerçekleşmiştir.
h) Nakit akışı
(1) Yerli üretim dalının nakit akışı, 2006 yılında 100 iken, bu rakam 2007’de 158 olarak gerçekleşmiş, SD’de ise -77 olmuştur.
ı) Özkaynakların kârlılığı ve yatırım hasılatı
(1) Yerli üretim dalının tüm faaliyetlerine ilişkin, 2006 yılı itibariyle 100 kabul edilen özkaynak kârlılığı (Kâr/Özkaynak) endeksi 2007’de -212 olmuş, SD’de ise -863 olarak gerçekleşmiştir. Yatırım hasılatı (kâr/aktif toplamı) endeksine bakıldığında ise 2006 yılında 100 iken 2007’de -213’e gerilemiş, SD’de ise -865 olarak gerçekleşmiştir.
i) Sermaye artışı
(1) Yerli üretim dalının tüm faaliyetlerine ilişkin, 2006 yılında 100 olan özsermaye endeksi 2007’de 94, SD’de ise 89 olarak gerçekleşmiştir.
j) Büyüme
(1) Yerli üretim dalının tüm faaliyetlerine ilişkin aktif büyüklüğü reel olarak 2006 yılında 100 iken 2007’de 94’e gerilemiş, SD’de ise 89 olarak gerçekleşmiştir.
k) Yatırımlardaki artış
(1) Yerli üretim dalının 2006-SD arasında tevsi yatırımları bulunmamaktadır. Yerli üretim dalının yenileme yatırımları endeksi, 2006 yılında 100 iken, 2007’de 64, SD’de ise 15 olarak gerçekleşmiştir.
l) Damping marjının büyüklüğü
(1) Yapılan hesaplamalarda damping marjlarının önemli oranlarda olduğu tespit edilmiştir.
Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesi
MADDE 21 – (1) Soruşturmaya konu ABD ve Kanada’da yerleşik üretici/ihracatçıların önemli oranda damping yaptığı ve söz konusu üründe toplam ithalat hacmini 2006 yılından bu yana büyük ölçüde artırarak soruşturma döneminde ithalat içindeki payını sırasıyla %27,38 ve %34,55’e çıkardığı belirlenmiştir. Bu dönemde ABD ve Kanada’dan yapılan dampingli ithalatın ve yerli üretim dalının fiyatlarını çok ciddi biçimde kırdığı ve baskı altına aldığı belirlenmiştir.
(2) 2006 yılının ikinci yarısında üretime geçen yerli üretim dalının, SD’de maliyetlerine oranla daha hızlı düşen ve ticari maliyetlerinin altında kalan fiyatlarına karşın satışlarında önemli bir azalma yaşandığı tespit edilmiştir. Satışlarında yaşanan bu azalma stokların artmasına ve üretimin kısılmasına neden olmuştur. Büyüyen iç talebe rağmen azalan satışlar nedeniyle ciddi bir pazar kaybı yaşanmıştır. Bu durumun yansıması olarak karlılık, nakit akışı, yatırım ve özkaynak karlılığı ciddi biçimde bozulmuş olumsuzluklar büyümeyi olumsuz etkilemiştir.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Dampingli İthalat ile Zarar Arasındaki Nedenselliğe İlişkin Belirlemeler
Dampingli ithalatın etkisi
MADDE 22 – (1) Özellikle 2007 yılından itibaren ABD’de yaşanan tutsat krizinin de etkisi ile ABD ve Kanada’da yerleşik yönlendirilmiş lif levha üreticilerinin ellerinde mevcut bulunan stokları çok düşük fiyatlarla ihraç etme eğiliminde oldukları anlaşılmaktadır.
(2) Soruşturmaya konu ABD ve Kanada’da yerleşik üretici/ihracatçıların önemli oranda damping yaptığı ve söz konusu üründe toplam ithalat hacmini 2006 yılından bu yana büyük ölçüde artırarak soruşturma döneminde ithalat içindeki payını sırasıyla %27,38 ve %34,55’e çıkardıkları belirlenmiş olup, söz konusu ülkeler fiyatlarının diğer önemli tedarikçilerin ve üçüncü ülke menşeli ithalat birim fiyat ortalamasının çok altında kaldığı, zarar inceleme döneminde her iki ülke kaynaklı fiyatların diğer ülkelerden tamamen farklı bir eğilimde olduğu tespit edilmiştir. Soruşturmaya konu her iki ülkeden yapılan ve yerli üretim dalının fiyatlarını kıran fiyatlardan gerçekleşen dampingli ithalatın yarattığı ciddi baskıyla, özellikle soruşturma döneminde, yerli üretim dalının satışları ve satış fiyatlarında görülen olumsuzluğun ve bu olumsuzluk sonucunda ekonomik göstergelerinde ortaya çıkan bozulmanın paralellik gösterdiği anlaşılmaktadır.
(3) Fiyat baskısının yüksek oranda olduğu dikkate alındığında, yerli üretim dalının dampingli ithalat ile fiyat rekabetine girmesinin çok güç olduğu ve soruşturma konusu ülkelerden kaynaklanan haksız rekabet doğuran ithalata karşı kaçınılmaz bir şekilde iç piyasada pazar kaybına uğramakta olduğu tespit edilmiştir.
Üçüncü ülkelerden ithalat ve diğer unsurların etkisi
MADDE 23 – (1) Üçüncü ülkelerden gerçekleşen ithalatın 2006 yılından bu yana nisbi olarak azaldığı, genel ithalat ve tüketim içindeki payının düştüğü görülmüştür. Gerek miktarı gerek birim fiyatlarının yerli üreticinin birim fiyatlarına yakın veya üzerinde olması gerekse piyasa payındaki eğilim nedeniyle üçüncü ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın bu aşamada yerli üretime zarar verebilecek boyutta olmadığı görülmektedir.
BEŞİNCİ KISIM
Sonuç
Karar
MADDE 24 – (1) Soruşturma sonucunda dampingin, yerli üretim dalı üzerindeki zararın ve her ikisi arasında illiyet bağının mevcut olduğu tespit edildiğinden, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu’nun kararı ve Bakan’ın onayı ile aşağıda tanımı, gümrük tarife pozisyonu ve menşe ülkeleri belirtilen eşyanın Türkiye’ye ithalatında karşısında belirtilen oranlarda dampinge karşı vergi yürürlüğe konulmuştur.
Genel Bilgi ve İşlemler
Soruşturma
MADDE 1 – (1) Yerli üretici Sumaş Sun’i Tahta ve Mobilya Sanayi A.Ş. tarafından yapılan başvuru üzerine, ABD ve Kanada menşeli yönlendirilmiş lif levhaların (YLL) Türkiye’ye ithalatına ilişkin olarak 14/6/2008 tarihli ve 26906 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2008/21 sayılı Tebliğ (Açılış Tebliği) ile başlatılan damping soruşturması, Dış Ticaret Müsteşarlığı (Müsteşarlık) İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülerek tamamlanmıştır.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 4412 sayılı Kanunla Değişik 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarih ve 99/13482 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) hükümleri çerçevesinde yürütülen damping soruşturması sonuçlarını içermektedir.
Bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi
MADDE 3 – (1) Soruşturma açılmasını müteakip, söz konusu ürünün bilinen yerli üreticilerine, Müsteşarlıkça tespit edilen ithalatçılarına, ABD ve Kanada’da yerleşik bilinen ihracatçılarına ve ayrıca anılan ülkelerde yerleşik diğer ihracatçılara iletilebilmesini teminen ABD ve Kanada’nın Ankara’daki büyükelçiliklerine soru formları gönderilmiştir.
(2) Şikâyetçi yerli üretici soru formuna usulüne uygun şekilde yanıt vermiştir. Ayrıca, söz konusu firma soruşturma süresince Müsteşarlık ile işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgileri temin etmiştir. Soruşturma süresi içerisinde başka herhangi bir firma, dernek veya birlik, Türkiye’de yönlendirilmiş lif levha üretimi ile iştigal ettiğine dair bilgi sunmamıştır. Bu çerçevede, şikâyetçi firmanın soruşturma açılabilmesine yeter düzeyde yönlendirilmiş lif levha üretimi gerçekleştirdiği yönündeki tespitte herhangi bir değişiklik olmamıştır.
(3) Soru formu gönderilen ABD ve Kanada’da yerleşik firmalardan herhangi bir cevap alınamamıştır.
(4) Soruşturma döneminde ABD ve Kanada’dan soruşturma konusu ürünü ithal ettiği belirlenen 11 ithalatçı firmaya "ithalatçı soru formu" gönderilmiş, bunların 4’ünden yanıt alınmıştır.
(5) Soruşturma konusu ürünün ilgili ülkeden bilinen ithalatçıları haricinde muhtemel diğer ithalatçılarına da, Açılış Tebliği’nde belirtilen süre içerisinde soruşturmaya taraf olmaları için imkan tanınmış ve bu çerçevede bir ithalatçı firmadan soru formuna cevap alınmıştır.
Yerinde doğrulama soruşturmaları
MADDE 4 – (1) Yönetmeliğin 21 inci maddesi çerçevesinde, zarara ilişkin bilgilerin doğrulanması için üretim ve idari merkezi Edremit’te bulunan yerli üretici Sumaş Sun’i Tahta ve Mobilya Sanayi A.Ş. nezdinde yerinde doğrulama soruşturması yapılmıştır.
(2) Soruşturmaya konu ABD ve Kanada’da yerleşik üreticilerden hiçbiri soruşturma kapsamında işbirliğinde bulunmadığından söz konusu firmalar nezdinde yerinde doğrulama soruşturması gerçekleştirilememiştir.
(3) İthalatçılarca sunulan bilgilerin yeterli delillerle desteklenenleri dikkate alınmış olup, ithalatçılar nezdinde yerinde doğrulama soruşturmasına gerek görülmemiştir.
İlgili tarafların bilgilendirilmesi ve dinlenmesi
MADDE 5 – (1) Soruşturma açılmasını müteakip, ABD ve Kanada’da yerleşik bilinen üretici/ihracatçılara ve ayrıca anılan ülkede yerleşik diğer üretici/ihracatçılara iletilebilmesini teminen adı geçen ülkelerin Ankara Büyükelçiliklerine şikâyetin gizli olmayan özeti ve açılış tebliğinin birer örneği gönderilmiştir.
(2) Tarafların soruşturma boyunca ortaya koyduğu yazılı görüşlerden nesnel ve konuyla ilgili olanlar çalışmalarda dikkate alınmıştır. Bunlara işbu Tebliğin içerisinde yeri geldiğinde cevap verilmiştir.
(3) Soruşturma sırasında ilgili taraflardan gelen dinleme toplantısı taleplerinin tamamı karşılanmış olup, ayrıca yerli üretici ve ithalatçıların bir arada yer aldığı ve kendilerine soruşturma ile ilgili görüşlerini sunma imkânı veren bir kamu dinleme toplantısı da düzenlenmiştir.
Soruşturma dönemi
MADDE 6 – (1) Damping belirlemesi için 1/4/2007-31/3/2008 tarihleri arası soruşturma dönemi (SD) olarak kabul edilmiştir. Zarar belirlemesinde ise veri toplama ve analiz için 1/1/2006-1/3/2008 arasındaki dönem esas alınmıştır. Yerli üretim dalı 2006 yılında üretime geçtiğinden ithalatın ve tüketimin gelişimine ilişkin veriler 2005 yılından başlayarak değerlendirmeye alınmıştır.
Soruşturma konusu ürün ve benzer ürün
MADDE 7 – (1) Soruşturma 4410.12.10.00.00, 4410.12.90.10.00 ve 4410.12.90.90.00 gümrük tarife istatistik pozisyonları altında yer alan ABD ve Kanada menşeli yönlendirilmiş lif levhalar (YLL) için başlatılmıştır.
(2) YLL bir tür ahşap levhadır. Değerli ağaçlardan elde edilen kereste yerine kullanılmak üzere daha ucuz malzemelerin üretilmesi amacıyla ahşap levha sanayii doğmuştur. Bu levhalar esas itibariyle ucuz odunların yongalanıp bir yapıştırıcı ile karıştırılıp basınç altında birleştirilmesi suretiyle elde edilen levhalardır. Zaman içinde bunların değişik cinsleri ve değişik amaçlı kullanıma yönelik olanları geliştirilmiştir. YLL de bu tür bir levhadır.
(3) Söz konusu levhalar, rutubete dayanıklılık, kırılmaya yüksek dirençli olma teknik özellikleri ile diğer ahşap levhalardan ayrılmaktadırlar. Bu levhaların teknik özelliklerinin ayrıntıları TS EN 300 sayılı Türk Standardı ile tespit edilmiştir.
(4) Sahip olduğu teknik özellikler nedeni ile YLL levhaların geniş bir kullanım alanı vardır. Özellikle binaların çatı kaplamasında, binalarda ara bölmesi ve yalıtım uygulamasında, prefabrik binaların inşaatında duvar ve yer döşemesi olarak, ambalaj yapımında, özellikle makine parçaları gibi ağır işlerde, binalarda yer döşemesi ve döşeme altlığı olarak, mobilya sanayinde koltuk iskeleti ve arkalık olarak, beton kalıbı, reklam panoları, prefabrik yapı elemanları, duvar dekorasyon levhaları olarak da kullanılmaktadır.
(5) İthalatçı soru formuna verilen yanıtlarda ve düzenlenen kamu dinleme toplantısında bazı ithalatçı firma temsilcileri, yerli üretici tarafından üretilen ürünlerin yönlendirilmiş lif levha olmadığı bunların bir alt ürün grubunu teşkil eden MSB oldukları, söz konusu ürünlerin piyasa tarafından YLL olarak kabul edilmediği, bu ürünlerin üretim sürecinde yönlendirme işleminin gerçekleştirilmediği, yönlendirilmiş lif levhaların teknik özelliklerini karşılamadığı yönünde iddialarda bulunmuşlardır.
(6) Söz konusu iddialar üzerine yapılan incelemelerde yerli üreticilerin yönlendirilmiş lif levha üretimi için gerekli yatırımları (silo, yongalama, kabuk soyma ve yönlendirme ünitesi gibi) gerçekleştirdiği, mevcut sunta üretim hattına yaptıkları ek düzenlemeler ile yönlendirme işlemini gerçekleştirdikleri tespit edilmiştir.
(7) Yerli üretim tarafından üretilen ürünün benzer ürün olmadığı yönündeki iddialar değerlendirilmiş, söz konusu ürünlere Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından yönlendirilmiş lif levha standardı olan TS EN 300 sayılı standart kapsamında belirlenmiş olan teknik değerleri sağlaması üzerine TSE belgesi verildiği ve anılan iddia kapsamında ithalatçı firmalar tarafından aksine bir bilgi ve belge temin edilmediği için söz konusu iddia yerinde bulunmamıştır.
(8) Öte yandan, yerli üretim dalı tarafından üretilen ürünlerin piyasa tarafından YLL olarak kabul edilmediği ve farklı kullanım alanları bulunduğu yönündeki iddialar yerinde doğrulama esnasında incelenmiş ve yerli üretici tarafından temin edilen müşteri ve satış verilerinin değerlendirilmesi neticesinde yerli üretici tarafından satışı yapılan ürünlerin YLL’nin kullanım alanlarından inşaat ve otomotiv sektöründe izolasyon malzemesi olarak kullanıldığı tespit edilmiştir.
(9) Yerli üretici tarafından üretilen yönlendirilmiş lif levhalar ile soruşturma konusu ülkelerden ithal edilen levhalar işlevsel özellikleri, fiziki özellikleri, dağıtım kanalları, kullanım amaçları, tüketicilerin algılaması ve birbirini ikame edebilmeleri açısından aynı ya da benzer özellikler göstermektedir.
(10) Bu bağlamda, ABD ve Kanada’dan ithal edilen soruşturma konusu yönlendirilmiş lif levhalar ile yerli üretim dalı tarafından üretilen yönlendirilmiş lif levhaların benzer ürün olarak kabul edilebileceği anlaşılmıştır.
(11) Soruşturma konusu ürün ile ilgili açıklamalar genel içerikli olup, uygulamaya esas olan GTİP ve karşılığı eşya tanımıdır. Bununla beraber, soruşturma konusu eşyanın Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yer alan tarife pozisyonlarında ve/veya tanımlarında yapılacak değişiklikler bu Tebliğ hükümlerinin uygulanmasına halel getirmez.
İKİNCİ KISIM
Dampinge İlişkin Belirlemeler
Genel
MADDE 8 – (1) Soruşturma açılışını müteakip soru formu gönderilen ABD ve Kanada’da yerleşik firmalardan herhangi bir cevap alınamadığından, Açılış Tebliğinin 9 uncu maddesinde de belirtildiği üzere, söz konusu ülkeler için damping marjı belirlemeleri, eldeki mevcut veriler çerçevesinde gerçekleştirilmiştir.
Normal değer
MADDE 9 – (1) Soruşturma konusu ülkelerde yerleşik firmalar işbirliğinde bulunmadığından, normal değer belirlemesi Yönetmelik’in 26 ncı maddesi hükmü uyarınca eldeki mevcut veriler çerçevesinde, Türkiye’de benzer malın birim imalat maliyetine genel, idari, satış ve finansman giderleri ile makul bir karın eklenmesiyle oluşturulan değer, normal değer olarak alınmıştır. Mezkur yöntem, adil karşılaştırmaya esas teşkil edebilecek nitelikte başka veri bulunmaması nedeniyle tercih edilmiştir.
İhraç fiyatı
MADDE 10 – (1) Soru formu gönderilen ABD ve Kanada’da yerleşik firmalardan herhangi bir cevap alınamadığından, ihraç fiyatı Türkiye İstatistik Kurumu verileri esas alınarak hesaplanmıştır.
Fiyat karşılaştırması
MADDE 11 – (1) Normal değerle ihraç fiyatlarını adil biçimde karşılaştırmak amacıyla, ihraç fiyatının belirlenmesi aşamasında, mevcut veriler çerçevesinde navlun ve sigorta giderleri için ithalatçı faturaları ve diğer kaynaklardan elde edilen veriler kullanılarak ayarlama yapılmıştır.
(2) Üretici/ihracatçıların lehine olmak üzere, damping marjı hesaplanırken FOB bazda olan ihraç fiyatını fabrika çıkış aşamasına getirmek için ayrıca bir ayarlama yapılmamıştır. Normal değer için fabrika çıkış aşamasında oluşan fiyat esas alınarak, karşılaştırmanın aynı aşamada yapıldığı kabul edilmiştir.
Damping marjı
MADDE 12 – (1) Yönetmeliğin 11 inci maddesi hükmü çerçevesinde damping marjı, oluşturulmuş normal değer ile bu ürünlere karşılık gelen ortalama ihraç fiyatlarının karşılaştırılması suretiyle hesaplanmıştır.
(2) Bu çerçevede, damping marjı ABD için CIF ihraç fiyatının %60,8’i, Kanada için ise % 49,89’u olarak tespit edilmiştir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Zarara İlişkin Belirlemeler
BİRİNCİ BÖLÜM
Dampingli İthalat
Genel
MADDE 13 – (1) Yönetmeliğin 17 nci maddesi çerçevesinde, soruşturma konusu ülke menşeli ithalatın hacminde mutlak anlamda ya da Türkiye tüketimine oranla önemli ölçüde bir artış olup olmadığı incelenmiştir.
(2) Yapılan incelemeler sırasında, soruşturmaya tabi her iki ülke kaynaklı ürünün aynı dağıtım kanalından geçtiği ve aynı piyasaya hitap ettiği anlaşılmıştır. Bu çerçevede soruşturmaya tabi her iki ülkeden ithal edilen soruşturma konusu ürünlerin kendi aralarında ve yerli benzer ürünle rekabet ettiği sabit görülmüştür.
(3) Bu çerçevede, Yönetmelik’in 17 nci maddesi hükümlerine dayanarak, soruşturmaya eş zamanlı konu olan ABD ve Kanada’dan yapılan ithalatın etkilerinin toplu değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Maddenin genel ithalatı
MADDE 14 – (1) 2005 yılında 98.704 m3 olan maddenin genel ithalatı, 2006 yılında 111.248 m3, 2007 yılında 115.883 m3, SD’nde (01/04/2007–31/03/2008) ise 137.628 m3 olarak gerçekleşmiştir.
Dampingli ithalat
MADDE 15 – (1) Maddenin soruşturma konusu ABD ve Kanada’dan 2005 yılında ithalatı bulunmazken, 2006 yılında 21 m3 olan ithalat, 2007 yılında 67.221 m3’e yükselmiş, SD’de ise 85.228 m3 olarak gerçekleşmiştir.
(2) Söz konusu ithalatın toplam ABD Doları değeri ise 2006 yılında 13.466 iken, 2007 yılında 16.742.130’a, SD’de ise 20.681.294’e yükselmiştir.
(3) Maddenin söz konusu ülkelerden ithalatının toplam ithalat içindeki payı 2006 yılından SD’ye kadar sırasıyla %0,02, %58,01 ve %61,93 olarak gerçekleşmiştir.
Maddenin üçüncü ülkelerden ithalatı
MADDE 16 – (1) Maddenin üçüncü ülkelerden ithalatı, 2005 yılı ile SD arasında sırasıyla miktar bazında 98.704 m3, 111.227 m3, 48.662 m3 ve 52.400 m3 olarak gerçekleşmiştir. 2006 yılı ile SD arasında %52,89 oranında azalmıştır. 2005-SD arasında üçüncü ülkelerin genel ithalat içindeki payı %100’den, %38,07’ye düşmüştür.
Dampingli ithalatın pazar payındaki değişim
MADDE 17 – (1) Maddenin yurtiçi tüketimi, yerli üreticinin yurtiçi satışları ile genel ithalatın toplanması suretiyle hesaplanmıştır.
(2) Bu çerçevede belirlenen toplam tüketim endeks olarak 2005 yılında 100, 2006 yılında 118, 2007 yılında 140 iken SD’de 157 olmuştur.
(3) 2006-SD arasında dampingli ithalatın pazar payı sırasıyla %0,02’den, 2007 yılında %58,01’e, soruşturma döneminde ise %61,93’e yükselmiş, buna karşılık aynı dönemde yerli üretim dalının pazar payı %4,37’den, 2007 yılında %15,99’a yükselmiş, soruşturma döneminde ise %11,41’e gerilemiştir.
(4) İnşaat sektöründe yaşanan talep artışı nedeniyle yönlendirilmiş lif levha pazarının 2005 yılına göre soruşturma döneminde %50’den fazla büyüdüğü tespit edilmiştir.
Dampingli ithalatın fiyatlarının gelişimi
MADDE 18 – (1) Soruşturmaya konu ülkelerden ABD’nin ağırlıklı ortalama CIF ihraç fiyatı 2007 yılında 245,19 ABD Doları/m3 iken, SD’de 233,19 ABD Doları/m3 olarak gerçekleşmiştir.
(2) Soruşturmaya konu diğer ülke olan Kanada’nın ortalama CIF ihraç fiyatı 2006 yılında 641,24 ABD Doları/m3, 2007 yılında 251,23 ABD Doları/m3 iken, SD’de 250,16 ABD Doları/m3 olarak gerçekleşmiştir.
Fiyat kırılması ve baskısı
MADDE 19 – (1) ABD ve Kanada menşeli ithalatın %7 gümrük vergisi ve %4 gümrükleme masrafları dahil Türkiye piyasasına ağırlıklı ortalama giriş fiyatları, yerli üretim dalının ağırlıklı ortalama hesaplanan fabrika çıkış aşamasındaki satış fiyatı ile mukayese edilmiş ve dampingli ithalatın ortalama fiyatının yerli üretim dalının ortalama fiyatının önemli ölçüde altında kaldığı tespit edilmiştir. Bu çerçevede yapılan hesaplamalarda, SD’de fiyat kırılması ABD için CIF ihraç fiyatının %24,10’u, Kanada için ise %14,93’ü olarak tespit edilmiştir.
(2) Yerli üretim dalı, dampingli ithalat nedeniyle SD’de ticari maliyetinin de altında fiyatlarla satış yapmak durumunda kaldığından, dampingli ithalatın yerli üretim dalının fiyatları üzerindeki etkisini daha sağlıklı biçimde yansıtan fiyat baskısına bakılmış ve önemli ölçüde olduğu tespit edilmiştir. Yerli üretim dalının dampingli ithalatın yokluğunda olması gereken fiyatı olarak ifade edilebilecek maliyet bazlı değerle, ABD ve Kanada menşeli ithalata gümrük vergisi ve diğer ithalat masraflarının ilave edilmesi sonucu elde edilen gümrüklü fiyat karşılaştırılmış ve ABD ve Kanada menşeli ithal fiyatlarının yerli üretim dalının olması gereken fiyatının CIF ithal bedeline oranla sırasıyla %30,24 ve %20,65 altında kaldığı görülmüştür.
İKİNCİ BÖLÜM
Yerli Üretim Dalının Durumu
Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri
MADDE 20 – (1) Dampingli ithalatın yerli üretim dalı üzerindeki etkisinin belirlenmesinde, yerli üretim dalını temsil eden Sumaş Sun’i Tahta ve Mobilya Sanayi A.Ş. firmasının 2006-SD arasındaki verileri baz alınmıştır.
(2) Diğer taraftan değerlendirmeler yapılırken, mümkün olduğu ölçüde soruşturma konusu ürüne ilişkin veriler kullanılmıştır.
(3) Öte yandan, eğilimin sağlıklı bir şekilde incelenmesi amacıyla Yeni Türk Lirası bazındaki veriler için yıllık ortalama Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) kullanılarak enflasyondan arındırılmıştır.
a) Yerli üretim dalının üretimi, kapasite ve kapasite kullanım oranı
(1) Yerli üretim dalı 2006 yılının ortalarında üretime başlamıştır. Yerli üretim dalının, ilgili üründe 2006 yılında 100 olan üretim miktar endeksi 2007’de 391, SD’de ise 301 olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu artışta, özellikle 2004 yılından itibaren ülkede yaşanan konut talebindeki artışın da olumlu katkılarının olduğu anlaşılmıştır.
(2) Yerli üretim dalının, ilgili üründe, 2006’da 100 olarak alınan kapasite endeksi, 2007 ve SD’de değişmemiştir. Kapasite kullanım oranı 2006’da %9, 2007’de %37 olarak gerçekleşmiş, SD’de ise %28 seviyesinde gerçekleşmiştir.
b) Yerli üretim dalının iç piyasa satışları ve pazar payı
(1) Yerli üretim dalının, ilgili üründe, 2006 yılında 100 olan yurtiçi satış miktar endeksi, 2007’de 434’e yükselmiş, SD’de ise 349 olarak gerçekleşmiştir.
(2) Yerli üretim dalının, ilgili üründe, yurtiçi pazar payı 2006 yılında 100 olarak alındığında bu değer 2007 yılında 366’ya yükselmiş, SD’de ise 261’e gerilemiştir.
c) İhracat
(1) Yerli üretim dalının, ilgili üründe, 2006 yılı ile SD arasında ihracatı bulunmamaktadır.
ç) Stoklar
(1) Yerli üretim dalının, ilgili üründe, 2006 yılında 100 alınan stok düzeyi endeksi, 2007’de 328’e, erişmiş, SD’de ise 341 olarak gerçekleşmiştir. Satışların stoklara bölünmesi yoluyla elde edilen stok çevirim hızını ifade eden değer 2006 yılında 100 kabul edildiğinde bu değer 2007 yılında 132, SD’de ise 102 olarak gerçekleşmiştir.
d) İstihdam
(1) Yerli üretim dalının, ilgili üründe çalışanlarının sayısı 2006-SD arasında değişmemiştir.
e) Ücretler
(1) Yerli üretim dalının, ilgili ürün üretiminde çalışan işçilerinin toplam ücret endeksi 2006 yılında 100 iken, 2007 yılında 122 olarak gerçekleşmiş, SD’de ise 115’e gerilemiştir.
f) Verimlilik
(1) Yerli üretim dalının, ilgili ürün üretiminde çalışan işçi başına verimlilik endeksi 2006 yılında 100 iken, 2007’de 368 olarak gerçekleşmiş ve SD’de ise 267’ye gerilemiştir.
g) Yurtiçi fiyatlar ve maliyetler
(1) Yerli üretim dalının, ilgili üründe ortalama yurtiçi birim satış fiyatı endeksi, 2006 yılı 100 alındığında, 2007’de 93’e gerilemiş, SD’de ise 85 olmuştur.
(2) Buna karşın, yerli üretimin, ilgili üründe, ortalama birim sınai maliyet endeksi 2006 yılında 100 alındığında, 2007’de 96, SD’de ise 88 olarak gerçekleşmiş, ortalama birim ticari maliyet endeksi ise 2006 yılında 100 alındığında, 2007’de 94’e düşmüş, SD’de ise 89 olarak gerçekleşmiştir.
ğ) Kârlılık
(1) Kârlılık 2006 yılından soruşturma dönemine gelindiğinde önemli ölçüde düşmüş; yerli üretim dalının ilgili ürüne ilişkin toplam kârlılığı 2006’da 100 olarak kabul edildiğinde 2007’de -212’ye gerilemiş, SD’de ise -863 olarak gerçekleşmiştir. Birim kârlılık endeksi ise 2006 yılında 100 iken, 2007’de -49’a gerilemiş, SD’de ise -248 olarak gerçekleşmiştir.
h) Nakit akışı
(1) Yerli üretim dalının nakit akışı, 2006 yılında 100 iken, bu rakam 2007’de 158 olarak gerçekleşmiş, SD’de ise -77 olmuştur.
ı) Özkaynakların kârlılığı ve yatırım hasılatı
(1) Yerli üretim dalının tüm faaliyetlerine ilişkin, 2006 yılı itibariyle 100 kabul edilen özkaynak kârlılığı (Kâr/Özkaynak) endeksi 2007’de -212 olmuş, SD’de ise -863 olarak gerçekleşmiştir. Yatırım hasılatı (kâr/aktif toplamı) endeksine bakıldığında ise 2006 yılında 100 iken 2007’de -213’e gerilemiş, SD’de ise -865 olarak gerçekleşmiştir.
i) Sermaye artışı
(1) Yerli üretim dalının tüm faaliyetlerine ilişkin, 2006 yılında 100 olan özsermaye endeksi 2007’de 94, SD’de ise 89 olarak gerçekleşmiştir.
j) Büyüme
(1) Yerli üretim dalının tüm faaliyetlerine ilişkin aktif büyüklüğü reel olarak 2006 yılında 100 iken 2007’de 94’e gerilemiş, SD’de ise 89 olarak gerçekleşmiştir.
k) Yatırımlardaki artış
(1) Yerli üretim dalının 2006-SD arasında tevsi yatırımları bulunmamaktadır. Yerli üretim dalının yenileme yatırımları endeksi, 2006 yılında 100 iken, 2007’de 64, SD’de ise 15 olarak gerçekleşmiştir.
l) Damping marjının büyüklüğü
(1) Yapılan hesaplamalarda damping marjlarının önemli oranlarda olduğu tespit edilmiştir.
Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesi
MADDE 21 – (1) Soruşturmaya konu ABD ve Kanada’da yerleşik üretici/ihracatçıların önemli oranda damping yaptığı ve söz konusu üründe toplam ithalat hacmini 2006 yılından bu yana büyük ölçüde artırarak soruşturma döneminde ithalat içindeki payını sırasıyla %27,38 ve %34,55’e çıkardığı belirlenmiştir. Bu dönemde ABD ve Kanada’dan yapılan dampingli ithalatın ve yerli üretim dalının fiyatlarını çok ciddi biçimde kırdığı ve baskı altına aldığı belirlenmiştir.
(2) 2006 yılının ikinci yarısında üretime geçen yerli üretim dalının, SD’de maliyetlerine oranla daha hızlı düşen ve ticari maliyetlerinin altında kalan fiyatlarına karşın satışlarında önemli bir azalma yaşandığı tespit edilmiştir. Satışlarında yaşanan bu azalma stokların artmasına ve üretimin kısılmasına neden olmuştur. Büyüyen iç talebe rağmen azalan satışlar nedeniyle ciddi bir pazar kaybı yaşanmıştır. Bu durumun yansıması olarak karlılık, nakit akışı, yatırım ve özkaynak karlılığı ciddi biçimde bozulmuş olumsuzluklar büyümeyi olumsuz etkilemiştir.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Dampingli İthalat ile Zarar Arasındaki Nedenselliğe İlişkin Belirlemeler
Dampingli ithalatın etkisi
MADDE 22 – (1) Özellikle 2007 yılından itibaren ABD’de yaşanan tutsat krizinin de etkisi ile ABD ve Kanada’da yerleşik yönlendirilmiş lif levha üreticilerinin ellerinde mevcut bulunan stokları çok düşük fiyatlarla ihraç etme eğiliminde oldukları anlaşılmaktadır.
(2) Soruşturmaya konu ABD ve Kanada’da yerleşik üretici/ihracatçıların önemli oranda damping yaptığı ve söz konusu üründe toplam ithalat hacmini 2006 yılından bu yana büyük ölçüde artırarak soruşturma döneminde ithalat içindeki payını sırasıyla %27,38 ve %34,55’e çıkardıkları belirlenmiş olup, söz konusu ülkeler fiyatlarının diğer önemli tedarikçilerin ve üçüncü ülke menşeli ithalat birim fiyat ortalamasının çok altında kaldığı, zarar inceleme döneminde her iki ülke kaynaklı fiyatların diğer ülkelerden tamamen farklı bir eğilimde olduğu tespit edilmiştir. Soruşturmaya konu her iki ülkeden yapılan ve yerli üretim dalının fiyatlarını kıran fiyatlardan gerçekleşen dampingli ithalatın yarattığı ciddi baskıyla, özellikle soruşturma döneminde, yerli üretim dalının satışları ve satış fiyatlarında görülen olumsuzluğun ve bu olumsuzluk sonucunda ekonomik göstergelerinde ortaya çıkan bozulmanın paralellik gösterdiği anlaşılmaktadır.
(3) Fiyat baskısının yüksek oranda olduğu dikkate alındığında, yerli üretim dalının dampingli ithalat ile fiyat rekabetine girmesinin çok güç olduğu ve soruşturma konusu ülkelerden kaynaklanan haksız rekabet doğuran ithalata karşı kaçınılmaz bir şekilde iç piyasada pazar kaybına uğramakta olduğu tespit edilmiştir.
Üçüncü ülkelerden ithalat ve diğer unsurların etkisi
MADDE 23 – (1) Üçüncü ülkelerden gerçekleşen ithalatın 2006 yılından bu yana nisbi olarak azaldığı, genel ithalat ve tüketim içindeki payının düştüğü görülmüştür. Gerek miktarı gerek birim fiyatlarının yerli üreticinin birim fiyatlarına yakın veya üzerinde olması gerekse piyasa payındaki eğilim nedeniyle üçüncü ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın bu aşamada yerli üretime zarar verebilecek boyutta olmadığı görülmektedir.
BEŞİNCİ KISIM
Sonuç
Karar
MADDE 24 – (1) Soruşturma sonucunda dampingin, yerli üretim dalı üzerindeki zararın ve her ikisi arasında illiyet bağının mevcut olduğu tespit edildiğinden, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu’nun kararı ve Bakan’ın onayı ile aşağıda tanımı, gümrük tarife pozisyonu ve menşe ülkeleri belirtilen eşyanın Türkiye’ye ithalatında karşısında belirtilen oranlarda dampinge karşı vergi yürürlüğe konulmuştur.
Uygulama
MADDE 25 – (1) Gümrük idareleri, Karar maddesinde gümrük tarife pozisyon numarası, tanımı ve menşe ülkeleri belirtilen eşyanın ithalatında, karşılarında gösterilen oranlarda dampinge karşı vergiyi tahsil ederler.
Yürürlük
MADDE 26 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 27 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu Bakan yürütür.
Etiketler:
ABD,
Anti-damping,
Kanada,
liflevha,
Türkiye
PET: AB Hindistan'a Yönelik Önlemleri Gözden Geçirdi
Avrupa Birliği (AB) 19 Aralık 2008 tarih ve L 340 sayılı Avrupa Birliği Resmi Gazetesi'nde yayınlanan 16 Aralık 2008 tarih ve (AT) 1286/2008 sayılı Konsey Tüzüğü aracılığıyla Hindistan menşeli polietilen tereftalat (PET) ithalatlarına ilişkin olarak yürürlükte bulunan telafi edici ve dampinge karşı vergileri bir kısmi ara gözden geçirme soruşturması sonucunda değiştirdi.
Söz konusu telafi edici önlemin seviyesi 2007 yılında sonuçlanan bir nihai gözden geçirme soruşturması ile 0 ila 106,5 EUR/ton olarak belirlenmişti. Aynı dönemde Hindistanlı üreticilere 88,9 ila 200,9 EUR/ton arasında değişen tutarlarda bir dampinge karşı vergi de getirilmişti.
Hindistan Hükümeti'nin telafi edici önleme konu olan sübvansiyon programlarının değiştirilmesi vesilesiyle yaptığı başvuru üzerine açılan kısmi ara gözden geçirme soruşturması sonucunda bazı firmaların sübvansiyon marjları değiştirilmiş durumda.
Komisyon bu ara gözden geçirme nedeniyle herhangi bir firmaya aynı marj payına ilişkin iki ayrı vergi ihdas edilmemesi için dampinge karşı önlemi de gözden geçirerek 0 ila 187,7 EUR/ton arasında değişe yeni dampinge karşı vergiler hesaplamış durumda.
Ancak Hindistan'ın bu sonuçlardan memnun olduğunu söylemek mümkün değil. Nitekim 4 Aralık 2008 tarihinde Dünya Ticaret Örgütü ihtilafların halli mekanizması çerçevesinde AB ile istişarelerde bulunmayı talep etmiş durumda (http://antidamping.blogspot.com/2008/12/pet-hindistan-abyi-dtye-gtrd.html).
Söz konusu telafi edici önlemin seviyesi 2007 yılında sonuçlanan bir nihai gözden geçirme soruşturması ile 0 ila 106,5 EUR/ton olarak belirlenmişti. Aynı dönemde Hindistanlı üreticilere 88,9 ila 200,9 EUR/ton arasında değişen tutarlarda bir dampinge karşı vergi de getirilmişti.
Hindistan Hükümeti'nin telafi edici önleme konu olan sübvansiyon programlarının değiştirilmesi vesilesiyle yaptığı başvuru üzerine açılan kısmi ara gözden geçirme soruşturması sonucunda bazı firmaların sübvansiyon marjları değiştirilmiş durumda.
Komisyon bu ara gözden geçirme nedeniyle herhangi bir firmaya aynı marj payına ilişkin iki ayrı vergi ihdas edilmemesi için dampinge karşı önlemi de gözden geçirerek 0 ila 187,7 EUR/ton arasında değişe yeni dampinge karşı vergiler hesaplamış durumda.
Ancak Hindistan'ın bu sonuçlardan memnun olduğunu söylemek mümkün değil. Nitekim 4 Aralık 2008 tarihinde Dünya Ticaret Örgütü ihtilafların halli mekanizması çerçevesinde AB ile istişarelerde bulunmayı talep etmiş durumda (http://antidamping.blogspot.com/2008/12/pet-hindistan-abyi-dtye-gtrd.html).
Etiketler:
AB,
Anti-damping,
anti-sübvansiyon,
DTÖ,
Hindistan,
ihtilafların halli,
PET
19 Aralık 2008 Cuma
Washington ile Brüksel Arasında Tavuk Sorunu Devam Ediyor
Amerika Birleşik Devletleri ile Avrupa Birliği'nin ikili ekonomik ilişkileri nicel açıdan görkemli olmakla beraber nitel açıdan derinleşemiyor bir türlü. Tarafların teknik işbirliği yeterli olmadığı gibi ticaret ihtilafları da eksik olmuyor.
Klorinli tavuklar transatlantik ticarette sorun çıkartan konulardan bir tanesi. Brüksel klorinli tavuklara 10 yıldır ithalat yasağı uyguluyor. Yasağın nedeni Amerikalı işletmecilerinin kullandığı bazı anti-mikrop ajanlarının insan sağlığını aykırı olduğunu değerlendirmesi.
DTÖ kuralları kamu sağlığı, güvenliği ve ahlakı nedenleriyle böyle yasaklara gidilmesine izin veriyor. Ancak alınan önlemlerin bilimsel gerçeklere dayanması gerekiyor. Aksi taktirde ihtilafların halli mekanizmasına başvurulması mümkün hale geliyor. Nitekim Washington'da son zamanlarda bu konuda daha çok sesini yükseltir olmuştu (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/abd-klorinli-tavuklar-dtye-gtrecek-mi.html).
Avrupa Birliği Tarım Bakanları Konseyi'nin 18 Aralık'ta işte bu sorunu çözmeye yönelik bir kanun tasarısı geldi. Buna göre klorinli tavuklar belirli işlemlerden geçmeleri şartıyla Topluluk piyasasına sokulacaktı. Ancak Bakanlar tasarıyı kabul etmedi.
İşin ilginci tasarının kabul edilmesine en başta karşı çıkanın Amerika Birleşik Devletleri'nin ta kendisi olmasıydı! Washington'a göre tasarının yer verdiği kurallar fazla ağır ve işlevsel açıdan yasaktan farklı değil (http://www.guardian.co.uk/business/feedarticle/8165615). Avrupalılar bu değerlendirmeye katılmıyor elbet, ama transatlantik ortaklarını kıramamış durumdalar (!).
Klorinli tavuklar transatlantik ticarette sorun çıkartan konulardan bir tanesi. Brüksel klorinli tavuklara 10 yıldır ithalat yasağı uyguluyor. Yasağın nedeni Amerikalı işletmecilerinin kullandığı bazı anti-mikrop ajanlarının insan sağlığını aykırı olduğunu değerlendirmesi.
DTÖ kuralları kamu sağlığı, güvenliği ve ahlakı nedenleriyle böyle yasaklara gidilmesine izin veriyor. Ancak alınan önlemlerin bilimsel gerçeklere dayanması gerekiyor. Aksi taktirde ihtilafların halli mekanizmasına başvurulması mümkün hale geliyor. Nitekim Washington'da son zamanlarda bu konuda daha çok sesini yükseltir olmuştu (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/abd-klorinli-tavuklar-dtye-gtrecek-mi.html).
Avrupa Birliği Tarım Bakanları Konseyi'nin 18 Aralık'ta işte bu sorunu çözmeye yönelik bir kanun tasarısı geldi. Buna göre klorinli tavuklar belirli işlemlerden geçmeleri şartıyla Topluluk piyasasına sokulacaktı. Ancak Bakanlar tasarıyı kabul etmedi.
İşin ilginci tasarının kabul edilmesine en başta karşı çıkanın Amerika Birleşik Devletleri'nin ta kendisi olmasıydı! Washington'a göre tasarının yer verdiği kurallar fazla ağır ve işlevsel açıdan yasaktan farklı değil (http://www.guardian.co.uk/business/feedarticle/8165615). Avrupalılar bu değerlendirmeye katılmıyor elbet, ama transatlantik ortaklarını kıramamış durumdalar (!).
Etiketler:
AB,
ABD,
DTÖ,
ihtilafların halli,
teknik engel
Turkey initiates anti-dumping investigations on glass lids
The Turkish Undersecretariat of Foreign Trade, through Communiqué no. 2008/38 published in the Turkish Official Gazette no. 27083 dated 17th of December 2008 (http://antidamping.blogspot.com/2008/12/ithalatta-haksz-rekabetin-nlenmesine_19.html), initiated an anti-dumping investigation on lids of glass for stewpots, frying pans and teapots originating from Indonesia and Hong Kong.
The Undersecretariat also initiated an expiry (sunset) review of existing anti-dumping duties on those originating from the People’s Republic of China.
Please do not hesitate to contact for further information.
The Undersecretariat also initiated an expiry (sunset) review of existing anti-dumping duties on those originating from the People’s Republic of China.
Please do not hesitate to contact for further information.
Camdan Kapaklarda Hem Nihai Gözden Geçirme Hem de Yeni Anti-Damping Soruşturmaları
Dış Ticaret Müsteşarlığı 17 Aralık 2008 tarih ve 27083 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2008/38 sayılı Tebliğ (http://antidamping.blogspot.com/2008/12/ithalatta-haksz-rekabetin-nlenmesine_19.html) aracılığıyla Çin Halk Cumhuriyeti menşeli 7010.20.00.00.00 gümrük tarife istatistik pozisyonu altında kayıtlı ürünlerden yalnızca camdan tencere, tava, çaydanlık kapaklarına ilişkin olarak yürürlükte bulunan dampinge karşı önleme dair bir nihai gözden geçirme soruşturması başlattı. Çin menşeli ürünlere karşı hali hazırda 0,91 ABD Doları/Kg nispetinde dampinge karşı vergi bulunuyor.
Dış Ticaret Müsteşarlığı yerli üreticiler Uğurlu Oto Cam San. Tic. A.Ş. ve Ufuk Metal Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından gerçekleştirilen başvuru üzerine Çin'e ilişkin bu nihai gözden geçirme soruşturmasının yanı sıra Endonezya ve Hong Kong'a ilişkin olarak da yeni bir dampinge karşı soruşturma açılmasını uygun buldu.
Soruşturma çerçevesinde ilgili tarafların kendilerine gönderilen soru formlarına yanıt vermeleri için formların postalanma tarihinden itibaren 37 gün ve diğer bilgi, belge ve görüşleri arz etmeleri için Tebliğ'in yayın tarihinden itibaren 37 günlük süreleri var. Kendilerine soru formu gönderilmeyen ilgililerin ise Tebliğ'in yayın tarihinden itibaren 15 gün içerisinde talepte bulunması gerekiyor.
Dampinge ve sübvansiyona karşı önlemlerin süresi beş yıl. Önlemin sona ermesinin damping veya zararın tekrar ortaya çıkmasına neden olacağı iddiasıyla bir başvuru yapılması üzerine nihai gözden geçirme soruşturması açılabiliyor. Soruşturma süresince önlem askıda kalıyor. Nihai gözden geçirme sonucunda önlemin bir beş yıllığına daha uzatılması, değiştirilerek uzatılması veya sona erdirilmesi kararları çıkabiliyor.
Dış Ticaret Müsteşarlığı yerli üreticiler Uğurlu Oto Cam San. Tic. A.Ş. ve Ufuk Metal Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından gerçekleştirilen başvuru üzerine Çin'e ilişkin bu nihai gözden geçirme soruşturmasının yanı sıra Endonezya ve Hong Kong'a ilişkin olarak da yeni bir dampinge karşı soruşturma açılmasını uygun buldu.
Soruşturma çerçevesinde ilgili tarafların kendilerine gönderilen soru formlarına yanıt vermeleri için formların postalanma tarihinden itibaren 37 gün ve diğer bilgi, belge ve görüşleri arz etmeleri için Tebliğ'in yayın tarihinden itibaren 37 günlük süreleri var. Kendilerine soru formu gönderilmeyen ilgililerin ise Tebliğ'in yayın tarihinden itibaren 15 gün içerisinde talepte bulunması gerekiyor.
Dampinge ve sübvansiyona karşı önlemlerin süresi beş yıl. Önlemin sona ermesinin damping veya zararın tekrar ortaya çıkmasına neden olacağı iddiasıyla bir başvuru yapılması üzerine nihai gözden geçirme soruşturması açılabiliyor. Soruşturma süresince önlem askıda kalıyor. Nihai gözden geçirme sonucunda önlemin bir beş yıllığına daha uzatılması, değiştirilerek uzatılması veya sona erdirilmesi kararları çıkabiliyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)