9 Ağustos 2008 Cumartesi

Gürcistan ve Rusya: Ticaret Politikası Çatışmasından Sıcak Savaşa

"Sovyetler Birliği'nin yıkılmasının üzerinden neredeyse 20 yıl geçecek, ancak Sovyet-ardı coğrafyada barış ve istikrar hala güvence altına alınmış değil. Hele Azerbeycan-Ermenistan ve Gürcistan-Rusya arasında yaşanan soğuk savaşların yakın gelecekte biteceği yok gibi. Tabi Avrupa tiyatrosunda NATO'nun genişleme sürecine paralel olarak tekrar meydana çıkan Rus-Batı geriliminin de."

Yukarıdaki satırları 17 Haziran'da yazmışım (http://antidamping.blogspot.com/2008/06/grcistan-rusyann-dt-yeliini-engelliyor.html). Ele aldığım konu Gürcistan'ın Rusya'nın Dünya Ticaret Örgütü'ne üyeliğini mevcut koşullar altında veto edeceğini açıklaması. Girdi şöyle devam ediyor:

"Neden mi? Aslında sorunun kökeni tamamen siyasal. Gürcistan idari olarak iki özerk cumhuriyet ve on idari bölgeden, fiiliyatta ise beş bölgeden oluşan bir ülke. Merkezi hükümetin bunlardan Abhazya Özerk Cumhuriyeti ve Güney Osetya üzerinde kontrolü hiç yok (Ermenilerin yaşadığı Cevahetya'da ve Abaşidze'nin 2004'te devrildiği Acaristan'da da daha az.). Rusya Abhazya ve Güney Osetya'ya destek veriyor. Vladimir Putin 16 Nisan'da Rusya sınırında yer alan bu bölgelerle doğrudan ekonomik bağlantı kurma kararı alarak işi resmileştirdi. Ruslar zaten Gürcistan'la ekonomik ilişkilerini en alt düzeye indirmiş durumdalardı.

Gürcistan'ın DTÖ müzakerelerinde doğrudan siyasal sorunları masaya sürme imkanı pek yok. Gündem belirlenmiş durumda. Ancak Kuzeybatı komşumuz bunun yerine dolaylı bir itirazda bulunuyor: Rusya'nın Abhazya ve Güney Osetya ile ayrı gümrük kapıları üzerinden gerçekleştirmeye başladığı ticaretin DTÖ kurallarına aykırı olduğunu, ticaretin sadece merkezi hükümetin resmi gümrük noktaları aracılığıyla yürütülebileceğini, aksi taktirde Rusya'nın üyeliğini veto edeceğini söylüyor.

Anlayacağınız siyasal sorunlar ekonomik kisvelere girmekte hiç zorlanmıyor. Tersini hayal etmek hoş da olsa ekonomi barışı sağlayan değil, perçinleyen bir araç."

Derken bölgede bir eskalasyon yaşandı. Kosova'nın bağımsızlığını ilan etmesinin ateşlendirdiği mevcut konjonktürü Güney Osetya de facto bağımsızlığını bir kez daha vurgulamak için müsait, Gürcistan Güney Osetya'nın kontrolünün iyice elinden kaydığı imajı yaratmaktan kaçınması gereken, Rusya ise uzun süredir yeniden gösterdiği dişlerinin gerçekten ısırabileceğini kanıtlamasına yönelik bir fırsat olarak okudu.

Bu arada Rusya'nın Dünya Ticaret Örgütü üyeliğine bir süre daha ertelendi gözüyle bakabiliriz. Bunun ticari savunma araçları açısından anlamı Rusya'ya karşı önlem almanın daha kolay olmaya devam etmesi.

Siviller de ölüyor tabi. Ancak makro kararlar ne zaman mikro sıkıntıları dikkate aldı, mikro beklentiler ne zaman makro sonuçlara odaklanabildi ki?

Hiç yorum yok: