7 Ekim 2008 Salı

İHA: AB'ye "Antidamping" eleştirisi

İSTANBUL 26.09.2008 10:46:49

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV), AB'nin Türkiye menşeli ürünlere uyguladığı antidamping uygulamasının, usul ve esaslara aykırı olduğunu bildirdi.

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV), AB'nin Türkiye menşeli ürünlere uyguladığı antidamping uygulamasının gümrük birliğinin gerek lafzına ve ruhuna, gerekse Türkiye-AB ortaklık anlaşmalarında dampinge karşı uygulanacak önlemlerin alınmasına ilişkin öngörülen usul ve esaslara aykırı olduğunu bildirdi.

İKV'den yapılan açıklamada, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin 1963 yılından bu yana ortaklık anlaşması çerçevesinde süregeldiği, 1996 yılı itibariyle gümrük birliği tesis edildiği ve 2005 yılında da Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakerelerine başladığı hatırlatıldı.

Ancak gümrük birliğine rağmen AB'nin haksız olarak Türkiye menşeli bazı ürünlere karşı antidamping vergisi uygulamaya devam ettiği belirtilen açıklamada şöyle denildi:"Bu uygulamalar 1996 yılında ülkemiz ile AB arasında gerçekleştirilen gümrük birliğinin gerek lafzına ve ruhuna, gerekse Türkiye-AB ortaklık anlaşmalarında dampinge karşı uygulanacak önlemlerin alınmasına ilişkin öngörülen usul ve esaslara aykırıdır. Türkiye'nin gümrük birliği sürecinde gerçekleştirdiği ticari ve ilgili mevzuat uyumuna rağmen, AB'nin halen Türkiye menşeli ürünlerde damping yapıldığı iddiası var ise, buna karşı önlemlerin ortaklık anlaşmalarında öngörülen usule göre alması gerekmektedir.

Bu hükümlerin tatbikatına ilişkin usullerin belirlenmesi hususu, Hükümetlerimiz tarafından gümrük birliği sonrasında sık sık gündeme getirilmiş, fakat bugüne kadar maalesef somut bir ilerleme sağlanamamıştır.

Sonuç olarak bugün gelinen noktada Türk şirketleri Türkiye-AB Gümrük Birliği ve ortaklık anlaşmalarına rağmen, damping konusunda AB için herhangi bir üçüncü ülke konumundaki ülkelerle aynı kategoride ele alınmakta ve aynı prosedürlere göre yaptırıma tabi tutulmaktadır. Bu durum, gümrük birliği içinde olan ve tam üyelik müzakerelerine başlamış bir ülkeye karşı kabul edilebilir bir tutum olmaktan uzaktır.

Bu itibarla, AB'nin en kısa zamanda Türk menşeli ürünlere karşı antidamping uygulamalarına son vermesi ve konunun Ortaklık Konseyinde çözüme kavuşturulması Türkiye-AB ilişkilerinin sağlıklı ve hukuki gereklerine uygun olarak yürümesi ve aynı zamanda ülkemizin AB'ye ihracatı bakımından önem arz etmektedir."

Hiç yorum yok: