3 Ocak 2009 Cumartesi

İthalatçı Birlikleri Macerası Resmen Sona Erdi

Geride bıraktığımız yılın son günü, 31 Aralık'ta Resmi Gazete'ye bakanlar ithalatçı birliklerine ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, yönetmelik ve tebliğin yürürlükten kaldırıldığını gördü. Dış Ticaret bürokrasisi hüsrana uğrayan bu girişimi resmen sona erdirmek için yılın son gününü seçerek dikkatleri çekmemeye çalışıyordu anlaşılan.

Peki neydi ithalatçı birlikleri? İhracatçı birlikleri malumumuz. Kuruluşları İkinci Dünya Savaşı günlerine dayanan bu birlikler ihracatın izlenmesi, teşvik edilmesi ve ihracat için gerekli işlemlerin gerçekleştirilmesinden sorumlu. Sektörel olarak örgütlenmiş durumdalar. Seçimle işbaşına gelen yönetim kurulları var ve bunlar Türkiye İhracatçılar Meclisi çatısı altında bir araya geliyor. Böylelikle ihracatçı birlikleri sadece dış ticaret bürokrasisinin bir uzantısı değil, demokratik kitle örgütü olarak işlev görüyorlar.

Aslına bakarsanız ihracatçı birliklerinin işlevleri ticaret ve sanayi odaları ile Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından da sürdürülebilir. Ayrı bir örgütlenmeye, yapılan onca kesintiye gerçekten gerek var mı, bence tartışmalı.

Biz konumuzdan sapmayalım ama. İthalatçı birlikleri, ihracatçı birlikleri örnek alınarak, ithalatın daha rahat izlenmesi ve denetlenmesi amacıyla kurulacağı beyan edilen yapılardı. Bakanlar kurulu gerekli kararı 2001 yılında almıştı.

Üstelik bu karar kağıt üzerinde kalmamış, 2004'te bazı birlikler kuruluş işlemlerini tamamlamıştı. Bunlar Türkiye Tarım, İşlenmiş Tarım ve Orman Ürünleri İthalatçıları Birliği, Türkiye Maden, Metal ve Metallerden Eşya İthalatçıları Birliği, Türkiye Tekstil ve Konfeksiyon Ürünleri İthalatçıları Birliği, Türkiye Kimya Sanayi ve Buna Bağlı Sanayi Ürünleri İthalatçıları Birliği, Türkiye Makine İthalatçıları Birliği, Türkiye Nakil Vasıtaları İthalatçıları Birliği ve Türkiye Elektrik ve Elektronik Eşya İthalatçıları Birliği.

Ancak iş dünyası bu birliklere sıcak bakmadı. Gereksiz bir maliyet, işlemlerin zorlaştırılmasına yönelik bir adım olarak değerlendirdi. İş dünyasında ithalatçı birliklerinin hayata geçirilmesine karşı güçlü sesler yükseldi. Sonuç olarak da bu birlikler teşkilatlandırılmalarını pek tamamlayamadı, hayata geçemedi. En sonunda da resmen yürürlükte kaldırıldı.

Peki ithalatçı birliklerine gerçekten gerek var mıydı? Eğer beyan edildiği ithalatın kontrol altına alınması, denetlenmesi gibi işlevler için böyle bir oluşuma gidildiyse Dış Ticaret ve Gümrük Müsteşarlıkları varken buna gerek olmadığı açık. Dolayısıyla kaldırılmaları isabetli olmuş durumda.

Yok, ithalatçıların mesleki örgütlenmeleri açısından böyle bir gereklilik görüldüyse işte bu yerinde bir gerekçe olabilirdi. Zira ülkemizde ihracat iyi, ithalat kötü gibi bir yanlış algılama var. Tabi böyle bir örgütlenme için illahi ithalatçıdan kesintilerle beslenecek koca yapılara gerek yok, istişari mekanizmalar yeterli.

Hiç yorum yok: